"ذهبى" - Translation from Arabic to Turkish

    • altın
        
    • Altınlarım
        
    Güzel. Güze bir kupa almışsın. Güzel altın bir kupa. Open Subtitles هذا لطيف, حصلت على نصب تذكارى جميل نصب تذكارى ذهبى
    Bana hediye edilen küçük altın bir yüzük için dövüşmüştük. Open Subtitles تعاركنا من أجل خاتم ذهبى ضئيل الذى كان هدية لى.
    - Sefer ve yardımlarım için bana 100 altın ödeyecekler Open Subtitles بمائه جنيه ذهبى تدفع للرحله الواحده مع نصيبا من الارباح
    Onun, İslami kuralların yasakladığı altın bir yüzük taktığından ve FBI'ın onu tanımlarken bu hususa değinmediğinden söz etmeye bile gerek yok. Open Subtitles بدون الحاجة لذكر أنه كان يلبس خاتم ذهبى وذلك محرم حسب الشريعة الأسلامية ولم يذكر أبدا فى وصف مكتب التحقيقات الفدرالى له
    Kama kuyruklu kartal, rekabet olmadığı için tarz değiştirmiş bir altın kartaldır. Open Subtitles ذو الذيل الوتدى هو عقاب ذهبى الذى تنوعت عاداته فى غياب المنافسة
    Seni başında altın taçla görmek isterdim, Danny. Open Subtitles أحببت رؤيتك يا دانى مع تاج ذهبى على رأسك
    Elbette, bir çok insan sizi, durgunluktan sizi, durgunluktan altın çağa geçişte liderlik yapan... yirminci yüzyılın İskender' i gibi görüyor. Open Subtitles هذه بالضبط نظرة الناس اليك أسكندر القرن العشرين تقود العالم لتخرجه من حالة الركود الى عصر ذهبى من الرخاء
    1 altın Cartier, 1 altın bilezik, 1 çift, elmasla işlenmiş etek düğmesi, Open Subtitles كارتييه ذهبى سوار ذهبى زوج من أزرار تنورة مزينة مع الماس
    Benden masum bir kaç fotoğraf alıyorsun, altın bir çerçeveyle süslüyorsun. Open Subtitles لقد اعتقدت أنى صورة بريئة فوضعتنى فى اطار ذهبى
    Alçakgönüllülük yapma. Bununla altın Kalem kazandığını biliyorum. Open Subtitles والآن، لا تكن متواضع0 أنا أعرف أنك حصلت على قلم ذهبى من أجله0
    Saçın seni farklı gösterdiğini biliyorum, ama altın sarısı değil miydi daha önce? Open Subtitles أَعْرفُ بأن الشَعرَ يَجْعلُك تَبْدو مختلفَ لكن ألم تعتاد ان تكون ذهبى اللوّنَ أكثر ؟
    Bu firavunlar dönemi öncesine ait, Zekhen'lerin kutsal altın akrebi. Open Subtitles انه عقرب ذهبى مقدّس من عصر زيكنز, سلالة ما قبل الفراعنة
    Bu kusursuz ve lekesiz bir altın kurbağa. Ayrıca kendisinden büyük. Open Subtitles لونها ذهبى صافى غير مشوب وأكبر حجماً منه
    Bir kadınla ilgili bir şeyler anımsıyorum - altın saçlı Lucrezia Borgia, kocasını ve sevgilisini öldürmüş. Open Subtitles انى اتذكر شيئا يدور حول أمرأة.. ا ذات شعر ذهبى, لوشريزيا بورجيا
    Yıllar boyunca barışın ve refahın keyfini sürdünüz insanlığın altın çağıydı. Open Subtitles لقد استمتعتم بعقود من السلام والإزدهار عهد ذهبى للبشر
    Ve arkasında Atina tanrıçası beyazlara bürünmüştü ve elinde altın bir mızrak vardı. Open Subtitles -و خلفه الالهة اثينا فى رداء ابيض -مع رمح ذهبى فى يديها
    Mavi kıyı gölü, beyaz kum ve altın tenli kızlar. Open Subtitles البحيرة الزرقاء ورمل أبيض وجلد ذهبى
    ama eminim ki derinlerde bir yerde altın bir kalp ve cömert bir ruhu vardı. Open Subtitles في بدايتها غير مؤثره , وكنى متاكد انها موْثرة جداً... رجل بقلب ذهبى وروح قوية.
    "Saçların güneş rengi altın gibi." Ee, demek şefsin? Open Subtitles "شعرك، ذهبى مثل الشمس". إذا أنت كبيرة طباخين؟
    On bin altın. On bin mi? Open Subtitles عشره الالاف جنيه ذهبى عشره الالاف
    Altınlarım gibi onları da en kıymetli olduklarında kullanırım. Open Subtitles -انا استخدمها مثل ذهبى فيما يستحق فقط -و ميزاتك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more