Ve bir gün,Çenemi yukarı kaldırdım ve yaşamı herşeyiyle kabullendim. | Open Subtitles | لذا في أحد الأيام، رفعت ذقني وتمالكت نفسي |
Çenemi elime koyduğumda, perçinlenmiş gibi görünüyor muyum? | Open Subtitles | عندما أضع ذقني بين يداي هل أبدو مُتحجرة؟ |
İlk önce, boyum 18 cm uzadı Sonra yüzüm değişiverdi, böyle uzadı, sağ gözüm büyüdü sonra da bunu Çenem takip etti... | Open Subtitles | اولا , زاد طولي 18 سم ووجهي تغير وجهي اصبح اطول , عيني اليمين اصبحت اكبر تتبع ذقني |
Ama arkamdaki duvarda kerteli ve cansız bir soldurma yapıp çenemin altını yakmanız gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليكِ وضع لون تدريجي باهت على الحائط بخلفي و إخفاء التفاصيل الدقيقة تحت ذقني |
Gözlerimi, burnumu yaptırdım, çeneme çukur koydurdum, göğüs büyütme, pazu büyütme, kalça genişletme. | Open Subtitles | ..لقد قمت بتجميل عيناي ..تجميل أنفي ..و ذقني ..زرع الصدر ..و زرع عضلة الذراع |
Orda öylece duruyorum Çenemde iki tane testis. | TED | وأنا واقف هناك والخصيتين على ذقني |
Benim çene kıllarımı insanların önünde konuşmamayı söylememiş miydim? | Open Subtitles | ماذا عن تحذيري لك بعدم ذكر شعرات ذقني امام الضيوف؟ |
Meyvelerin tadına baktığım ve sularının çenemden akmasına izin verdiğim bir vakit olacak. | Open Subtitles | حان وقت تذوق الفاكهة وتركها تتقطر على ذقني. |
Neden güçlü Çenemi ve yüzücü vücudumu da almadın? | Open Subtitles | حَسناً، الذي لَمْ تَأْخذْ أيضاً - ذقني القوي وبنية السبّاحِي؟ |
Ya da sarkık kollarımı veya Çenemi ama hepimiz beğenmediğimiz yerlerimizi kesersek... | Open Subtitles | أو ذقني ولكن لو قطعنا كل جزء لا يعجبنا في أجسادنا -فلن يبقى لنا شيئاً |
- Yeni Çenemi nasıl buldunuz? | Open Subtitles | ما رأيكم في ذقني الجديدة |
Çenem gıdıklanır. Bazen boşaldıktan sonra hapşırırım. | Open Subtitles | أنا أغار من ذقني و في بعض الأحيان بعد النشوة أقوم بالعطس |
Başım ve Çenem tabii ki kaskım yol boyunca buza sürtüyorlar. | Open Subtitles | ذقني ورأسي وخوذتي سيكونون ملامسين للثلج |
Çenem hiç olmamış Nik. Benim Çenem çok daha narin. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} ذقني ليس هكذا يا (نيك)، إذ كانت أدق بكثير. |
Bunlar çenemin altındayken çalışmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | وبصراحة أنا لا أحب أن أعمل وهذان الشيئان تحت ذقني طوال اليوم |
Ve silahını alıyor çenemin altına koyarak devam ediyor, | Open Subtitles | و أخذ مسدّسه و وضعه تحت ذقني مباشرةً، تمامًا هنا، و يقول |
İkincisinde, çenemin ortasına yediğim bir dürümdü. | Open Subtitles | المرة الثانية، قُذفت مباشرةً تحت ذقني... بشطيرة خفيفة |
Ama yanaklarım gittikçe çeneme doğru yaklaşıyor. | Open Subtitles | و كل شيئ في مكانه الصحيح و الآن أصبح خدي مكان ذقني |
Bunu takmak için yarım saat önce geldim, belki bir şekilde alışırım diye. çeneme değmemesi için ucunu kıvırmak zorundaydılar. | TED | وجئت قبل نصف ساعة من موعدي المحدد لأضعه وأتدرب على إرتدائه وأعتاد عليه . ثم عملوا على طيه حتى لا يضايق ذقني . |
Bu metafor kafamda -- anagnorisis ve peripeteia Çenemde. (Kahkahalar) Fakat söylemeliyim müthiş bir alet. | TED | وهذا التشبيه في رأسي -- حصلت anagnorisis وperipetia على ذقني. ضحك يجب أن أقول لكم، أن هذا الجهاز عظيم. |
çene yapını benden almışsın sanki. | Open Subtitles | تبدين فعلاً أنّكِ ورثتِ شكلَ ذقني. |
Cheetos yiyordum, bir tanesini kaçırdım ve çenemden sekerek önce omuzuma çarptı sonra da kolumdan aşağıya yuvarlanarak, tekrar poşetin içine düştü. | Open Subtitles | كنت أتناول رقائق الـ تشيتو ووقعت واحدة من فمي فارتدت عن ذقني ثم الى كتفي ثم تدحرجت على طول ذراعي لتسقط في الكيس مجدداً |
Bu durumda saç kesimim değil de sakal kesimim konumuz. | TED | ليست تسريحة شعري في هذه الحالة، وإنّما ذقني. |
Sakalım evrensel dostluğumuzun ve sevgimizin, sembolü olacak. | Open Subtitles | سيكون ذقني عربون الصداقه العالميه للحب الذي بيننا |
O gece eve gidip Sakalımı kestim. | Open Subtitles | فذهبت إلى منزلي هذه الليلة، و حلَقت شعر ذقني. |