"ذهبت الى" - Translation from Arabic to Turkish

• gittim
• gittin
• gitti
• gidip
• gitmiştim
• gitmiş
• gittiğini
• gittiğimde
• girdim
• gittiniz
• gider
• gittiğim
• giderseniz

Bakkala gittim ve bir paket hijyenik ped almayı denedim.
ذهبت الى محل قريب وحاولت ان اشتري علبة فوط صحيه

Ayaklanmayı ele alıp Mısırlıların kapasitesini değerlendirmek için Hartum'a gittim.
ذهبت الى الخرطوم لتقييم القدرة المصرية على التعامل مع الانتفاضة.

Ben de onları yıkmama yardım edebilecek tek yere gittim.
لذلك ذهبت الى المكان الوحيد الذى يستطيع مساعدتى على تدميرهم

Şehre atacağına söz verdiğin o acınası eski şapkayla mı gittin.
ذهبت الى البلدة مرتدية القبعة القديمة لقد وعدتينى انك لن ترتديها

Peyton Sawyer Los Angeles'a gitti, fakat başarı hemen gelmedi.
بايتون سوير ذهبت الى لوس انجلوس النجاح لم يأتي بسهولة

Böylelikle kendimi Bilim Tarihi Kütüphanesi'ne gidip bu kitaba bakarken buldum.
لذا ذهبت الى مكتبة تاريخ العلوم واطلعت على هذا الكتاب

-PO denizyollarına gitmiştim. Afrika yolculuğu hakkında bilgi almak için.
ذهبت الى مكتب الرحلات بالبواخر لأستعلم عن الرحلات الى أفريقيا

Tuvalete gitmem gerekti o yüzden arkadaşımla bir pub'a gittim.
احتجت لدخول الحمام لذا ذهبت الى حانة أنا و صديقتي

Boşlukları doldurmama izin ver. Açık arttırmaya gittin ve ortağını kazıkladın.
دعني املئ الفراغات لك.لقد ذهبت الى المزاد وطعنت في الخلف صاحبك

Onun orada olacağını bildiğin için gittin.
لقد ذهبت الى هناك فقط لأنك تعرفين أنه كان حاضرا

Yoksa bunlar olduktan sonra hemen ruhlar dünyasına mı gitti?
او هي ذهبت الى عالم الارواح بعد ما انتهى الامر؟

Sonunda sigorta endüstrisine gidip ödül tazminatı sigortası satın aldım.
ومن ثم ذهبت الى شركات التامين واشتريت بوليصة تأمين

Tüm romanların birer örneğini almak için kitapçıya gitmiştim ve bunu gördüm.
حسناً, ذهبت الى المكتبة لأشتري نسخة من كل الروايات و رأيت هذا

Şimdi, ben bir konferans salonuna gitmiş olsaydım, ve siz ben olsaydınız, 50 dakikaya kadar hocayı unutmuş olurdum.
عندما ذهبت الى قاعة المحاضرة، واذا كنت مثلي تماماً بعد مرور خمس دقائق، كنت أفقد التركيز مع الأستاذ.

Hadi git. Beni buldukları zaman, diğer yöne gittiğini söyleyeceğim.
اذهب، وعندما يصلون الى سأخبرهم إنك ذهبت الى الجهة المعاكسة

Las Vegas'a gittiğimde de içinde kötü bir his vardı.
نعم مثل الاحساس الذي راودك عندما ذهبت الى لوس أنجلوس

En yakın şehre girdim ve sokakta yatıp kafayı çektim.
ذهبت الى اقرب مدينة و شربت و نمت فى الشوارع'

Bu sabah Gull's Point'e gittiniz değil mi?
لقد ذهبت الى منطقة جل هذا الصباح, اليس كذلك ؟

Sonra kayıkhaneye gider, Malene'e içeri girmesine izin vermesi için seslenir.
ثم ذهبت الى بيت القارب, ونادت على مارلين لتسمح لها بالدخول

Ve bir keresinde de lunaparka gittiğim zaman...
كانت هناك تلك المرة الأخرى عندما ذهبت الى مدينة الملاهي

Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz.
اذا ذهبت الى الزاوية اليمنى عند تقاطع رئيسي أمام مركز المؤتمرات هذا، سترى تقاطع مع أربعة جدران فارغة في كل زاوية.