"ذلك اليوم في" - Translation from Arabic to Turkish

    • O gün
        
    • Geçen gün
        
    • o günü
        
    Bu nedenle oğlumun O gün okulda öğrendiklerinden heyecan duyması beni çok gururlandırmıştı. TED لذا كنت جد فخور بكون ابني متشوقا لما درسه ذلك اليوم في المدرسة.
    1995 yılındaki O gün, onu yakalayıp serbest bıraktın mı? Open Subtitles هل أمسكت به وأطلقت سراحه ذلك اليوم في سنة 95؟
    O gün çarçabuk arabalarıyla ayrıldılar, Hany arkaya saklandı, çünkü tehditkâr askerlerin olduğu kontrol noktalarından geçiyorlardı. TED غادروا مباشرة في ذلك اليوم في سيارتهم، و كان هاني مختبئاً في مؤخرة السيارة لأنهم كانوا يواجهون نقاط تفتيش لجنود خطرين.
    Ben Eric Bragg. Sanırım seni Geçen gün parkta görmüştüm. Open Subtitles أنا، إيريك براغ أعتقد أنني رأيتكِ ذلك اليوم في الحديقة
    Geçen gün Sağlık Kulübü'nde Tony Hubner bana bir numara vermişti, hatırladın mı? Open Subtitles هل تتذكر ذلك اليوم في النادي الصحي توني هبنر اعطاني رقم الهاتف ذلك؟
    Memleketine doğru yol alırken senden Paris'teki o günü hatırlamanı istiyorum. Open Subtitles وطوال الرحلة إلى بلدك أريدك أن تتذكر ذلك اليوم في باريس
    Stadyumdaki O gün, akıllı bir korkak olarak ayağa kalktım. TED ذلك اليوم في الملعب، الذي وقفت فيه كجبان ذكي .
    Kamyonetteki O gün, hayal edebildiğim tek şey, babamın dövülmesiydi ve bedeni o eziyetin aracıydı. TED ذلك اليوم في الشاحنة، كل ما استطعت تخيُّله هو أن أبي كان يتعرض للتعذيب وكان جسده هو وعاء ذلك التعذيب.
    60 yıldır O gün geçitte ölüp ölmediğini bilmiyordum. Open Subtitles على مدار 60 عاما لم أعرف إذا انتي ميته في ذلك اليوم في البوابة
    O gün asansörde, yeteneğiniz olduğunu düşündüğümü söylemiştim. Open Subtitles قلت لك في ذلك اليوم في المصعد إنني أظن أنكِ موهوبة
    Lisede, O gün orada durdum... sessizce seyrettim tezahürat yapmak istedim ama sessizce seyrettim sadece. Open Subtitles ذلك اليوم في المدرسة الثانوية, لقد وقفت هناك, اشاهد بصمت, راغبة بأن أشجعه, لكنني وقفت هناك فقط أشاهد.
    Korkarım O gün çok uzak bir gelecekte, canım. Open Subtitles لا أعتقد أننا سنشهد ذلك اليوم في المستقبل القريب يا عزيزتي
    O gün Irakta gerçekten bir helikopter düşmüş. Open Subtitles أتعلم , لقد حصل بالفعل حادث لمروحية في ذلك اليوم في العراق
    O gün Büyük Salon'da bulunanlar kendi kulaklarıyla duymuşlardı. Open Subtitles ذلك اليوم في قاعة السيف جميع الضّباط والرجال سمعوا ذلك بآذانهم
    O gün, konteynerde kaybettiğin şeyi hatırlatıyorlar. Open Subtitles فهم يذكّروكَ بما فقدتَه ذلك اليوم في حاوية الشحن
    O gün ormanda birlikte olduğun kız kimdi? Open Subtitles من هي تلك الفتاة التي كنت معها ذلك اليوم في الغابة ؟
    Bu kızla Geçen gün ofiste kanalizasyon işlerinde, güneş ışığı ışınlarıyla otururken tanıştım. Open Subtitles قابلت فتاة ذلك اليوم في مكتب أعمال المجاري جالسة في أشعة الشمس
    Seninle Geçen gün toplantıda tanışmıştım. Open Subtitles أم، التقيت كنت في ذلك اليوم في الاجتماع.
    Geçen gün, bir erkek hemşireyle muhabbet ediyordum. Open Subtitles وجدت نفسي ذلك اليوم في محادثة مع ممرض ذكر
    2015 Aralık ayındaki o günü hiç unutmayacağım, mecliste gururla durdum ve şu sözleri haykırdım: ''Bilime açılan savaş sona ermiştir.'' TED لن أنسى أبدًا ذلك اليوم في ديسمبر 2015 عندما وقفت بفخر في البرلمان وأعلنت، "الحرب على العلوم انتهت الآن."
    2006 ilkbaharındaki o günü asla unutmayacağım. TED لن أنسى ذلك اليوم في ربيع عام 2006

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more