"دينه" - Translation from Arabic to Turkish

    • borcunu
        
    • borcu
        
    • borçlarını
        
    • Dinh
        
    • borcumu
        
    • borcundan
        
    • dinine
        
    Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. Ve gitti. Open Subtitles ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه
    Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. Ve gitti. Open Subtitles ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه
    borcunu ödemezse azizler buna çok kızarmış. Open Subtitles إذا لم يرد لنا دينه سيغضب منه جميع القديسين
    Belki de Rudolph bu borcu hafifletmek için bir yol arıyor. Open Subtitles ربما رودولف يعمل لكي يسدد دينه بطريقة او اخرى شكرا لك, شكرا لك, شكرا لك
    Bir beyefendi borçlarını ödemiş, fakat bizden ismini sakladı. Open Subtitles دفع دينه رجل نبيل ، ولكنه لا يريد منا أن نعرف اسمه.
    Her ne yaptıysa... hapse girdi ve topluma olan borcunu ödedi. Open Subtitles مهما فعل لقد قضى عقوبته بالسجن لقد سدد دينه للمجتمع
    Her ne yaptıysa zaten hapise girdi ve borcunu ödemiş oldu Open Subtitles مهما فعل لقد قضى عقوبته بالسجن لقد سدد دينه للمجتمع
    Bu kör kızla yatmaya devam et ki, Babam borcunu ödemek zorunda kalmasın. Open Subtitles ابقى مع هذه الضريرة, حتى لايضطر والدي لدفع دينه للمجتمع
    Menajerin bana borcunu ödeyebilmek için tüm hesaplarını boşalttı. Open Subtitles مدير أعمالك استنفذ كل حساباتك محاولاً تسديد دينه لى
    Bu sular o kadar verimsiz ki, o borcunu ödeyene kadar benim kadar yaşlı ve "bir acayip" olur. Open Subtitles هذه المياه خالية من السمك لدرجة أنه حينما يسدد دينه سيكون هرماً وغريباً مثلي
    Onun borcunu ödemek için kendi kıçını ortaya koymandan nefret ediyorum. Open Subtitles إنني أكره رؤيتك تجهد في العمل من أجل تسديد دينه.
    Bak ne diyorum, belki sen ona yardım eder, borcunu üstlenirsin. Open Subtitles ما كنت أفكر به أن بوسعك مساعدته ، تسددي دينه
    Size borcu olduğunu biliyorum, bu borcu ödemek istiyorum. Open Subtitles أعتقدبأنهمدينلكببعض المال، أود تسوية دينه.
    Kredi verenin talebi alâkalı değil, yalnızca borcu. Open Subtitles دوافع الدائن غير مهمة. دينه فقط هو المهم
    Şampiyona kaybederek borcu ödeyebilecektim. Sence ne yapmışımdır? Open Subtitles كان يمكن أن أسقط عنه دينه إذا خسرت أمام البطل
    Bir beyefendi onun borçlarını ödedi ama ismini öğrenmemizi istemiyor. Open Subtitles دفع دينه رجل نبيل ، ولكنه لا يريد منا أن نعرف اسمه.
    Yani, sigorta tazminatı ile borçlarını silecekti, ama öyle olmadı Open Subtitles تعلمون, ظنّ أنّ تأمين حياته قد يوفّي دينه. لكن بكلّ تأكيد, إتضح أنّ سياسته لا تغطّي إنتحاره.
    Islah olmaz bir kumarbazdı ve artık borçlarını ödeyemiyordu. Open Subtitles لقد كان مقامرٌ مثيرٌ للشفقة ولم يعد قادراً على تسديد دينه
    Sun Jin Dinh de öyle. Open Subtitles وكذلك تفعل صن جن دينه أنت مجرد فاسقة.
    Bütün şerefimle ve yeminimle... borcumu ödeyeceğim, bir gün, bir şekilde". Open Subtitles أقف أمام أقراني و أقسم سأرد دينه , يوما ما , بطريقة ما
    Bu da, Ruslara olan borcundan çok daha fazlasını kazandıracak. Open Subtitles مما يعطيه أكثر من المال الكافي لسداد دينه إلى الروس
    İnsanlar Afaab Qureshi'nin dinine ve cemaatine ihanet ettini konuşuyor. Open Subtitles الناس يقولون أفتاب قريشي خان دينه, و مجتمعه . .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more