| Yeni doğmuş yavruları olan bildiğim bir kurt ailesi vardı. | Open Subtitles | عائلة ذئاب أعرفها سيكونوا مسرورين بشبل الانسان هذا |
| Alex, sana hiç amcamın Montana'da kurt avcısı olduğundan bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك أن عمى كان صياد ذئاب فى مونتانا؟ |
| Endişelenme, sadece birkaç kurt. Haydi, ondan kurtulmak üzereyiz. | Open Subtitles | لا تقلق إنها مجرد حفنة ذئاب هيا لقد تخلصنا منها تقريبا |
| Ama orada hayat zor. Çekimler dağlarda olacak. kurtlar var. | Open Subtitles | لكنه مكان قاسي هناك، أنه ما بين الجبال، وهناك ذئاب |
| kurtlar cadıların kontrolünde olsa bile yine de içlerinde bir Alfa var. | Open Subtitles | قد يكون ذئاب ضارية الإجابة على السحرة، لكن لا يزال لديهم ألفا. |
| Seni siyaset kurtları büyütmediği için hâlâ bir ruhun olabilir. | Open Subtitles | لم تكبري بين ذئاب سياسية. لا زلت تملكين ضميراً حياً. |
| Söyler misiniz yabandomuzlarıyla savaşırken kurt falan gördün mü? | Open Subtitles | أخبرني عندما تقاتلتم مع الخنازير هل كان معهم ذئاب ؟ |
| Çevremizde o kadar kurt varken en az ısırmaya meyilli olan odur. | Open Subtitles | أعتقد أنه من بين كل ذئاب الإدارة هو أقلهم احتمالا للأذى |
| Tamamı şu şekilde: "Kuzu kılığında gelip aslında kurt olan sahte peygamberlerden sakının." | Open Subtitles | المقطع كاملاً : احذر من الدجالين , الذين يأتونك بهيئة خراف لكنهم بالحقيقة ذئاب مفترسة |
| Kızgın bir kalabalık kurt sürüsünden daha tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | جمعٌ غاضب ممكن أن يكون أكثر شراسة من مجموعة ذئاب |
| Siz koca kurtlardan bir sürü ufak kurt yapmanızı istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدونكم أيها الذئاب الكبيرة كي تٌنجبوا ذئاب صغيرة |
| Her seferinde de, vampir kanı içen kurt adamlar olmuştur. | Open Subtitles | لطالما وُجدت ذئاب مُتغذية بدم مصاصي الدماء |
| Avrupa'da yine kurtlar var ve bu kurtlar kıta boyunca batıya doğru hareket ediyor. | TED | هناك ذئاب مجدداً في أوروبا، وتتحرك الذئاب غرباً عبر القارة. |
| Evet, öyle. Ama Londra'nın yakınında kurtlar olduğunu sanmam. | Open Subtitles | نعم, بدا كذلك, و لكني لا أعتقد أنه توجد ذئاب بهذا القرب من لندن |
| Bugün tuhaf şeyler gördüm. kurtlar izledi beni. Mavi cehennem! | Open Subtitles | لقد رأيت العديد من الأشياء الغربية بالفعل ذئاب تطاردني إلى جحيم أزرق |
| Harika, bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi birde kurtlar çıktı. | Open Subtitles | الأمور لا تحتمل المزيد و الأن لدينا ذئاب |
| Buradaki kurtlar yeni bir çevreye, tıpkı İngiliz kasabalarındaki şehir tilkilerinin yapmış olduğu gibi son derece uyum sağlamaktalar. | Open Subtitles | تتكيّف الذئاب هنا على البيئة الجديدة كما فعلت ذئاب الحضر في البلدات الإنجليزيّة. |
| Kuzu kılığında görünen ama içinde vahşi kurtları taşıyan..., ...sahte peygamberlerden uzak durun. | Open Subtitles | احذر من الذين يبدون كالخراف ولكنهم في الحقيقة ذئاب |
| Bol kum var ama çakal göremiyorum Pati izleri bile yok, | Open Subtitles | اني ارى الكثير من الرمال لا ذئاب ولا آثار مخالب ايضا |
| İstedikleri zaman kurda dönüşebilirler mi yoksa yalnızca dolunayda mı dönüşebilirler? | Open Subtitles | أبإمكانهم التحول إلى ذئاب وقتما يشائون، أم وقت إكتمال القمر فحسب؟ |
| - çakal olmaları daha muhtemel. - Havaalanında çakallar mı var? | Open Subtitles | إنها ذئاب القيوط في الغالب ذئاب القيوط في المطار؟ |
| Hayır dostum, bizler kurduz. | Open Subtitles | لا ياصديقي نحن ذئاب |
| Kendisi geleneksel bir Wall Street kurdu, şu anda 70'li yaşlarında, Doritos'u ve para kazanmayı seviyor. | TED | إنه ذئب من ذئاب وول ستريت قديمي الطراز، يبلغ 70 سنة من العمر ويحب الدوريتوس وجني المال، |
| Haydutlar kanunun gözünde kurtlara denk. "Onlara hayvan muamelesi edin." | Open Subtitles | الخارجين عن القانون ذئاب في عيون القانون كابوت جاريت لوبينم |
| Sonra nehir kenarında kurtadam oldular. | Open Subtitles | ومن ثم ذهبوا إلى النهر وتحولوا إلى ذئاب |
| - Anne Coyotl'la baba Coyotl birbirini çok severse... | Open Subtitles | ووالد من ذئاب القيوط يحبان بعضهما كثيراً... |
| Kum fırtınasından oluşan katil çakallardan çok Çakaldan oluşan kum fırtınası diyebiliriz, | Open Subtitles | يبدو انها عاصفة رملية مؤلفة من قاتل ذئاب مصنوع من الرمل |