Keşfedilmemiş bir bölgeye giriyoruz. Hem alâkalı hem de alâkasız numaralarla ilgili görevlendiriliyoruz. | Open Subtitles | إننا ندخل منطقة غير مأهولة، مُكلّفين بالأرقام ذات الصلة وغير ذات الصلة. |
Karşımda alâkalı tarafın ajanı var. | Open Subtitles | أنا أنظر إلى عميل سري من جانب العمليات ذات الصلة |
Konuyla alakalı olan, film yapımcılarının kasti çarpıtma yapıp, yapmadıkları-- | Open Subtitles | ما كان ذات الصلة ان أظهر صانعي الفلم عمل طائش |
Mutluluk sadece kişisel deneyimlerle ve değerlerle alakalı değil, ama aynı zamanda çevreyle de alakalı. | TED | السعادة ليست فقط ذات الصلة بالتجارب الشخصية والقيم الشخصية، ولكن أيضا، مرتبطة بالبيئة. |
- Atticus'la akraba mı? | Open Subtitles | - هل هو ذات الصلة أتيكوس؟ |
Nickolas Van Helsing, proktoloji profesörüyüm... ve diğer ilişkili şeylerle. | Open Subtitles | نيكولاس فان هيلسينج استاذ علم الشرجيات والعلوم الأخرى ذات الصلة. |
Bunun ve konu ile ilgili diğer soruların cevapları ne yazık ki, "hayır". | Open Subtitles | للإجابة على هذه التساؤلات وغيرها من المسائل ذات الصلة . هي غير مرضية |
alâkalı taraf virüsle ilgileniyorsa belki de bizim işimiz bitmiştir. | Open Subtitles | لكن إذا كان جانب العمليات ذات الصلة تولى أمر الفيروس، ربما عملنا في هذه القضية قد انتهى |
alâkalı tarafın virüsü ele geçirmesini ister misin? | Open Subtitles | هل حقًا تريد لجانب العمليات ذات الصلة أن يحصل على ذلك الفيروس؟ |
alâkalı taraftan dostlarımız binada. | Open Subtitles | أصدقاؤنا من جانب العمليات ذات الصلة موجودون في المبنى |
Çok alâkalı ama, konumuz bu değil. | Open Subtitles | ذات الصلة للغاية ، ولكن ليس هذه النقطة. |
alâkalı numaraları artık Root alıyor. Shaw onunla birlikte. | Open Subtitles | حسنا، (روت) تستلم الأرقام ذات الصلة الآن، و(شو) معها. |
Çünkü alâkalı tarafın nasıl işlediğini biliyorum. | Open Subtitles | لأنني أعرف طريقة عمل جانب العمليات ذات الصلة يا (فينش) |
Benlikle alakalı oluşturulan bu tahminler, yoğunlukla vücudun derinliklerinden gelen duyu sinyallerine bağlı. | TED | وهذه التوقعات ذات الصلة بالنفس تعتمد اعتماداً شديداً على الإشارات الحسية الناشئة من داخل أعماق الجسم. |
Kurallara göre, Cezai Soruşturma Komutanlığı alakalı olabilecek her delili teslim etmek zorundadır. | Open Subtitles | بناءا على القاعدة ، قيادة التحقيقات الجنائية عليها تسليم كل قطعة من الأدلة ذات الصلة |
Bu toplantıda halletmek istediğim daha alakalı konulara. | Open Subtitles | الى بعض الامور ذات الصلة التي اود ان اطرحها في هذا الاجتماع |
Biz verileri alacağız, siz de alakalı numaraları. | Open Subtitles | نحن نحصل على البث، وأنتم تحصلون على الأرقام ذات الصلة. |
Muhtemelen işle alakalı bir satış aramasıdır. | Open Subtitles | ربما مكالمة مبيعات الأعمال التجارية ذات الصلة. |
İşle alakalı seninle sonra görüşeceğim. | Open Subtitles | أنا سوف أعطيك وقت لاحق الأعمال التجارية ذات الصلة. |
Biyologlar da baz düzenleyicileri, kanser gibi hastalıklarla ilişkili genlerde tek harflerin rolünü incelemek için kullandılar. | TED | واستخدم علماء الأحياء محرري القواعد لفحص دور الأحرف المفردة في الجينات ذات الصلة بالأمراض مثل السرطان. |
Elimdeki tüm dosyaları ve ilgili materyalleri bugün size gönderirim. | Open Subtitles | سأدع جميع الملفات والمواد ذات الصلة .يتم إرسالها إليكم اليوم |