Hayır, toz tanesi yardım isteyemez ki. Yapma. | Open Subtitles | لا , ذرة الغبار لا يمكنها طلب النجدة هيا |
Sadece sen, ben ve toz tanesi ve hafif bir esinti. | Open Subtitles | أنت و أنا و ذرة الغبار فحسب نستمتع بالنسيم |
Senin, o toz tanesi orda olmasına rağmen orada değilmiş gibi konuşman. | Open Subtitles | أنت تتحدث بشأن ذرة الغبار و كأن ذرة الغبار ليست موجودة هنا حتى |
O Toz tanesini de kızgın yağda yakın. | Open Subtitles | أحرقوا ذرة الغبار تلك في قدر مليء بالزيت المغلي |
O Toz tanesini de kızgın yağda yakın. | Open Subtitles | أحرقوا ذرة الغبار تلك في قدر مليء بالزيت المغلي |
Tek yapman gereken, o toz tanesinde hiç kimsenin yaşamadığını ve benim haklı, senin haksız olduğunu herkesin önünde söylemek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تعترف للجميع بأن ليس هنالك أناس صغار يعيشون على ذرة الغبار تلك أنك كنت مخطئاً و أنا كنت محقة |
toz tanesi hakkımda istediği şeyi söyleyebilir ne de olsa sadece bir toz tanesi. | Open Subtitles | أتعلم ؟ بإمكان ذرة الغبار أن تعتقد بأي شيء حيالي فهي في النهاية عبارة عن ذرة غبار |
Hayır, toz tanesi yardım isteyemez ki. Yapma. | Open Subtitles | لا , ذرة الغبار لا يمكنها طلب النجدة هيا |
Sadece sen, ben ve toz tanesi ve hafif bir esinti. | Open Subtitles | أنت و أنا و ذرة الغبار فحسب نستمتع بالنسيم |
Senin, o toz tanesi orda olmasına rağmen orada değilmiş gibi konuşman. | Open Subtitles | أنت تتحدث بشأن ذرة الغبار و كأن ذرة الغبار ليست موجودة هنا حتى |
toz tanesi hakkımda istediği şeyi söyleyebilir ne de olsa sadece bir toz tanesi. | Open Subtitles | أتعلم ؟ بإمكان ذرة الغبار أن تعتقد بأي شيء حيالي فهي في النهاية عبارة عن ذرة غبار |
toz tanesi senin hakkında kötü hiçbir şey söylemedi ki. | Open Subtitles | ذرة الغبار لم تقل شيئاً سيئاً عنك قط |
Anlaşılan, bizim toz tanesi hareket etmeye devam ederse dünyamız ortadan kalkacak. | Open Subtitles | ... يبدو أنه إذا ظلت ذرة الغبار تلك تطوف بالأرجاء عالمنا بأجمعه قد يتدمر |
toz tanesi senin hakkında kötü hiçbir şey söylemedi ki. | Open Subtitles | ذرة الغبار لم تقل شيئاً سيئاً عنك قط |
Toz tanesini tutan sensin. | Open Subtitles | بأنك أنت الشخص الذي يحمل ذرة الغبار |
Toz tanesini tutan benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي يحمل ذرة الغبار |
Toz tanesini tutan benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي يحمل ذرة الغبار |
Toz tanesini tutan sensin. | Open Subtitles | بأنك أنت الشخص الذي يحمل ذرة الغبار |
Tek yapman gereken, o toz tanesinde hiç kimsenin yaşamadığını ve benim haklı, senin haksız olduğunu herkesin önünde söylemek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تعترف للجميع بأن ليس هنالك أناس صغار يعيشون على ذرة الغبار تلك أنك كنت مخطئاً و أنا كنت محقة |
Tanenin üstünde benden yardım isteyen küçük bir insan var. | Open Subtitles | هنالك شخص صغير للغاية على ذرة الغبار هذه و يحتاج إلى مساعدتي |
Birileri olmalı o küçük toz tanesinin yüzeyinde. | Open Subtitles | ما اعتقده أنه لا بد من وجود شخصاً ما على قمة ذرة الغبار تلك |