Minyon, kahverengi ya da kızıl saçlı ve takma tırnaklı biri. | Open Subtitles | ،إذن، إمرأة قصيرة ذات شعر بني أو أحمر مع أظافر مزيفة |
Durmadan evin içinde kısa saçlı bir kız çocuğunun olduğunu söyleyip duruyordu. | Open Subtitles | كانت ترتجف و هي تستمر بقول أن هناك فتاة ذات شعر قصير |
Başak burcu posteri üzerinde uzun saçlı güzel bir kadının resmi vardı, bir su kenarında keyif yapıyordu. oysa Terazi burcu posteri üzerinde kocaman bir terazi resmi vardı. | TED | ملصق العذراء صورة لامرأة جميلة ذات شعر طويل، كانها تسترخي بجانب بعض الماء، ولكن الميزان هو مجرد ميزان ضخم. |
1,82 boyunda, siyah saçlı, üstü başı deri. | Open Subtitles | ربما أنت رأيتها طولها ستة أقدام، ذات شعر أسود، تلبس زياً حربياً من الجلد |
25 yaşlarında falan uzun boylu, dalgalı sarı saçları olan güzel bir kızdı. | Open Subtitles | كانت في حوالي الخامسة والعشرين ذات شعر أصفر مجعد طويل جميلة |
Kütüphaneci. Çok seksi. Küçük kızıl saçlı bir kız. | Open Subtitles | أمينة مكتبة . إنها ساخنة للغاية ذات شعر أحمر |
- Ona daha söylemedin mi? Yalnızca güzel beyaz saçlı bir kadına söyledim kimseye söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد وعدت سيدة جميلة ذات شعر أبيض بأنني لن أخبر أحد. |
Bana sarı saçlı beyaz bir çocuk bulki bunun tadını çıkarayım. | Open Subtitles | احضر لى ولد ابيض ذات شعر اشقر حتى استطيع ان استمتع بهذا |
Buraya yakın bir yerlerde, kırmızı kayaların kurak engebelerinde kaybolmuş, kirli ve solgun saçlı bir kabile yaşardı. | Open Subtitles | في مكان قريب بين الصخور الجرداء الحمراء، تعيش قبيلة ذات شعر موحل و قذر |
Şu boylarda, mat sarı saçlı, saçı böyle önüne dökülen beyaz bir kız tanıyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ بنت بيضاء قصيرة ذات شعر اشقر قذر؟ |
Minik mavi saçlı bayan, 14 kere üstüste kazandı. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | هناك سيده ذات شعر ازرق صغير فازت بالروليت 14 مره |
Mavi saçlı minik bir bayan var. Şu an ona bakıyorum. Masa 12! | Open Subtitles | انها سيده ذات شعر ازرق صغير انا ابحث عنها الان |
Beyaz, erişkin kadın, 1.75 boyunda, 55 kilo. Kahverengi saçlı, yeşil gözlü. | Open Subtitles | أوصاف المفقودة تبلغ تسعة و نصف قدم طولاً و تزن 120 رطل, ذات شعر بني و عينان خضراوان |
Asansörün bulunduğu koridorda duran kimonolu, uzun saçlı bir kadının olduğunu söylerler. | Open Subtitles | كما يقولون ان هناك امرأه ذات شعر طويل ترتدي زي الكيمونو تقف في قاعة المصعد |
Orada kıvırcık saçlı ve dudakları boyalı kadınlar görmüş. | Open Subtitles | لقد رأي نساء ذات شعر مُجعد ويضعن أحمر شفاه |
Japonya'da hiç kıvırcık saçlı ve dudakları boyalı kadın yok mu? | Open Subtitles | ،في اليابان أي امرأة ذات شعر مُجعد وتضع أحمر شفاه تُعتبر عاهرة؟ |
Japonya'da kıvırcık saçlı ve dudakları boyalı kadınlar fahişe midir diye soruyor. | Open Subtitles | إنها تسأل هل أي امرأة ذات شعر مجعد وتضع أحمر شفاه تُعتبر عاهرة؟ |
Hep önümde oturan mavi saçlı bir bayan var. | Open Subtitles | هناك امرأة ذات شعر أزرق تجلس دوماً أمامي |
Karşımda 1.73 boyunda, yaşına göre 10 santim daha uzun sahte sarı saçlı en büyük eğlencesi, çevresindekileri kontrol etmek olan bir kadın görüyorum. | Open Subtitles | من قبل كنت اقابل امرأة ممشوقة القوام ذات شعر اشقر مستعار اطول بأربع بوصات من عمرها |
Uzun bukle bukle saçları olan, herkesin evlenmek istediği, herkeste kıskançlık yaratacak kadar güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir. | Open Subtitles | وُصفت بأنها امرأة جميلة ذات شعر طويل وغزير منسدل، وجميع المتقدمين للزواج أرادوا زواجها، أثارت الحسد بين الجميع. |
Mercan rengi elbise giymiş kahverengi saçları olan genç hanım henüz gelmedi mi? | Open Subtitles | هل أتت بعد سيدة شابة ذات شعر بنيًا وترتدي ثوبًا مرجانيًا ؟ |