"رئتيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ciğerleri
        
    • ciğerlerinde
        
    • ciğerlerine
        
    • Akciğerlerinde
        
    • akciğerleri
        
    • ciğerlerini
        
    • akciğerlerine
        
    • ciğerlerindeki
        
    • akciğerlerini
        
    • akciğerlerinin
        
    • akciğerlerinden
        
    • akciğer
        
    • akciğeri
        
    • ciğerinden
        
    • ciğerlerinin
        
    Gövdesi, patlamadan çok etkilenmiş, kaburga kemikleri kırılmış ve ak Ciğerleri çökmüş. Open Subtitles جذعه تلقى التأثير بالكامل و أدى لتكسير جميع أضلعه و إنهيار رئتيه
    Muhtemelen, eğer ciğerlerinde su varsa. Open Subtitles محتمل, لو هناك ماء فى رئتيه لكن بعلم تحليل الأمراض
    Çok çabuk yayıldı ve sonunda ciğerlerine gelerek onu öldürdü. Open Subtitles و انتشر سريعاً و بعدها مات عندما وصل إلى رئتيه
    O kutu okyanusta uzun süre kaldı, Akciğerlerinde su mu var? Open Subtitles الصندوق قضى وقتاً طويلاً في المحيط هل هناك ماء في رئتيه ؟
    akciğerleri simsiyah olmuş günde iki paket sigara içmesi yüzünden olmalı. Open Subtitles رئتيه كانتا سوداء ما أظن من عادة علبتين بمعدل كل يوم
    Eğer bu palyaço Grissom'a dokunacak olursa onun ciğerlerini söker, eline veririm. Open Subtitles اذا استطاع هذا المهرج لمس جريسوم، لكنت سلمته رئتيه الآن
    Çok daha kötü olabilirdi akciğerlerine sıçrayabilirdi. Open Subtitles بدايةً, كان من الممكن ان يكون الامر سيئاً كان من الممكن ان يصل الى رئتيه
    Boğazındaki ve ciğerlerindeki çamurlu su onun şaftın üstünde öldürüldüğünü doğruluyor. Open Subtitles طين في حلقه و رئتيه تؤكدان بانه قد قتل عند قمة العمود
    Partideki adamlardan biri aniden çıldırarak... balkona fırladı ve Ciğerleri sökülürcesine... Open Subtitles على مايبدو احد الشباب من الذين كانوا فى الحفلة خرج الى البلكون صارخا بملىء رئتيه
    Kurşun kalbini parçalamış. Ciğerleri kan dolmuş. Open Subtitles ثقبت الرصاصة قلبه، وتجمعت الدماء في رئتيه.
    Ciğerleri su toplamış, nefes darlığı çekiyor. Open Subtitles يُعاني من تجمع السوائل في رئتيه و من ضيقٍ في التنفّس
    Şöyle, efendim; ciğerlerinde su var ama cigerlerindeki damarlar, yıkıma uğramış, trombositlerle dolu ve bu da susuzluğun belirtisidir. Open Subtitles حسناً، سيدي كان هناك ماء في رئتيه لكن الوريد الرئوي ممتلئ بصفائح دم محطمه
    Şöyle, efendim; ciğerlerinde su var ama cigerlerindeki damarlar, yıkıma uğramış, trombositlerle dolu ve bu da susuzluğun belirtisidir. Open Subtitles حسنا، سيدي كان هناك ماء في رئتيه لكن الوريد الرئوي ممتلئ بصفائح دمّ محطمه.
    Bakın doktor, bence akciğer yetmezliği. ciğerlerine su kaçmış da olabilir. Open Subtitles حسناً، أعتقد أنَّ لديه ضائقة تنفسية وربما هو لديهِ سائل في رئتيه
    Suçiçeği yavaş yavaş nefes... —...borusundan ciğerlerine yayılır. — Tamam, tamam, gidip arayalım. Open Subtitles ــ سينتقل جدري الماء ببطء من الرّغامى إلى رئتيه ــ حسناً، لنذهب ونبحث عنه
    Akciğerlerinde ya da burun deliklerinde hiç yosun yoktu. Open Subtitles لا وجود أي أثر للطحالب في رئتيه أو في الممرات الأنفية.
    Midesi boşmuş yani o kadar alkolü emecek bir şey yokmuş ve Akciğerlerinde kan toplanması var bütün bunlar aşırı doz olduğunu destekliyor. Open Subtitles معدته فارغة، لذلك لا شيء ،لاستيعاب جميع الكحول وهو لديه احتقان في الأوعية ،الدموية في رئتيه وكلها تدعم نظرية انه .تعاطى جرعة زائدة
    Peki, görünüşe göre akciğerleri Owens-Corning cam elyaf yalıtım maddesi ile tamamen kaplanmış. Open Subtitles حسناً .. يبدو أن رئتيه ممتلئة تماماً بالألياف الزجاجية لـ شركة أوينز كورنيغ كان الشخصية الدعائية للشركة
    Eğer bu palyaço Grissom'a dokunacak olursa, onun ciğerlerini söker, eline veririm. Open Subtitles اذا استطاع هذا المهرج لمس جريسوم، لكنت سلمته رئتيه الآن
    Pıhtı kalbine ya da akciğerlerine ulaşırsa onu öldürür. Open Subtitles لو وصلت الجلطة إلى رئتيه أو قلبه، فستقتله
    Nefesi kesilmiş ki bu da ciğerlerindeki noktacıklı morartıları açıklıyor. Open Subtitles "تنفسه إندفع إلى التوقف، الذي يُفسر الكدمة الحبرية على رئتيه."
    Nitrojen akciğerlerini doldurarak, boğulmasına sebep olmuş. Open Subtitles غاز النتيروجين دخل الى رئتيه تسبب فى خنقه
    akciğerlerinin nerede bittiğini ve göğüs kafesinin nerede başladığını göremiyorum. Open Subtitles لا استطيع ان احدد نهاية رئتيه و بدايه القفص الصدرى
    - Hava akciğerlerinden çıkıp göğsünde sıkışmış. - Hava akciğerlerinden çıkıp göğsünde sıkışmış. Open Subtitles الهواء تسرب من رئتيه الى خارج صدره الهواء تسرب من رئتيه الى خارج صدره
    Hastaneye yatırıldığında tomografide akciğer ve kemiklerinde tümör olduğu ortaya çıktı. TED وعندما أدخل إلى المستشفى، أظهرت الأشعة المقطعية وجود أورام في رئتيه وعظامه.
    Buna bağlı olarak da akciğeri su dolmuş. Open Subtitles بالإضافة إلى حقيقة أن كان هنالك ماء في رئتيه
    Gece boyunca suyun üstünde kalmaya çabalarken, ciğerinden kopup gelen çığlık yalnızca yankılanan çığlıklar olarak geriye dönmüş. Open Subtitles حاول إجتناب الغرق بتحريك قدميه إلى أعلى وإلى أدنى طوال الليل وتصرخ رئتيه بشده ليجد صدى صرخته ترجع إليه
    Sonra ciğerlerinin tüm gücüyle bu aptal çocuksu melodiyi haykırıyor. Open Subtitles ثم يجأر بهذا الغباء واللحن الطفولي ملء رئتيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more