"ذلك بدأت" - Translation from Arabic to Turkish

    • başladı
        
    • başladım
        
    Kız sadece ülkeyi boylu, boyunca aşarak onu takip etmekle kalmadı sanki Ben istemiş gibi, kendi hakkında rastgele bilgiler de yollamaya başladı. Open Subtitles و التي لم تتبعه عبر البلد فقط لكنّها بعد ذلك بدأت بإرسال معلومات عن نفسها عشوائياً كما لو أنه سأل عن اي معلومة.
    Daha sonra, ağlamaya başladı ve kusarak eve gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles بعد ذلك بدأت في البكاء و الذهاب إلى منزلها وهي مريضة
    Sıcaklık biraz artmaya başladı ne yazık ki. Open Subtitles لكن مع ذلك بدأت الحرارة بالارتفاع قليلاً.
    Ve ben de patates cipsini karıştırmaya başladım ve pretzelleri. TED و بعد ذلك بدأت بثني رقائق البطاطس، و أيضا المعجنات.
    Sonra acıyla baş etmek için kendi yöntemlerimi bulmaya başladım. Open Subtitles بعد ذلك بدأت أبحث عن طرق أخرى للتعامل مع الألم
    Sonra problemin aslında ne kadar büyük olduğunu anlamaya başladım TED ولكن بعد ذلك بدأت أفهم وأستوعب كم هي كبيرة هذه المشكلة.
    Sigara alıyordum. Sonra bağırmaya başladı. Open Subtitles كنت فقط ابتاع سيجارا بعد ذلك بدأت هي بالصراخ
    Sonra, Ateşin Kalbi olayı çözülmeye başladı. Open Subtitles وبعد ذلك بدأت تتكشف مسألة جوهرة قلب النار
    Sonra bazı tipler ortaya çıkmaya başladı. Open Subtitles لكن بعد ذلك .. بعد ذلك بدأت تلك الوفود الحكومية
    İlk doktora gittim fakat daha sonra rüyalar başladı. Open Subtitles ،ذهبت إلى الأطباء في البداية لكن بعد ذلك بدأت الأحلام
    Ama bu yüzden, aptalca dedikodular yayılmaya başladı ve yaşıtlarından ona özenenler bile oldu. Open Subtitles ولكن بسبب ذلك , بدأت كل الشائعات حتى الربيع وفازت حتى بين الناس المعجبين بسنها
    Hafıza kayıpları bundan ne kadar sonra başladı? Open Subtitles متى أقرب مرة بعد ذلك بدأت نوبات فقدان الذاكرة؟
    Ama zamanla karımmış gibi davranmaya başladı. Open Subtitles ولكن بعد ذلك بدأت تتصرف مثل زوجتي أو شيء من هذا.
    Bundan ziyade, kendim yerine başka insanlar ve yaşadıklarım yerine hiç olmamış şeyleri yazmaya başladım. TED وعوضا عن ذلك, بدأت أكتب عن أشخاص غيري, وأشياء لم تحدث في الواقع.
    gerçekten hissettiğim şeyi açığa çıkarmaya başladım. TED وبدلا من ذلك بدأت أفتح قلبي لما كنت أحسه فعلاً.
    O bunu der demez... kendimi çok tuhaf hissetmeye başladım. Open Subtitles بمجرد قال ذلك بدأت بالشعور بالضحك كالجحيم
    Onun bir fona yatırım yapmasını sağlayacaktım ama bunun yerine, ek hesap analizleri konusunda onu sorgulamaya başladım. Open Subtitles كان مفتضا بي أن أجعله يستثمر في تمويلنا لكن بدلا من ذلك بدأت أحدثه عن عقوبات المزايدة في المسودات
    Sonra da ağlamaya başladım... bir kısmı rolün bunu gerektirdiğinden, bir kısmı da Open Subtitles وبعد ذلك بدأت البكاء وهذا لأن الدور يتطلب ذلك ولكن في نفس الوقت شعرت حقا بالسوء
    Hayır ya da bilmiyorum. Sanki daha önceydi. Farklı hissetmeye, ilk kez beraber takıldığımız gece başladım. Open Subtitles لا، لا اعرف اعتقد انه حدث قبل ذلك بدأت اشعر اني مختلفة منذ الليلة الاولى التي خرجنا فيها معا
    Sonra bakalım ne kadar sürdüreceksiniz diye saçma sapan şeyler yapmaya başladım. Open Subtitles ولكن عندما استنتجت ذلك, بدأت بالتصرفات المجنونة لأرى إلى أي مدى ستجعلونني أستمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more