"ذهابي" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmeden
        
    • gitme
        
    • gitmemin
        
    • gitmem
        
    • gittikten
        
    • gitmek
        
    • gitmemi
        
    • gittiğimi
        
    • gittim
        
    • gittiğim
        
    • giderken
        
    • gidiyorum
        
    • gidene
        
    • gitmedim
        
    • gittiğimde
        
    Öncelikle şunu söylemek isterim, o kariyer danışmanına gitmeden önce beni motive eden harika öğretmenlerim vardı. TED أ.غ.ف: حسنا، بداية، يجب أن أوضح أنه وقبل ذهابي لمستشار التوجيه المهني ذاك كان لدي معلمون رائعون قاموا بتحفيزي.
    Okumak için doğuya gitmeden önce, Bu ülkeyi onunla adım adım dolaştım. Open Subtitles وحتى ذهابي الى الشرق الى المدرسة سرت معه كل قدم في هذه المنطقة
    İki yıl sonra, üniversiteye gitme vaktim geldiğinde, babam dikkatini kardeşlerime verdi. TED بعد سنتين عندما أتى وقت ذهابي للجامعة حول ابي اعينه و إهتمامه إلى اخوتي الاصغر
    Çok komik, aslında eve gitmemin sebebi Larry. Open Subtitles كما تعلمين, مضحك للغاية, لاري سبب ذهابي للمنزل
    Kendini kötü hissediyorsan gitmem. Open Subtitles حسناً .أنا سأكره حقاً ذهابي إذا كنت تشعرين بشعورا سئ
    Bunları ben gittikten sonra biraz daha çalış, o zaman dans pistlerinin hakimi olursun! Open Subtitles كرر هذا عدة مرات بعد ذهابي وستتمكن من الرقص بدون وقت
    Güneş doğduğunda gitmek zorunda olduğumu biliyordum. Open Subtitles عندما شارفت الشمس على الظهور,علمت انه وقت ذهابي.
    Fakat sonradan anladım ki kız olduğum içim amcam okula gitmemi uygun bulmuyordu. TED ولكن اتضح لي لاحقًا أن عمي قد رأى أن ذهابي إلى المدرسة لا يلائمني. ببساطة لأنني كنت فتاة.
    Gelmezsem, sebebi nereye gittiğimi bilmediğim içindir. Open Subtitles لو لم أظهر، فربما سيكون بسبب عدم معرفتي لمكان ذهابي
    Yardımcı olur mu bilmem, ama Winnie Hicks' i görmeye gittim.. Open Subtitles لا أعرف إن كان هذا سيساعد لكن ذهابي لرؤية ويني هيكس
    Gerçekten de okula gittiğim ilk gün, altı yaşındayken teknik olarak yetersiz beslendiğim için özel bir beslenme programına dahil edildim. TED بالفعل في أول يوم عند ذهابي للمدرسة في سن السادسة وضعت في برنامج مخصوص للتغذية لانني كنت مصاب بسوء التغذية فعلياً
    Kampa gitmeden önce, Sıtma Alman kızamığı, menenjit, Hansen hastalığına karşı aşı olmak istiyorum-- Open Subtitles قبل ذهابي للمخيم ، أريد الحصول على تطعيم ضد الملاريا ، الحصبة الألمانية ، التهاب الدماغ ومرض هانسن
    İnan bana, bunu New York'a gitmeden çok önce öğrendim. Open Subtitles .. صدقيني , تعلمت هذاقبل ذهابي لننويورك بكثير
    Selam. Koleje gitmeden önce görüştüğüm çocuk peşimde. Open Subtitles مرحباً ، كنت أقابل هذا الفتى قبل ذهابي للجامعه
    gitmeden önce böyle düşünmezdim, ama şimdi sorsan oraya nükleer bombayı basacaksın, ve her şeyin kül oluşunu izleyeceksin. Open Subtitles لم أكن لأقول ذلك أبداً قبل ذهابي لكن بما أنك سألتني الآن عليهم أن يهدموها ويشاهدوا كل شيء يتحول إلى غبار
    Çin'e gitme konusunda dürüst değildim çünkü seni tehlikeye atmak istemedim. Open Subtitles لم أكن صادقاً بشأن ذهابي إلى الصين لأنني لم أشأ أن أضعك في خطر
    Aslında benim gitmemin tek sebebi insanlara kendimi hatırlatmak. Open Subtitles بصراحة السبب الوحيد في ذهابي هو العلاقات الاجتماعية
    Yargıç terapiye gitmem konusunda hüküm verdi. Open Subtitles دعاني القاضي أرحل مضيفا ذهابي للطبيب النفسي
    Bütün böyle şeylerle tek sen ilgileneceksin, ben gittikten sonra. Open Subtitles سوف تقومين بالاعتناء بكل هذه الأشياء، بعد ذهابي
    Okula pijamalarımla gitmek istiyorum. Open Subtitles أريد إرتداء ثياب النوم أثناء ذهابي للمدرسة.
    O zaman neden mağazaya gitmemi istemiyorsun? Open Subtitles إذا لماذا ترفض ذهابي إلى المتجر؟ لأنك مشغول
    Üzgünüm. Geç kalıyorum, o yüzden. Neden gittiğimi bile bilmiyorum aslında. Open Subtitles آسفة , هذا لأنني متأخرة ولاأعرفحتى سبب ذهابي.
    Okula gittim, Maasai kadınları veya kızları okula gittiği için değil. TED ذهابي إلى المدرسة ليس بِسبَبِ نساء أوفتيات المَاسَاي اللواتي كُنّ يَذهَبن إلى المدرسة.
    Oliver Hughes hakkında bilgisi olduğunu söyledi ve onunla görüşmeye gittiğim zamanı biliyorsun... Open Subtitles قال لي أن لديه معلومة عن اوليفر هيوز و كما تعلمين أثناء ذهابي لمقابلته
    Her gün, işe giderken ve eve dönerken yolda ağladım. TED كنت أبكي كل يومٍ خلال ذهابي إلى العمل وفي طريق العودة إلى المنزل.
    Çünkü gördüğünüz gibi gidiyorum. Tamam, meraktan soruyorum. Open Subtitles لأننا تكلمنا عن ذهابي حسنا، من باب الفضول فقط
    Bayan Kent, bu dünyada çok şey mümkün ama Clark'la ben baloya gidene dek Mars'ta insanlar olacak. Open Subtitles سيدة كينت أمور كثيرة ممكنه في هذا العالم ولكن البشر سيبلغون المريخ قبل ذهابي وكلارك معاً لحفل تخرج
    Tamam, evet o oradaydı fakat ben onun için gitmedim. Open Subtitles حسناً ، نعم ،كان هناك ولكن هذا ليس سبب ذهابي
    gittiğimde, her stajyere bir kitap ver. Open Subtitles عند ذهابي , إعطي كل واحد من المتدربين كتاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more