"ذهابك" - Translation from Arabic to Turkish

• gitmeden
• gitme
• gittikten
• gittiğini
• gitmen
• gitmek
• gideceğini
• gitmeni
• gittiğin
• gitmene
• gitmenin
• gidene
• gidişini
• çıkmadan
• giderken

Üzgünüm, okula gitmeden önce seni böyle şeylerle üzmek istemezdim ama...
آسفه ماكان يجب على اخبارك بهذا قبل ذهابك للمدرسة , لكن

gitmeden önce bir hasta daha alabilir misiniz Dr. Pincus?
أيمكنك معالجة مريض بلا موعد قبل ذهابك يا دكتور ؟

Evine gitme zamanın geldi ama bu hayatta bildiğin evine değil.
حان وقت ذهابك للمنزل لكنه ليس المنزل الذي عرفتيه في الحياة

Hoşlanıyorum ama o kadar uzağa gitme fikrinden hoşlanmıyorum.
.. بريا ، قد أعجبتني . ولكن لا أحب فكرة ذهابك بعيداً

Sen mapusa gittikten sonra düzen bozuldu Eşkıya. Kötüler bu işte galip geldi.
لقد إزدادت الأمور سوءاً منذ ذهابك للسجن سيطر الشر على زماننا

Ben, tren istasyonuna neden gittiğini anladım...
لقد عرفت كل شيء عن حياتك عن ذهابك الى المحطة

Benimle gitmen yalnız gitmenden daha uygun olur.
ذهابك برفقتي أكثر حشمة لك من ذهابك بمفردك

Kültürümde olduğu için, ergenliğe ulaşınca cinselliğe hazırlık kamplarına gitmek zorundasınız.
كما هو الحال في ثقافتي، بمجرد وصولك إلى مرحلة البلوغ، يصبح من المفترض ذهابك لمخيمات التأهيل

Bu iyi. Sıradaki garip çağrıyı, gitmeden önce birkaç kıç tekmelemek için alabilirsin.
ذلك جيد، تستطيع تلقي الاتصال الكاذب التالي والتعامل مع بعض الأوغاد قبل ذهابك

gitmeden önce, bahçede bana yardım edebileceğini umduğum bir şey var.
قبل ذهابك هناك شيء ما في الحديقة تمنيت لو ساعدتي فيه

Bir iş gorüşmesine gitmeden önce neler yaparsınız?
قبل ذهابك إلى مقابلة عمل؟ هذا ما تقوم به

Ancak, gitmeden önce, bir yardımınız dokunabilir.
في الواقع, قبل ذهابك, هل لك أن تقوم لي بخدمة معينة

Askere gitmeden önce tanıştığın sevimli kızı hatırlıyor musun,
هل تذكر الفتاة التى تعرفت عليها قبل ذهابك إلى الجيش

Seni koduğumun salağı! gitme vaktin geldi, Michelle. Ne dersin?
انت احمق حان قت ذهابك يا ميشيل، الاتعتقدين ذلك؟

Hiç bir yere gittiğimiz yok, ama senin gitme vaktin geldi.
نحن لن نذهب لأي مكان, يا أختي لـكنكِ، لربما قد حان وقـت ذهابك

Mexico City'ye gitme sebebini kardeşini dava eden biri olduğumu düşünerek söyleme.
لا تخبرني سبب ذهابك إلى هناك بصفتي شخصاً يريد مقاضاة شقيقتك

Sen gittikten sonra, Shawnee'ye kıçını doğruca eve götürme... vakti olduğunu söyledim.
بعد ذهابك اخبرتها بانني سوف اذهب واوصلتها مباشرة الى المنزل

Biliyor musun, senin her pazar kiliseye gittiğini düşünemiyorum.
هل تعلمين مالذي لا أستطيع فهمه؟ ذهابك للكنيسة كل أحد ؟

Sonra gitmendense şimdi gitmen bana daha az acı verir.
وسيكون ذهابك أقل إيلاماً على قلبي كلما أسرعتِ

Hastaneye gitmek yerine buraya gelmek takdire değer.
إنها شجاعة منك أن تأتي إلى هنا عوضاً عن ذهابك إلى المستشفى

Ama sadece sen tuvalete nasıl gideceğini düşünmediğin için ve bence bu çok komik.
فقط لأنك لم تفكر في ذهابك إلى الحمام والذي أعتقد أنه مضحك

Onun için de soruşturmaya gitmeni istemiyorlar.
ولهذا,لمجرد الأطمئنان, يريدوا التأكد من عدم ذهابك للتحقيق

Genellikle ne yaptığın ve nereye gittiğin konusunda çok açıksın.
أنت عادة تكون صريحًا بشأن مكان ذهابك وما لديك لفعله؟

Dinle Jack, Gainesville'de yaptığın şey burada çıkmazsa, gitmene izin veremem.
جاك ، ان تقرير ذهابك الى جينسيلف غير موجودة لن ادعك تخرج من هنا

Kuzeydoğuya gitmenin sebebi kızınmış gibi geliyor bana, doğru mu?
لماذا يراودنى إحساس بأن ذهابك للشمال الشرقى له علاقة بإبنتك؟

İşe gidene kadar yapabileceğin daha iyi şeyler var aklımda.
لديّ شئٌ أفضل يمكنك فعله قبل ذهابك إلى العمل ..

Her sabah saat 8'de işe gidişini izlemedim mi sanıyorsun?
أنت لا تعتقد بأنني راقبتك اثناء ذهابك للعمل كل صباح في الثامنة؟

Ne istersen ye. çıkmadan alarmı çalıştır.
كلي ما تشاءين , ماريا سوف تنظف أشعلي جهاز الإنذار قبل ذهابك

İşe giderken işe başlayabiliyorsanız, daha uzak lokasyonlarda yaşayabilirsiniz.
إذا كان بإمكانك العمل أثناء ذهابك للعمل، فسيمكنك وقتها العيش في أماكن بعيدة.