Bu işaretler daha önce gördüğümüz hiçbir sembole benzemiyor. | Open Subtitles | هذه العلامات تبدو غريبة عن أي شيء قد رأيناه من قبل |
Tüm gösterdiği yabancı gezegenin daha önce gördüğümüz görüntüsüydü. | Open Subtitles | كلهم أظهروا نفس الصوره للكوكب الأجنبى الذى رأيناه من قبل. |
Şimdiye kadar gördüğümüz herşeyden farklı bir şey olduğu kesin. | Open Subtitles | فإنها بالتأكيد مختلفة عن ايّ شيء رأيناه من قبل. |
Adromeda bu güne kadar gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | أندروميدا مختلفة كاملا عن اي شيء رأيناه من قبل |
Baban 5 yıl önce ayrılırken gördüğümüz adamsa, anlayacaktır. | Open Subtitles | إذا كان أباك الرجل الذي رأيناه من 5 سنوات سيتفهم |
Şimdi de bu canavar çıktı, gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | والآن لدينا هذا الوحش. على خلاف أي شيء رأيناه من قبل. |
Teknedeyken gördüğümüz adanın adı neydi? | Open Subtitles | ما كان ذلك المكان الذي رأيناه من القارب , تلك الجزيرة ؟ |
Bir dünyalı ordusu var gördüğümüz şeylerden çok farklısı, bize doğru geliyor. | Open Subtitles | هناك جيش من الأرضيون على عكس أي شيء رأيناه من قبل قادم لنا الآن |
Az önce köşede gördüğümüz motele gidelim. | Open Subtitles | لنذهب إلى ذلك النزل الذي رأيناه من قبل في زاوية الشارع، إتفقنا؟ |
Enerji imzası daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | توقيعه الطاقوي هو على خلاف أي شيء رأيناه من قبل. |
Görüş alanı olarak az önce gördüğümüz odayı tercih edeceğinizi biliyorum ama burası da plandaki katın diğer yarısı. | Open Subtitles | أنا أعلم بأن ذلك المنظر الذي رأيناه من الأعلى أعجبك ولكن هذا هو الجزء الأخر من نفس الدور |
Daha önceden gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyorlar. | TED | فهي مختلفة عن أي شيء رأيناه من قبل. |
Bir kural koyduk, buna göre daha önce gördüğümüz şeyler sahnede olmayacaktı, ayrıca hem kendimize hem de izleyicilere yaratıcılık ve bağlılık aşılamak istedik; biraz da olsa sosyal faydamız olsun, bunu yaparken de eğlenelim istedik. | TED | لقد أنشأنا قاعدة ألا يعرض شىء على المسرح كنا قد رأيناه من قبل أردنا أن نُلهم الإبداع والترابط لأنفسنا ولجمهورنا أردنا أن نقوم بقليل من الخير الاجتماعي وأن نستمتع بالقيام به. |
Bizim daha önce gördüğümüz hiç bir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | انها ليست كأي شيء رأيناه من قبل |
Kesinlikle, gördüğümüz en garip şeydi. | Open Subtitles | بالتأكيد فهذا أغرب شئ قد رأيناه من قبل |
Daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | هذا لا يشبه أيّ شيء رأيناه من قبل. |
Görünüşe göre bizim gördüğümüz Jackson, Kanima'nın Beta hâliymiş. | Open Subtitles | يبدو أن ما رأيناه من "جاكسون" هو شكل الكانيما التجريبي |
Bu bilgiye bakmaya başladığımızda, burnunuzdaki bu genetik bilginin yüzde 20'sinin, daha önce gördüğümüz hiçbir şeyle uymadığını görürüz -- bitki, hayvan, mantar, virüs, ya da bakteri, hiçbir şeyle. | TED | بعد بدأنا النظر في هذه المعلومات، رأينا أنه حوالي 20 في المئة من المعلومات الوراثية في أنوفكم لا تتطابق مع أي شيء قد رأيناه من قبل -- لا نباتات ولا حيوانات ولا فطريات ولا فيروسات ولا بكتيريا. |
Ve steril kanda bile, bu bilginin yaklaşık yüzde bir ya da ikisi karanlık maddedir -- sınıflandırılamayan, daha önce gördüğümüz hiçbir şeyle eşleşmeyen bir madde. | TED | وحتى في الدم المعقم نسبيا، ما بين واحد واثنين في المئة من هذه المعلومات هي مادة مظلمة -- لا يمكن تصنيفها، ولا يمكن كتابتها أو متطابقتها مع أي شيء قد رأيناه من قبل. |
gördüğümüz onca kötülükten sonra bunu dünyamıza salıvermek mi istiyorsun? | Open Subtitles | بعد كل ما رأيناه من شر، تريدين أن تدخليه إلى العالم؟ ! |