Hiç şüphesiz, bizi plan hakkında bazı cevaplara götürecek ve belki üstlerine. | Open Subtitles | بدون شك سوف يقودنا الى بعض الاجابات عن المؤامرة وربما عن رؤسائه |
FBI'daki üstlerine, 11 gün önce gönderdiği itiraf videosunu saymazsak tabi. | Open Subtitles | باستشناء.اعتراف مسجل على فيديو قد ارسل الى رؤسائه في المكتب الفدرالي قبل 11 يوما |
- üstlerine saygısı da yok. | Open Subtitles | بالإضافةِ إلى أنَّهُ يفتقرُ إلى إحترامِ رؤسائه |
Böylelikle patronlarına açıklamak zorunda kalmayacak | Open Subtitles | حتى لا يضطر ان يخبر رؤسائه أنت سرقت الكولومبيين؟ |
Diğer teorileri de göz önüne almaları için patronlarına biraz politik baskı yapılmasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | يريد بعض الضغط السياسي على رؤسائه لينظروا على النظريات الأخرى |
Sınır dışı operasyonuna karşı çıkarken Alman ordusundaki Üstlerinin desteğini almıştı. | Open Subtitles | كان عنده دعم رؤسائه في الجيش الألماني لمقاومة الإبعاد |
Onun veya Üstlerinin, öyle çelimsiz birinin 5 kadına tecavüz edip öldürdüğünün ve kendisinin de tutuklama esnasında polis ateşiyle öldüğünün bilinmesini isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه أو رؤسائه يريدون أن يعلموا أن الذي إغتصب وقتل 5 سيدات قد قتل برصاص الشرطة التي حاولت القبض عليه |
Biliyorum, komutanınızdan, o da kendi üstlerinden... bu kampta yaşayanları yok etmeniz yolunda... emir aldınız. | Open Subtitles | أعلم أنكم تلقيتم أوامر من قائدنا الذي تلقى أوامر من رؤسائه لتنظيم سكان هذا المعسكر |
Conahan'ın üstlerine söylediğine göre buluşacağı adamın adı da Jurgen'miş. | Open Subtitles | (كوناهان) أخبر رؤسائه بأن سيقابل شخصٌ لديه أشياء مفيدة، إسمه (يورغن) أيضاً |
üstlerine bildirmek için. | Open Subtitles | مخبرا رؤسائه. |
Tamam, belki de Koi, patronlarına yanlış yaptı. | Open Subtitles | حسنا، اذن ربما كوي ظلم رؤسائه. |
Salazar patronlarına rapor veremediğinde. | Open Subtitles | سالازار سيتوجب عليه التحدث مع رؤسائه. |
patronlarına araştırmayı bitirmeleri gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | وناشد رؤسائه بإنهاء البرنامج |
Onu Üstlerinin kınamalarına karşı koruyabilecek tanınmış ve kudretli biri. | Open Subtitles | رجل بارز وقوي يستطيع حمايته من لوم رؤسائه |
Atanın onu Üstlerinin kınamalarına karşı koruyabilecek tanınmış ve kudretli bir hamisi vardı. | Open Subtitles | سلفك كان رجلا قويا وبارزا من كان سيحميه من رؤسائه |
Bu kamptaki insanları öldürmek üzere o da üstlerinden emir aldı. | Open Subtitles | الذي تلقى أوامر من رؤسائه لتنظيم سكان هذا المعسكر |