"ذلك لذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu yüzden
        
    • o yüzden
        
    • bunu
        
    • verdim
        
    İşte, bunu yapmak zor, bu yüzden bazı teknolojiler geliştirmek zorundaydık. TED حسنا, من الصعب فعل ذلك, لذلك كان علينا أن نحدث تكنولوجيا.
    Bunun hakkında ciddi olduğunu fark etmemiştim, bu yüzden iptal ettim. Open Subtitles أنا لم أعرف أنك كنت جادا بشأن ذلك .. لذلك قطعته
    Çok mutlu görünüyordunuz, o yüzden biz de devam ettik. Open Subtitles لقد بدوتم سعداء لحصول ذلك لذلك فإننا استمرينا بالقيام بذلك
    Ve ben bunların hiçbirini yapamadım. o yüzden çok komik ya. Open Subtitles وأنا لا أملك أياً من ذلك لذلك وجدتها طريفة
    Bilirsiniz işte. Ama bunu yapmaktan hoşlanacaktım, ve neticede yaptım. Open Subtitles ولكني شعرت حقا بأنني أحب فعل ذلك, لذلك أنا فعلت.
    Onlar bir şey yapmayınca, ben kendim yapmaya karar verdim. Open Subtitles "هم لا يتصرفون حيال ذلك لذلك قررتُ أنا أن أتصرف"
    Köpekleri bunu yaparken görmüştük. Bu şekilde emin olabiliyorlardı. bu yüzden... Open Subtitles الكلاب تفعل ذلك,لذلك هم يعرفون بعضهم البعض.
    Tüm bu kovalamaca tam söylediğim sırada başladı, bu yüzden kimsenin düşünecek zamanı olmadı. Open Subtitles كل شىء جاء جيداً بعد ذلك لذلك لم يتسن لأحد الوقت لرفع دعوى
    Evet, ama onlar bunu bilmiyor, bu yüzden ağzımızı açmamalıyız. Open Subtitles ،صحيح, لكن هم لايعرفون ذلك لذلك نحتاج ان يضل الوضع هكذا
    Bir benzin havuzunun içinde yatıyor olacak. bunu istemezsin. bu yüzden bilgiyi şimdi, hemen ver. Open Subtitles ، سوف تكون مستلقية في حوض من الجازولين . وانت لا تريد ذلك.لذلك أخبرنا بالمعلومه، هنا والأن
    Şansa ben anlıyorum ve bu yüzden bu akşam Kiki de Montparnasse'de ki "Hizmetçinize Kadar" partisine ortak ev sahipliği yapıyorum. Open Subtitles لحسن الحظ ان افهم ذلك لذلك فانا ضيفة الشرف لحفل الليله لعرض الملابس الدخلية
    Geleceğimi düşünmüyorsun. bu yüzden soruyorsun. Open Subtitles لاتعتقد أنّني قد أفعل ذلك لذلك أنتَ تسألني
    - Biliyorum. o yüzden dayanmalıyız. Dünyada sadece biz kalmış olabiliriz. Open Subtitles نعم, نعرف ذلك لذلك يجب علينا أن نصمد ربّما نحن كلّ ما تبقى
    Ne yapmam gerektiğini bana söylemeni sana söylüyor muyum o yüzden yapmam gerekeni nasıl yapacağımı bana söyleme. Open Subtitles أنا لا أخبرك كيف تخبرني ماذا أفعل ذلك لذلك لا تخبرني كيف أفعل ما تخبرني أن أفعل
    İstemediğin bir çocuğa hamilesin o yüzden belki kendi kürtajına gelmek isteyebilirsin. Open Subtitles اسمعي ان تكوني حاملاً عندما لا ترغبين في ذلك لذلك ربما ان عليك ان تأتين وتجرين عملية اجهاضك الأن
    Edeceğini biliyordum o yüzden bunu aldım. Open Subtitles انا اعلم انها سوف تفعل ذلك, لذلك جبت هذا.
    Johnson'ı öldürdün. Parker bunu öğrenince onu da öldürdün. Open Subtitles انه كان انتى من قتل جونسون باركر اكتشف ذلك لذلك قتلتيه ايضا
    Fakat sen de benim büyük bir aptal olmadığımı biliyor olduğundan, bunu da hesaba katarak, kendi önümde bulunan şarabı da seçemeyeceğim açıkça ortada Open Subtitles لكن يجب أن تعلم أننى لست بالأحمق الكبير لقد أحصيت على ذلك لذلك و بوضوح لن أختار النبيذ الذى أمامى
    Onlar bir şey yapmayınca, ben kendim yapmaya karar verdim. Open Subtitles هم لا يتصرفون حيال ذلك" "لذلك قررتُ أنا أن أتصرف
    Onlar bir şey yapmayınca, ben kendim yapmaya karar verdim. Open Subtitles "هم لا يتصرفون حيال ذلك لذلك قررتُ أنا أن أتصرف"
    Onlar bir sey yapmayinca, ben kendim yapmaya karar verdim. Open Subtitles "هم لا يتصرفون حيال ذلك لذلك قررتُ أنا أن أتصرف"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more