"رأسى" - Translation from Arabic to Turkish

• kafama
• kafamı
• Başım
• kafamda
• başımı
• Kafam
• kafamdan
• Kafamın
• Başıma
• aklımdan
• başımın
• beynime
• Beynimde

Yahudi olduğumuz için değil babam korkak, ciğeri beş para etmez ödül diye her gün kafama vuran biri olduğu için kutlamıyorduk.
ليس لننا يهود بل بسبب والدى كان أسواء راعى بقر سافل لا يملك فكرة عن الهدايا سوى ضربه لى على مؤخرة رأسى

Benim sahaya çıkıp kafamı kırdırmamı ister misin?
وأنت لا تريد أن تتحطم رأسى , اليس كذلك ؟

Hayır. Ayaklarıma bakmayacağım, Başım yukarıda, gözlerim açık kollarım gergin, duruşum sabit, dik duruyorum...
لا , لن انظر الى قدمى ابق رأسى مرتفعه , عينى مفتوحه

İki hafta boyunca kafamda sürekli o sahneyi canlandırmak yetti bana.
اعتقد ان اسبوعان من اعادة هذا اليوم فى رأسى فهذا يكفى

İki gün yoldan sonra, bitmez tükenmez entrikaların başımı ağrıtıyor.
بعد أسبوعين من السفر فإن مكرك المستمر قد صدّع رأسى

Tabi Kafam oldukça kalındır. Ve sopayla adam öldürmek de bir kadına göre değil.
ولكن, رأسى كان صلبا, وطريقة قتل رجل بعصا حديدية ليست طريقة نسائية

kafamdan çıkarmayı yeni başardım ve yeniden takılsın istemiyorum.
لقد أخرجته من رأسى و لا أريد تذكره ثانية

Şu kurşun deliğine baksana, Kafamın tam dibinde. Çok yakındı.
تلك الرصاصة كانت على بعد بوصتان من رأسى كانت قريبه جداً

Dün gece Shawn kafama silah dayayıp beni öldürmeye çalıştı.
لقد وشع شون سلاح أمام رأسى وحاول قتلى الليلة الماضية

Bir ocak demiri kaptı, onunla kafama vurmaya çalıştı.
التقطتت قضيباً معدنياً وحاولت ضربى به على رأسى

kafama kapı çarpılmış gibiydi ve öldüğümü düşündüm.
كان أشبه بالباب يغلق في رأسى و ظننت أننى فارقت الحياة

Diğerlerine gelince kafamı kesmekle tehdit etseniz bile söylemem.
اما عن الباقى حتى لو هددتنى او قطعت رأسى لن اتكلم

Teal'c baktı. Ben baktım. Benim kafamı yakaladı.
تيلك نظر فيها ، و أنا نظرت فيها ثم جذبت رأسى و أغمى علي ثم أفقت

Başım asla dönmedi. Tüm başarılarıma rağmen.
إنّ رأسى لم يتورم أبداً بنجاحاتى على الإطلاق.

Başım çatlayacak gibi. Lütfen kimseye bir şey söyleme. Benimle eve gel.
رأسى يؤلمنى.لاتخبرى أحد من فضلك فالتأتى للمنزل معى.

kafamda bir yerde takılıp kalmış gibiyim ve bir parçam görüyor ve hissediyor...
أن هذا مسجل فى رأسى فى مكان ما وجزء مني يحس و يشعر

kafamda planı kurmuştum, sadece ayrıntılar kalmıştı.
بالفعل كان لدى معظم الخطة فى رأسى لكن كان لابد من تطوير بعض التفاصيل

Varsayalım ki feryad edip başımı omzuna koydum?
أفترضى أننى انفجرت بكاءا و وضعت رأسى على كتفك

Kafam onunla dolmadan önce böyle düşüncelerim yoktu.
هذه الأفكار التى لم تكن موجودة من قبل ملأت رأسى

Ve nankörce konuşmak istemem çünkü kafamdan o şeyleri çıkardığınız için gerçekten minnettarım.
و لا أريد أن أبدو ناكرا للجميل لكننى فعلا أقدر إخراجكم لتلك المعلومات من رأسى

Yani bunun sadece Kafamın içinde olduğunu düşünüyorsan bile?
أعنى , حتى لو إعتقدتى أن كل هذا فى رأسى فى عقلى ؟

Kimse bir şey yapmıyor. Bütün işler benim Başıma kaldı.
لا أحد آخر يقوم بالعمل ، رأسى ستنفجر بما فيها

Adını bile bilmiyordum, ama o gittikten sonra... onu aklımdan çıkaramadım.
لم أعرف اسمه أو أى شئ عنه وبالرغم من أنه تركنى بعدها إلا أننى لم استطع نسيانه أو إخراجه من رأسى

Benimse bundan haberim, Sahil Güvenlik uçağı başımın üstünde belirdiğinde olabildi.
و أدركت ذلك حينما كانت طائرة إنقاذ خفر السواحل فوق رأسى

Sanırım kan beynime fırlıyor ve bayılacağım.
أظن أن كل الدماء يندفع نحو رأسى وسأغيب عن الوعى.

O anı Beynimde tekrar tekrar canlandırdım.
استمررت ألعب اللعبة مرارا وتكرارا فى رأسى