"ذهبتِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • gittin
        
    • gidersen
        
    • gittiğini
        
    • gittiniz
        
    • gitmişsin
        
    • gidip
        
    • gitmiştin
        
    • kayboldun
        
    • gitmiş
        
    • çıktın
        
    • bulundun
        
    • girdin
        
    • gittiğinizi
        
    • gittiğin
        
    • gittikten
        
    Çok öfkeli görünüyorsun. Oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin. Open Subtitles تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك
    Oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin. Open Subtitles تبدو غاضباً جدًا تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك
    Abla, mahjong salonuna neden gittin? Open Subtitles لماذا ذهبتِ لمقهى الماجونغ ذلك الذي في غوتاندا؟
    "Eğer savaşa gidersen seni bekler miyim?" Bunu mu soruyorsun? Open Subtitles أن أنتظر إذا ذهبتِ إلى حرب؟ هل هذا ما تطلبين مني؟
    Nobu arayıp yalnız gittiğini söyledi. Open Subtitles نوبو اتصلت بي و .أخبرتني بأنكِ ذهبتِ لوحدك
    Herzamanki gibi onun odasına gittiniz Open Subtitles ذهبتِ إلى غرفته، كما تفعلين دائماً كُل يوم.
    Demek sen dün akşam sinemaya gittin ha? Open Subtitles إذاً أنتِ ذهبتِ إلى السينما بعد كل هذا ؟
    - Oraya hiç gittin mi? Open Subtitles ــ إنه بالأعلى ــ هل ذهبتِ إلى هناك من قبل؟
    - Oraya hiç gittin mi? Tabii. Open Subtitles ــ إنه بالأعلى ــ هل ذهبتِ إلى هناك من قبل؟
    Geleceğe gittin ve orada bizim evli olduğumuzu gördün. Open Subtitles فلقد ذهبتِ إلى المستقبل و رأيتِنا أزواجاً
    O yarısı senin olan evden çıkınca nereye gittin? Open Subtitles عندما غادرتِ نصف البيت الذي تملكينه أين ذهبتِ ؟
    Hepimizden çok daha ileri gittin, hem de hiç zarafetini kaybetmeden. Open Subtitles لقد ذهبتِ لأبعد الحدود بينما تقومى بالإعداد لزفافك
    Bekle, sen de mi geleceğe gittin? Open Subtitles فيبي: مهلاً ، هل ذهبتِ إلى المستقبلِ أيضاً ؟
    Savaşmaya gittin, biz de takip etmek zorunda kaldık. Open Subtitles ذهبتِ لتحطيمهم وتحتم علينا جميعا أن نتبعك
    Onun yerine sen onları yüzlerimize sürdün ve yenilerini yaratmaya gittin. Open Subtitles و بدلاً من ذلك , دسستِ وجهنا في تلك المشاكل و ذهبتِ لاختلاق مشكلة جديدة
    Bir tamirciye gidersen 25000 won'a mal olur. Open Subtitles إذا ذهبتِ إلى مرآب صغير فهي لن تكلّف إلا 25 ألف ون
    Senin gittiğini anladığımdan beri kalbim rahat değildi. Open Subtitles قلبي لم ينبض بشكل صحيح منذ اكتشفت أنك ذهبتِ في هذا الجو
    Bayan Ludwig, 2 Mart gecesi 10 ve 12 arasında nereye gittiniz? Open Subtitles سيدة لودويغ، أين ذهبتِ بين 10 مساءً ومنتصف الليل في الثاني من مارس؟
    Sığınağa gitmişsin diye duydum bir köpek almana izin vermemişler. Sen de onun yerine yılan almak zorunda kalmışsın. Open Subtitles سمعتُ أنّكِ ذهبتِ إلى ملجأ، فلم يسمحوا لكِ اقتناء كلب، فاضطررتِ لإحضار أفعى.
    Eğer ona gidip sorsaydın, tüm bunları geride bırakabilirdiniz. Open Subtitles وأعتقد أنكِ إذا ذهبتِ إليها وسألتها عنها
    Ama uyandığımda gitmiştin, hatırlamaya çalışıyorum ama cevabını hatırlayamıyorum. Open Subtitles لكن عندما استيقظت كنتِ قد ذهبتِ انا احاول لكنني لا اقدر ان اتذكر اجابتك
    Nereye kayboldun? Open Subtitles الى اين ذهبتِ ؟
    Yapma.Bir filme veya bir komşunun evine gitmiş olmalısın. Open Subtitles هيّا .. لابدّ و أنكِ ذهبتِ للسينما أو لمنزل الجيران
    Oturma odasından çıktın şarkıyı takip ettin. Open Subtitles ويبدو أنكِ ذهبتِ إلى غرفة المعيشة وأنتِ تتبعين تلك الأغنية
    Sigorta seminerinde. Daha önce hiç bulundun mu? Open Subtitles في حلقة بحث عن التأمين هل ذهبتِ لإحداها يوماً؟
    Kaç erkeğin kulüp evine girdin ki? Open Subtitles ــ كم عدد نوادي الفتية التي ذهبتِ إليها بالضبط؟
    Bence alarmı doğru düzgün kurmadan eve gittiğinizi farketse daha çok kızardı, sizce de öyle değil mi? Open Subtitles حسناً، أعتقد أنه لن يحّبكِ أيضاً .. إن ذهبتِ للمنزل دون أن تشغّلي جرس الإنذار بطريقة صحيحة أولاً، أليس كذلك؟
    Beni, onunla gittiğin aynı restorana... götürmüş olmanı konuşmak istiyor musun? Open Subtitles أتريدين التحدث عن اخذي لنفس المطعم الذي ذهبتِ معه إليه؟
    Bu yüzden, siz partiye gittikten sonra bisikletimize binip, onun restoranına gittik. Open Subtitles , لذا، عندما ذهبتِ إلى تلك الحفلة ركبنا دراجاتنا وذهبنا إلى مطعمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more