"ذات ليله" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir gece
        
    • Bir akşam
        
    • Gece yarısı
        
    Bir gece bize gelmiş ve sabaha kadar hasta çocuğumla ilgilenmişti. Open Subtitles و أتذكر أنه ذات ليله أتى فى وقت متأخر لرؤية طفلى الذى كان مريضاً جداً
    Bir gece, arka sokağın tekinde dayak yemiş kan kusarken... bana muhtaç kalacaksın. Open Subtitles ذات ليله , سوف تتقئ دما داخل زقاق سترفع بصرك لكى ترانى واقفا هناك , عندئذ سوف نرى
    Yıllar önce Bir gece birileri geldi. Onların arabasına bindi ve gitti. Open Subtitles بعض الأشخاص حضروا ذات ليله منذ أعوام عديده أخذوه فى سياره معهم و إنصرفوا
    Ve aralarından o adamı seçtim Bir gece onun evine gittim. Open Subtitles و أخترت ذلك الرجل و ذهبت ذات ليله الى منزله
    Bir akşam bazı işleri denetlemeye gideceğini söyledi. Open Subtitles أتذكر أنه ذات ليله قال أنه ذاهب لـتـفـقـد بـعـض الـمـشـاريـع الـجـديـده
    Bir gece birlikte o lanet bozuk asansörü beklemiştik. Open Subtitles انتظرنا معا ذات ليله بسبب خطأ لعين فى المصعد
    Bir gece anneme vurdu ben de adamın kafasında bir sandalye kırdım ve... ..annem polis çağırdı... benim için. Open Subtitles ذات ليله ، كان يضربها .. ثم ضربته بكرسي على رأسه وعندها اتصلت بالشرطه ، لتبلغ عني
    Bir gece yatağında uyurken evine süzüleceğim ve boğazını keseceğim. Open Subtitles ذات ليله سأتى الى منزلك حيث تنام وسأقطع حلقك
    Bir gece ders çalışıyorduk ve saçlarını salmıştı. Open Subtitles كان لدينا يوم دراسه ذات ليله وأبقت شعرها منسدلا
    Ve Bir gece, bir şaka gibi ona, "Elmo, kimi öldürdün?" diye sordum. Open Subtitles ذات ليله مازحته فقلت له ايلمو من قتلت ؟
    Her neyse,Bir gece kulüpten dışarı çıktı Open Subtitles علي أي حال، ذات ليله ... و هو خارجٌ من النادي
    - Çok üzücü. Bir gece eve dönerken, kendisini şişko, iki ayaklı domuz sanan... Open Subtitles -أمر محزن جداً، ذات ليله أثناء عودته لدياره إلتمهته الذئاب
    - Bir gece cinnet geçirmiş... Open Subtitles بسبب جنانه ذات ليله
    Ancak, Bir gece... askerlerim... bir grup kaçağın peşine düştü, kaçaklar saklanmak için bir kiliseye sığındılar. Open Subtitles ولكن ذات ليله... .... فرقتى إعترضت...
    Bununla beraber, Bir gece... alayım kiliseye sığınmaya giden bir gerilla grubuna yenildi. Open Subtitles ولكن ذات ليله... .... فرقتى إعترضت...
    Bir gece eve geldim. Open Subtitles مررت بالمنزل ذات ليله.
    Bir gece, , Taji köyleri yağmalamaya başladı. Open Subtitles ذات ليله ، بدأ (تاجى) و أتباعه السطو على القُرى
    Komik ama. Bir gece, bir adam ve kadın evlerinde sevişiyorlarmış. Open Subtitles كان (سيرجو) وزوجته يمارسون الجنس ذات ليله
    Bir akşam hışımla eve gelip olağan dayağını attı ama bu sefer okkalı bir tekmeyle bitirdi ve bu her şeyin sonu oldu. Open Subtitles ذات ليله جاء إلى المنزل متحمساً و ضربنى كالمعتاد هذه المره فقط إختتم الضرب بركله عيفه
    Bir akşam maçı vardı, çok kötü dayak yedi. Open Subtitles ذات ليله لعب مباراه قويه و تعرض لضرب شديد
    Gece yarısı canı bir şey istediğinde yaşlı sürtüğün zil ama gerçek bir zil çaldığını söylemişti. Open Subtitles قالت لي ذات ليله أن مسنه قرعت الجرس و أرادت منها فعل شيء.. ماذا لو طلبت منك شيء لا تودين القيام به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more