İnsanlar bilgiye sahip olurlarsa başkalarının yardımı olmaksızın problemlere çözüm bulabilirler. | TED | عندما يحصل الناس على العلم، يستطيعون إيجاد الحلول دون أية مساعدة. |
Boğazlarına bir yığın bilgiyi olduğu gibi boşaltıyoruz ve sınavda kâğıtlarına bunları kusuyorlar ve herkes evine entelektüel edinim olmaksızın, mutlu mesut gidiyor. | TED | حيث نحشوهم بمجموعة من الحقائق من جهة ليتقيؤوها بعد ذلك في الامتحان من جهة أخرى بحيث يعودون للمنزل دون أية إضافة فكرية. |
Onlardan her birisinde, tek, aralıksız okuma çizgisi var, ister duvarlar üzerinde zikzak olsun, ister sütun boyunca yükselen helezon olsun, ister soldan sağa, ister 88 akordeonvari sayfa boyunca geriye giden zikzak olsun. Bütün bunlarda aynı şey oluyor, ki bu temel bir fikirdir: Mekan içinde hareket ettikçe, zaman içinde de hareket ediyorsun fikri, istisna olmaksızın beliriyor. İstisnalar, matbaa ile birlikte başladı. | TED | كان لكل منها خط قراءة واحد متصل, أكانت من جانب إلى الآخر عبر الجدران أو حلزونية إلى قمة عمود أو فقط من اليسار إلى اليمين أو حتى من جانب إلى الآخر بشكل معكوس عبر تلك الأوراق ذات الثمانية وثمانين طية على شكل الأكورديون. يحدث نفس الشيء, وهو أن الفكرة الأساسية هي أنه عند مرورك عبر المساحة فأنك تمر عبر الزمن وذلك ينفذ دون أية تسوية, ولكن كانت هناك تسويات عند ضغط أمر الطباعة. |
Sabıka kaydım olmadan 17 yaşıma kadar gelebildim. | Open Subtitles | نجحت في الوصول لسن السابعة عشرة دون أية جرائم |
Sabıka kaydım olmadan 17 yaşıma kadar gelebildim. | Open Subtitles | نجحت في الوصول إلى سن الـ17 من دون أية جرائم |
Verilen işi yardım almadan yapman gerekir. | Open Subtitles | كنا نفضل أن تكمل مهمتك من دون أية مساعدات إضافية |
Verilen işi yardım almadan yapman gerekir. | Open Subtitles | كنا نفضل أن تكمل مهمتك من دون أية مساعدات إضافية |