Ölümünden lütfen kendini sorumlu tutma. senin suçun yok. | Open Subtitles | رجاءً لا تلوم نفسك .على هذا الشيءِ.فلَيسَ ذنبك |
Eğer yardımı olacaksa, ....bana yaptığın şeyin senin suçun olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | والآن، إن كان هذا يساعد، فسأخبرك بأنّ الذنب لم يكن ذنبك أعني ما فعلتَه بي |
İşin içinde bit yeniği olduğuna inanıyor, bu senin suçun değil. | Open Subtitles | أظن أنّها تعتقد بأن هنالك ما هو أكثر بالأمر، بأنّ ذلك ليس ذنبك |
O zaman bu senin hatan. Çünkü ayıplanmayı hak ediyorum. Hepsini. | Open Subtitles | إذن ذلك ذنبك أنت، أنا أستحق أن ألام على كل شيء |
Ayrıca senin hatan. Çünkü eroini benden daha çok seviyordun. | Open Subtitles | و هو ذنبك لأنك تحبين المخدرات أكثر مما كنت تحبينني. |
Çok kibirli olman da senin suçun değil. | Open Subtitles | و أنا متأكدة أنه ليس ذنبك أنك مغرورة هكذا |
- Böyle görünmem benim suçum değil. - senin suçun aslında. | Open Subtitles | ليس ذنبي أنني أبدو بهذا الشكل - بالواقع إنه ذنبك - |
Onları uyardın, ciddiye almadılar. Böyle olur tabii. senin suçun değil. | Open Subtitles | خذرتهم ولم يأخذوا الأمر على محمل الجدية، هذا ما حدث، ليس ذنبك |
Biyolojik annen olması senin suçun değil, biyolojik kızı olman da onun suçu değil. | Open Subtitles | ليس ذنبك أنها أمك الحقيقية أيضاً ليس ذنبها أنك إبنتها الأصلية |
Evet, tamamen sefil bir hâldeyim. Bu senin suçun. Bana onu geri kazanmamı söyledin. | Open Subtitles | أجل، أنا تعيس جدًّا، إنّه ذنبك لأنّك نصحتني باستعادتها. |
Evet, tamamen sefil bir hâldeyim. Bu senin suçun. Bana onu geri kazanmamı söyledin. | Open Subtitles | أجل، أنا تعيس جدًّا، إنّه ذنبك لأنّك نصحتني باستعادتها. |
Geçen sene o polisle yaşananlar senin suçun değildi. | Open Subtitles | ما حدث مع ذلك الشرطيّ العام الماضي ليس ذنبك. |
Bence, onun seni öldürmeyeceği gerçeğine güvenmeli, aynı zamanda bazı şeyleri senden daha berrak gördüğüne ve aynı zamanda bunun senin hatan olmadığı inanmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أن عليك الوثوق في حقيقة أنه لن يقتلك والثقة بأنه ربما تسعه رؤية الحقائق بشكل أوضح منك وأن يعلم أنه لم يكُن ذنبك. |
senin hatan olduğunu söylemiştim salak şey. Bu şekilde daha iyi. | Open Subtitles | أرأيت، أخبرتك أن الذنب كان ذنبك أيها الغبي |
Bu senin hatan değil. Seviyormuş gibi yapabilir ve bunu başkalarında gördüğünde tanıyabilirsin. | Open Subtitles | إنـه ليس ذنبك ، تستطيعين أن تسخـري منـه وأعتقد بأنك تستطيعيـن ملاحظـتـه على الآخرين |
Kendi kendini suçlayamazsın. senin hatan değildi. | Open Subtitles | لا يمكنك الإستمرار بلوم نفسك لم يكن ذنبك |
Veronica'ya olanlardan biz sorumlu değiliz. Bu senin hatan değil. | Open Subtitles | ما حدث لفيرونيكا، لسنا مسؤولين عنه إنه ليس ذنبك |
Sen suçluysan, ben de suçluyum. Suçunu paylaSmaliyim. | Open Subtitles | إذا كنت مذنباً، فأنا مذنبة إذن لا بد أن أشترك في ذنبك |
Bizi dönüştürmenin en büyük Günahın olduğunu sanıyorsun ancak işin gerçeği, diğer yaptıkların arasından affedebildiğim tek şey buydu. | Open Subtitles | تحسبين تحويلنا هو ذنبك الأعظم لكنه بالحقيقة الإثم الوحيد بين آثامك العديدة الذي أسامحك عليه. |
Beni bu yüzle, bu dişlerle görecek. Senin yüzünden! | Open Subtitles | و ستراني بهذه الأسنان و هذا الوجه القبيح و كله ذنبك |
Ben kazanırsam, çeneni kapalı, suçluluk duygunu da kontrol altında tutarsın ve biraz daha zaman kazanmış oluruz. | Open Subtitles | ،أربح أنا، فتغلق فمّك وتتكتم على ذنبك ونشتري أنفسنا بمزيد من الوقت |
Eğer bu tabyada senden daha suçlu birini bulursan,.. | Open Subtitles | إذا وجدت شخصاً ذنبه أكبر من ذنبك في الأشغال الشاقة |