Diedre Doyle, şu öldürülen öğretmen değil miydi? | Open Subtitles | أعني، ديدر دويل أليست تلك المعلمه التي قتلت للتو؟ |
Bayan, arayanın Diedre Doyle dediğine emin misiniz? | Open Subtitles | سيدتي، هل أنت متأكدة من أن المتصل قال ديدر دويل؟ |
Orada sabahın beşi olduğunun farkındayım ama Diedre Page'e ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أعلم, فى الخامسة صباحاً, هناك أحاول أن أصل إلى (ديدر بيج) |
Diedre Kresson için tutuklama emri istiyor ve bu silahla ilgili diğer iki olay içinde. | Open Subtitles | يريد مذكّرات توقيف لجريمتيّ قتل (ديدر كريسون) والقتيلين بالمسدس ذاته |
Babası içerdeyken, onu ben yetiştirdim bir anlamda. Deidre'nin küçük kardeşi sayılır. | Open Subtitles | و أباها سُجن و أنا ربيتها و تُعد أخت إبنتي "ديدر" |
Delia ve Deidre Dennis, büyükanneniz kefaletinizi ödedi, ...ve onun gözetiminde şartlı olarak serbest bırakılıyorsunuz. | Open Subtitles | (ديليا) و(ديدر دينيز)، جدتكما دفعت كفالتيكما وسيطلق سراحيكما تحت رعايتها، بانتظار محاكمتيكما |
Babaanne Pearl, Joan, bu benim annem Diedre ve babam Mungo. | Open Subtitles | جدتي (بيرل)، (جوانا)، تلك هي أمي (ديدر)، و أبي (مونجو) |
- Hey! Dişlerim kayıyor... - Diedre! | Open Subtitles | ـ أسناني تصطك ـ ديدر! |
Ben Diedre'yim. | Open Subtitles | أنا ديدر |
Diedre! | Open Subtitles | ديدر |
Diedre! | Open Subtitles | ديدر |
Diedre! | Open Subtitles | ديدر |
- Tamam. - Diedre. | Open Subtitles | حسنا ديدر |
- Deidre nasıl? - Nasıl dersin? | Open Subtitles | -كيف حال "ديدر"؟ |
Deidre? | Open Subtitles | (ديدر) ؟ |