| Dün gece beni uyurgezer ya da garip bir şeyler yaparken gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِني أمشي وأنا نائم الليلة الماضية أو أتكلّم، أيّ شيء غريب؟ |
| Hayır gecesinin gerçekleştiği yerdeydim tamam mı? Gece yarısına kadar oradaydım, beni orada gördün. | Open Subtitles | كنتُ في حفل التبرّعات حتّى منتصف الليل، ولقد رأيتِني هناك. |
| Sonra seni izlediğimi gördün ama gözlerini kaçırmadın. | Open Subtitles | ثم رأيتِني أشاهدكِ ولم تُبعدي ناظرك عنّي |
| Yardımcı olur diyorsan da bir kez üzerimi değiştirirken gördüğünü ve gördüğün şeyin kaslı jaguar kuyruğuna benzediğini söyle. | Open Subtitles | و إذا ظننت أنه سيساعد أخبريها أنكِ رأيتِني أبدل ثيابي ذات مرة و أن عضوي التناسلي ذَكَرَكِ بالذيل العضلي للفهد |
| Ve kimseye de beni gördüğünü söyleme. | Open Subtitles | و لا تخبري أحداً أنّكِ رأيتِني. |
| Beni, böyle şeyleri yaparken defalarca gördün. | Open Subtitles | فقد رأيتِني أقوم بمثل هذه الأشياء مرّات عديدة. |
| Beni, böyle şeyleri yaparken defalarca gördün. | Open Subtitles | فقد رأيتِني أقوم بمثل هذه الأشياء مرّات عديدة. |
| Bu kancığı yumruklarken beni gördün mü? | Open Subtitles | أيّتها الجميلة، هل رأيتِني وأنا أدقّ خشم هذا اللعين ؟ |
| Bunu yaptığımı birçok kişiden daha sık gördün. | Open Subtitles | رأيتِني أفعل ذلك أكثر من البقية |
| Beni hiç smokinin içinde gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِني في بدلةٍ رسمية ؟ |
| İşte, beni gördün. Şimdi git buradan. | Open Subtitles | حسنا، لقد رأيتِني الأن أخرجي |
| gördüğünü biliyorsun. | Open Subtitles | -أنتِ رأيتِني, تعرفين ذلك |
| Beni gördüğünü onlara söyleme, lütfen Mary. | Open Subtitles | لا تقولى أنك رأيتِني (رجاءً (مارى |