"ذنباً" - Translation from Arabic to Turkish

    • günah
        
    • suçlu
        
    • günahsa
        
    • suçluluk
        
    Affedilemez, canice bir günah işledin ve şimdi... sen ve senin aciz ırkın Tanrının gazabını çekeceksiniz. Open Subtitles أنظر , لقد أرتكبت ذنباً بشعاً ولا يٌغتفر وستعانى أنت وقومك من غضب الإله
    günah işledim Kira. Korkunç bir günah. Open Subtitles لقد إقترفت ذنباً يا كيرا لقد أرتكبت خطئاً رهيباً يا كيرا
    Hoşuma gittiği için değil, günah olduğu için. Open Subtitles ليس لأنّها كانت تثيرني ، وإنّما لأنّها تعتبر ذنباً
    Ama bu bilgiyi onlardan ne çok saklarsak o kadar suçlu görüneceğim. Open Subtitles لكن كلما حجبنا هذه المعلومات أطول من ذلك سأبدو أكثر ذنباً
    Sherman her dakka daha bi' suçlu görünüyorsun. Open Subtitles أنت تبدو يا شيرمان أكثر ذنباً مع مرور الوقت
    Bu günahsa, hepimiz yanacağız demektir. Open Subtitles حسنا، إن كان ذلك ذنباً لكنا سنحرق جميعاً في الجحيم
    Eğer aşk adına yapıyorsan, günah değildir. Open Subtitles حسناً، ليس ذنباً إذا كنتَ تفعلها لأجل الحبّ.
    - Günahlarım için affet beni peder. Son günah çıkarmamdan bu yana bir hafta geçti. Open Subtitles سامحني أبتاه، لأنني ارتكبت ذنباً لقد مضى اسبوع واحد منذ آخر إعتراف لي
    Affedilmez bir günah işlesen bana söylerdin herhalde? Open Subtitles ستخبرني بأنّني اقترفت ذنباً شنيعاً، على ماعتقد ؟
    Her gün hayatın trajedisinden kurtulup anlık rahatlama yöntemi. Bana pek de günah gibi gelmedi dostum. Open Subtitles لحظة إغاثة من مأساة الحياة اليومية لا يبدو هذا ذنباً بالنسبة لي
    Babamın bana öğrettiklerine karşı korkunç bir günah olurdu bu. Open Subtitles ولكان ذنباً كبيراً ضد كل شيء علمني إياه أبي
    Bağışla ben, peder, günah işledim. Open Subtitles سامحني أيها الرب لأني ارتكبت ذنباً.
    Ki biliyorum bunu bir günah olarak kabul ediyorsunuz. Open Subtitles و الذي أعرف أنك تظنه ذنباً لكنه يعمل
    Bunun evlendikten sonra günah olup olmadığını bile bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم حتى ما إذا كان ذنباً بعد الزواج
    Tanrım, intiharın günah olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles إلهي , أعلم بأن الانتحار يُعَدٌ ذنباً
    Büyük bir günah işledim. Open Subtitles لقد أقترفتُ ذنباً عظيماً
    Çocuğumun annesine yapacağım maddi yardımın beni daha az suçlu hissettireceğini düşünmem beni kötü bir insan yapar mı? Open Subtitles أيجعلني ذلك رجل سيئاً لإنتظاري أي تبرع خيري يجعلني أقل ذنباً لما أنا بصدد فعله لأم أولادي؟
    Şantaj yapan adam üzerine yoğunlaşırsanız insanlar o zavallı çocuğu göz ardı ederler, siz de daha az suçlu görünürsünüz. Open Subtitles ‫وتعتقد أنك إذا اختبأت ‫خلف ذلك المبتز ‫فلن يفكر أحد بذلك الفتى المسكين ‫وستبدو أنت أقل ذنباً
    Ne kadar inkar edersen, o kadar suçlu görünürsün. Open Subtitles كلما أنكرتِ ذلك، كلما بدوتِ أكثر ذنباً.
    suçlu hissetmemek için geldim buraya, ve hiç olmadığım kadar suçlu hissediyorum çünkü tam bir hayal kırıklığı olduğumu biliyorum. Open Subtitles رَجعتُ هنا للتَوَقُّف عن ظُهُور مذنبِ، فقط الآن أَشْعرُ أكثر ذنباً أكثر من أي وقت مضى لأن أَعْرفُ ما a إحباط ملعون أَنا.
    Bu günahsa, hepimiz yanacağız demektir. Open Subtitles حسنا، إن كان ذلك ذنباً لكنا سنحرق جميعاً في الجحيم
    "suçluluk" diyorum, baylar... onun hareketlerine yön veren... suçluluk duygusuydu. Open Subtitles وقد فعلت ذلك جاهدة لكى تتخلص من ذنبها الآن أقول : "ذنب" أيها السادة لأنة كان ذنباً الذى دفعها لذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more