"رؤيتكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmek
        
    • gördüğüme
        
    • görebiliyorum
        
    • görüşmek
        
    • görmem
        
    • göremez
        
    • görmeyi
        
    • gördüğünü
        
    • görmekten
        
    • Seninle
        
    • görmeye
        
    • gördüğüne
        
    • gördüğümüze
        
    Dürüstçe hiçbir belirsizlik hissi olmadan seni bir daha görmek istemediğimi söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني القول بصراحة, بدون اية لمحة للشك, أنني لا أريد رؤيتكِ مجدداً.
    Kar arabandan düştüğünde nasıl güleceğini görmek isterim. - Evet. Open Subtitles لكم أودّ رؤيتكِ تضحكين حينما تسقطي عن سيّارة الجليد خاصّتكِ.
    Senden ayrı olduğum zamanlar insanların arasından geçip seni görmek için gelmek istiyorum. Open Subtitles ،عندما أكون بعيدًا عنكِ، و بالرغم من بقائي مع الآخرين .أريد رؤيتكِ فحسب
    Merhaba Bayan Spalding. Sizi gördüğüme sevindim. Open Subtitles أهلأً سيدة سبالدنج, من الجيد رؤيتكِ مرةً أخرى
    Hayir, hayir. Seni görmek istedim çünkü seni disari dogru gütmeye karar verdim. Open Subtitles كلا، كلاّ، كلاّ لقد أردت رؤيتكِ لأنّني قررت أن أضعكِ في المجال الميداني
    İtiraf etmeliyim seni görmek beni lunaparktaki kamikazeden daha mutlu ediyor. Open Subtitles عليّ أن أعترف، رؤيتكِ تجعلني أسعد من إعصار في متنزه للمقطورات.
    Seni görmek, yarınlarımız için mücadele etme gücünü verdi bana. Open Subtitles .. رؤيتكِ منحتني القوّة لأقاتل من أجل كل أيامنا المُقبلة
    Üstelik, artık seni görmek istemiyorum. Open Subtitles بالإضافة إلى أننى لا أريد رؤيتكِ بعد الآن
    Ve nezlen geçinceye dek seni görmek istemiyorum. Open Subtitles ولا أريدك رؤيتكِ قبل أن تتعافيّ من نزلة البرد
    - Tanrım. Geciktim. Seni görmek çok güzel. Open Subtitles يا إلهي، حسناً أنا متأخر قليلاً لكن من الرائع حقاً رؤيتكِ
    Seni böyle sevmiyorum. Böyle acı çekerken görmek istemiyorum. Open Subtitles آسف لرؤيتك منزعجة هكذا ربّاه، أكره رؤيتكِ تتألّمين هكذا.
    Sen yetenekli, yaratıcı birisin ve Food Network buraya seni görmek için geldi. Open Subtitles إنك ِموهوبة، إنكِ مُبدِعة، و الشبكة الغذائية هنا من أجل رؤيتكِ أنتِ
    Bane senden hiç memnun değil. Seni hemen görmek istiyor. Open Subtitles باين، غير سعيد معكِ إنه يريد رؤيتكِ الآن
    seni başka biriyle şartlar yüzünden bağlı olduğun biriyle görmek beni kahrediyor. Open Subtitles رؤيتكِ مع رجلٍ ما رُبطتِ به بسبب ظرف, إنه يقتلني.
    Savaşta ölürken, seni son bir kez görmek istedim. Open Subtitles عندما كُنت أموت في المعركة كُنت أُريد رؤيتكِ مرة واحدة آخري فقط
    Seni görmem bir yana, gördüğüme inanamıyorum. Open Subtitles ليس فقط بإماكاني رؤيتكِ أنتِ تبدين رائعة الجمال
    Ne yalan söyleyeyim seni orada gördüğüme şaşırdım. Open Subtitles لن أكذب عليكِ كنت متفاجئاً من رؤيتكِ هناك
    Karanlık ama seni görebiliyorum.. Open Subtitles حسناً، أعرف أنه ظلام معتم، لكن بإمكاني رؤيتكِ
    Patron Seninle 10 dakika içinde konferans odasında görüşmek istiyor. Open Subtitles الرئيس يريد رؤيتكِ في غرفة الإجتماع في غضون 10 دقائق.
    Baba, tam burada aşağıdayım. Tatlım hatırlamıyor musun? O seni göremez ve duyamaz. Open Subtitles عزيزتي، تذكري أن لا ستطيع رؤيتكِ أو سماعكِ، أنا فقط أستطيع
    Enişteni görmeyi falan da bekleme, çünkü göremeyeceksin. Open Subtitles لاتتوقعي رؤية عمكِ لأنني متأكده بأنه لايريد رؤيتكِ
    Bak. Olayları nasıl gördüğünü bilirim ve buna saygı duyuyorum. Open Subtitles إسمعي، أعلم طريقة رؤيتكِ للأمور، وأنا أحترم ذلك
    Tamam, alış buna tatlım! Seni üzgün görmekten sıkıldım.. Open Subtitles حسناً ، تجاوزي ذلك يا عزيزتي لقد سأمت من رؤيتكِ كئيبة
    Üzgünüm. Sizi burada görmeye alışık değiliz de. Open Subtitles أنا آسفة , و لكننا لم نعتد على رؤيتكِ هنا
    Medyum gibi öyle şeyler gördüğüne göre belki biraz erkek enerjisi alırsan sen de normale dönersin. Open Subtitles رؤيتكِ تصادفين كل مرة أرواح، من يعرف.. لو حصلتِ على طاقة ذكوربة قد تكونين بخير
    Amy, daha iyi olduğunu gördüğümüze, ... ihtiyacın olan yardımı aldığına sevindik. Open Subtitles تسعدنا رؤيتكِ تتحسنين ولديكِ المساعدة التي تحتاجين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more