"ذلك جيداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu iyi
        
    • Çok iyi
        
    • Bunu çok iyi
        
    • gayet iyi
        
    • - İyi
        
    • iyiydi
        
    • bunu gayet
        
    • hoş geliyor
        
    Bu iyi. Ama bana öyle geliyor ki önümüzdeki altı ayı ya da bir yıIı daha verimli bir şekilde de kullanabilirsin. Open Subtitles ذلك جيد، يبدو ذلك جيداً لي ستة شهور أو في سنة
    Şey, yedek sistemler devreye girdi, yani kötü ve çirkin hiçbir şey kaçamadı, ki Bu iyi, ama çevresel alan sistemimiz tamamen kızardı, ki bu da kötü Open Subtitles حسناً , لقد صمدت الزنزانات لذا لم يخرج وحشاً من زنزانته حيث يُعتبر ذلك جيداً , ولكن نظام الإنذار بأكمله قد سقط .. حيث يُعتبر ذلك سيئاً
    Bunu Çok iyi biliyorum, çünkü ben de o şanslı kızlardan biriydim. TED أعلم ذلك جيداً. لأنني كنت إحدى الفتيات المحظوظات.
    Ve eğer kazanırsan, Senin kariyerin için Çok iyi olablilir. Open Subtitles واذا فزت فسيكون ذلك جيداً جداً لحياتك المهنية
    Seni gayet iyi anlıyorum, albay. Bu adamlar düşman değil. Open Subtitles اتفهم ذلك جيداً ايها العقيد هؤلاء الرجال ليسوا بأعداء
    İçki varsa gelir o. - İyi olur. Open Subtitles ان كان هنالك شرب , فسوف يأتي سيكون ذلك جيداً
    Bir süre beni masalla kandırdın iyiydi de hem ama artık gitme vakti. Open Subtitles جعلتني أعيش كحكاية خيالية لفترة وكان ذلك جيداً لكن حان الآن الوقت للذهاب
    İş hep önce geliyordu ve bunu gayet net belli ettin. Open Subtitles لقد كان كل شئ متعلق بالوظيفة، و لقد اوضحت ذلك جيداً
    Evet, kulağa hoş geliyor. Jay? Open Subtitles يبدو ذلك جيداً بالنسبة لي جاي؟
    - Bu iyi bir şey. Belki de yeğeni, o kadar kötü biri değildir. Open Subtitles يبدو ذلك جيداً , ربما ذلك الأبن أخ ليس بذلك السوء
    Bu iyi işte. zaten buluşmam var. Open Subtitles حسناً ، ذلك جيداً لأن لدي موعد
    Mesele bu ve bence Bu iyi. Open Subtitles إنّها في الصميم، وأجد ذلك جيداً
    Gelecek hafta, Bu iyi olur. Seni ararım. Open Subtitles يبدو ذلك جيداً سأتصل عليك
    Doğal olarak kalkıp gittim. Bunu Çok iyi hatırlıyorum. Open Subtitles وبطبيعة الحال، وقفت ثم غادرت أتذكر ذلك جيداً
    Evet, bence Çok iyi. Bence yazman Çok iyi. - Aranızda bir bağ kurmaya çalışıyorsun. Open Subtitles حسناً, اظن أن ذلك جيداً, أظن أن ذلك جيداً قيامكِ بمحاول عمل صلة.
    Ve sen bunu Çok iyi biliyorsun. Ve her geçen gün daha da deliriyor. Open Subtitles وأنت تعرف ذلك جيداً وجنونــــه في زيــــادة مستمـــــرة
    gayet iyi hatırlıyorum... ve polise detaylıca anlatabilirim. Open Subtitles أجل , أنا أتذكر ذلك جيداً و استطيع أن أصفه بالتفاصيل الدقيقة للسلطات
    - Major Gatling durumu gayet iyi biliyor. - Ben bilmiyorum. Open Subtitles ـ الرائد (غاتلنغ) يعرف ذلك جيداً ـ لا أريد ذلك
    - İyi iş başardı. Open Subtitles لقد فعل ذلك جيداً
    - Oh. - Fakat... iyiydi. Çok iyiydi. Open Subtitles ــ اوه ــ لكن ، كان ذلك جيداً ، بل عظيماً بحق
    Sanırım bunu gayet açık bir şekilde ifade ettim. Open Subtitles أعتقد أنّني قمت بإيضاح ذلك جيداً
    Son moda olan. - Kulağa hoş geliyor. Open Subtitles قبعة جديدة يبدو ذلك جيداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more