"رأى ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bunu gördü
        
    • bunu gören
        
    • gördü bunu
        
    • görmüş
        
    • bunu gördüğünü
        
    • görseydi
        
    • görmüştür
        
    Bence çete amcasını ve annesini öldürdü, o da bunu gördü; o da ölmüş olabilir. Open Subtitles اظن ان القاتل قتل عم الطفل وامه, انه رأى ذلك; انه ربما كان ميت بالفعل الان
    Odadaki herkes bunu gördü. Open Subtitles جميع من في هذه القاعة قد رأى ذلك.
    Ve bunu gören ilk insanlar 19. yüzyılın ortasında yaşamış telgrafçılardı. Onlar ilk bilgisayar korsanlarıydı. TED ومن رأى ذلك بداية كان عاملوا التلغراف في أواسط القرن ال19 الذين يمكن وصفهم بقراصنة الحاسوب الاصليين
    # Herkes gördü bunu... # ...ve herkes gülüp alkışladı. Open Subtitles الكل رأى ذلك والجميع ضحك وصفّق
    Biz oraya gitmeden önce sence kaç kişi görmüş olabilir? Open Subtitles كم شخص برأيكِ رأى ذلك قبل أن نصل هنا ؟
    Ama, bakın, kimsenin Paris uçuşumu beklerken bunu gördüğünü sanmıyorum zaten, yani unutalım gitsin. Open Subtitles ولكن انظروا،لا أعتقد أن أي أحد في إنتظار رحلة باريس خاصتي قد رأى ذلك لذا دعونا ننسى الأمر
    - Alaycı mı? Ted Williams bunu görseydi, dondurucuda döner dururdu. Open Subtitles تيد ويليامز سينقلب في حجرته التبريد اذا رأى ذلك
    Eminim bunuda filmin tekinden görmüştür ama umurumda değil. Çok tatlı değil mi? Open Subtitles أنا متيقّنة بأنه رأى ذلك في فيلم ما، لكنني لا أكترثُ، لأنه شيء جميل جداً.
    O da bunu gördü. Şahidim var. Open Subtitles رأى ذلك أيضا .لدي شاهد عيان
    Brass bunu gördü mü? Open Subtitles هل براس رأى ذلك ؟
    Bana kalırsa Robert bunu gördü ve bundan yararlandı. Open Subtitles رأى ذلك و استفاد منه
    bunu gören biri olmalı. Bir tanık, bir arkadaş! Open Subtitles إذاً لا بد من وجود أحد قد رأى ذلك شاهداً، صديق؟
    bunu gören hakemle konuşacağım! Open Subtitles سأتكلم معه سأتكلم مع من رأى ذلك
    Kelly bunu gören tek kişi. Open Subtitles كيلى) كان الوحيد الذى رأى ذلك)
    # Herkes gördü bunu # Open Subtitles ♪الجميع رأى ذلك
    # Herkes gördü bunu # Open Subtitles ♪ الجميع رأى ذلك
    Polis adamın bileklerinin kesildiğini görmüş ve onu revire götürmüş. Open Subtitles رأى ذلك رجال الشرطة على معاصم بعض الأشخاص لذا أخذناه إلى المَشفى‏
    Bir çocuk Soutport'ta yürürken görmüş. Open Subtitles طفل رأى ذلك الطفل يمشي في جاده جنوب الميناء.
    Biri bana bunu gördüğünü söylesin. Open Subtitles أو أخبروني أن أحد ما رأى ذلك
    Ama ya sonra bir komşu görseydi? Open Subtitles لكن بعد ذلك ماذا لو ان جاراً رأى ذلك ؟
    Bunları da görmüştür. Open Subtitles -لقد رأى ذلك .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more