Adamın bu gece derine daldı, T.K. O duvarı nasıl geçti bilmiyorum. | Open Subtitles | كان زوجك شجاعا جدا الليلة لا أدرى كيف تسلق ذلك الجدار |
- o duvara dokunduğu için mi konuştuğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | انت تعتقدين انها تحدثت لإنها لمست ذلك الجدار ؟ |
En fazla on dakika, o duvarda yazdığı gibi. | Open Subtitles | عشر دقائق هي أقصى مدة كما هو مكتوب على ذلك الجدار |
O duvarın arkasında, vahşi insanlar var. | Open Subtitles | ،وراء ذلك الجدار .يوجد أناس متوحشون |
Big Choice'a gitmeliydim, ama aradığım film Şu duvarın üzerinde. | Open Subtitles | ذهبت الى محل الأختيار الكبير ولكن الفلم اللذي اريد كان على ذلك الجدار |
Bu duvarı sadece özgücümle yıkabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أجعل ذلك الجدار يسقط بقوة الإرادة الصلبة |
Eğer o duvar sana geçen yıl bir şey yapmadıysa, işe yaramadığını varsayıyorum. | Open Subtitles | إمّا ذلك الجدار أساء لكِ العامَ الماضي أو أنّ الشراب لمْ يعطِ مفعولاً |
Sen şu duvara bak, ben bu duvara. | Open Subtitles | الإضاءة غير المنظورة. خذ ذلك الجدار،وسأخذ ذلك الجدار |
Şu an o duvarların arkasında duruyoruz hayatım. | Open Subtitles | ها نحن محتمون وراء ذلك الجدار الآن يا عزيزي. |
O duvarı yıktırdığımda mutfaktan nefret ediyordun. | Open Subtitles | بأنني كسرت ذلك الجدار الذي كنت تكرهينه في المطبخ. |
Bunca yıl sonra, hâlâ O duvarı atlayabiliyorsun. | Open Subtitles | بعد كل تلك السنوات ما زلت تستطيع قفز ذلك الجدار |
Hatta o duvara sürdüğü kül büyük annesine bile ait olabilir. | Open Subtitles | بل قد تكون جدّته التي لطّخ بها ذلك الجدار |
o duvara bile tırmanamıyorsam gezide işim-- | Open Subtitles | بما أنني لا أستطيع طلوع ذلك الجدار ... إذًا لمَ أنا أحاول في هذا |
Mucizevî bir şekilde o duvarda grafiti gözüküyor. | Open Subtitles | إنّها نُقوش ظهرت بطريقة ما سحريّة على ذلك الجدار. |
Onu tam o duvarda, masasında, ince çizgili ceketiyle gördünüz. | Open Subtitles | ،لقد رأيتها عند ذلك الجدار .في المكتب، بزي مخطط |
O duvarın diğer tarafına geçmek sadece bir başlangıç. | Open Subtitles | العبور من على ذلك الجدار مجرد البداية. |
O duvarın diğer tarafına geçmek sadece bir başlangıç. | Open Subtitles | العبور من على ذلك الجدار مجرد البداية. |
Şu duvarın 1 metre içerisine gireceğim. | Open Subtitles | سوف أحفر ثلاثة أقدام في ذلك الجدار. |
Şu duvarın arkasına saklanmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تحتمي خلف ذلك الجدار. |
Bu duvarı da yıkarız. Kocaman olur. | Open Subtitles | و يمكننا أن نهدم ذلك الجدار عندها ستكون كبيرة |