Eğer emin değilseniz olmamıştır Çünkü o bir insan hakları ihlali ve hiçbir zaman rozetler ve masaya konan silahlarla sonlanmaz. | Open Subtitles | إن لم تكن متأكداً, إذن لم يسبق له ذلك, لأنها تهمة بالتعدي على الحقوق المدنية والتي لا تنتهي أبداً بإمتلاكه شارة |
Çünkü o gece O'na, kendisi söylemişti. | Open Subtitles | ، ذلك لأنها أخبرته في تلك الليلة أنا كنت هناك |
- Bazıları öyle düşünüyor. Çünkü o güçlü ve eski günlerden bahsediyor. | Open Subtitles | البعض يعتقد ذلك لأنها قوية وتتكلم عن الأيام الخوالي |
Bu onun en korkulu rüyasıydı, çünkü bu adam iki hafta önce ona saldırarak hastanelik etmişti. | TED | كان ذلك أسوأ كوابيسها، ذلك لأنها كانت قد دخلت المستشفى بسبب اعتداء هذا الرجل عليها من قبل أسبوعين فقط. |
çünkü bu bölgedeki sıcaklık ısının kaynağı olan çekirdekten 800.000 km uzakta olmasına rağmen milyonlarca derecedir. | Open Subtitles | ذلك لأنها بالرغم من بعدها بنصـف مليون ميل من الفرن الداخلى المولد للحرارة فإنها تنوهج وسط ملايين من الدرجات الحرارية |
Nedeniyse, sunduğu herşeyi yüzüne geri fırlatan hayat boyu sahip çıktığı her şeye zarar vermeye çalışmış biri için Dünya'nın gözü önünde yas tutma konusunda kararsız kalması! | Open Subtitles | كل ذلك لأنها تكافح في قيادة عالم في الحداد على أحد رمي في وجهها كل شيء عرضته عليه وكانت في السنوات الأخيرة ملتزمة24ساعةيومياً... |
Başlarına bela olduğu için mi? | Open Subtitles | هل ذلك لأنها صعبة الهضم وذلك لا يناسبهم ؟ |
- Böyle bir şey demeyecek ya Çünkü o kafadan kontak bir suçlu değil. | Open Subtitles | هي لن تقول أياً من ذلك لأنها ليست مجنونة إجراماً |
Annenizse bu yüzden ona kızıyor Çünkü o da çalışıyor. | Open Subtitles | وتشعر الوالدة بالإحباط منه بسبب ذلك لأنها تعمل أيضاً |
Bunu yapıyor Çünkü o gerçekten iyi bir insan. | Open Subtitles | تـفـعل ذلك لأنها فـعلاً شخـٌص نـافـع |
Çünkü o dünyadaki en güzel minik kız. | Open Subtitles | ذلك لأنها افضل فتاة صغيرة في العالم |
Doğruysa tabi... Çünkü o gece çok sarhoştu ve ilk erkek arkadaşının evleneceğini yeni öğrenmişti. | Open Subtitles | ربما... حصل ذلك لأنها كانت ثملة جداً و كانت علمت للتو |
Çünkü o sadece bir yerde yetişir. | Open Subtitles | ذلك لأنها لا تنموا إلى في مكانٍ واحد |
Çünkü o senin annenin arkadaşı. | Open Subtitles | ذلك لأنها صديقة والدتك. |
Çünkü o seni çok seviyor. | Open Subtitles | . ذلك لأنها تحبكِ |
- Çünkü o peynirde maya enfeksiyonu var. | Open Subtitles | ذلك لأنها جبنة من الأسفل |
Akıllılık edersin çünkü bu malzemeler lanetli. | Open Subtitles | ينبغي عليكِ عدم فعل ذلك لأنها ملعونة |
Yani... Böyle söylüyorum çünkü bu gerçek ve ben kin tutmam. | Open Subtitles | أستطيع قول ذلك .. لأنها الحقيقة |
Ama Felix ve ben, bunun üstünden geldik çünkü bu Tanrı'nın niyetiydi | Open Subtitles | لكن أنا و(فيليكس) تجاوزنا ذلك لأنها كانت إرادة الرب. |
Nedeniyse, sunduğu herşeyi yüzüne geri fırlatan hayat boyu sahip çıktığı her şeye zarar vermeye çalışmış biri için Dünya'nın gözü önünde yas tutma konusunda kararsız kalması! | Open Subtitles | كل ذلك لأنها تكافح في قيادة عالم في الحداد على أحد رمي في وجهها كل شيء عرضته عليه وكانت في السنوات الأخيرة ملتزمة 24 ساعة يومياً... |
Şimdi tekrar "İşiyle Meşgul, Bir Şeylerin Özlemini Duyan Ama İşiyle O Kadar Çok Meşgul Olduğu İçin Bunun Farkına Varamayan İş Kadını"na dönüyoruz. | Open Subtitles | والآن نعود إلى : سيدة الأعمال المشغولة التي تفتقد حياتها شيئاً لكنها لا تدرك ذلك لأنها مشغولة بالعمل |