Amerikan Ordusu İstihkâm Sınıfı baş avukatıydım. | Open Subtitles | كنتُ مستشاراً رئيسياً في هيئتنا العسكرية من المهندسين |
Liseli bir genç kızın cinayetinde baş şüpheliydi. | Open Subtitles | كان مشتبهاً رئيسياً في جريمة قتل فتاة المرحلة الثانوية |
Senin de baş rolün var bu işte. | Open Subtitles | وانت من المفترض ان تكون عضواً رئيسياً فيها |
Roma İmparatorluğu'nun gerileme ve çöküşündeki ana etmenin kurşunun yaygın kullanımı olduğunu düşünen bazı tarihçiler vardır. | Open Subtitles | هنالك بعض من المؤرخين يعتقدون أن الإستخدام الشائع للرصاص كان سبباً رئيسياً في إندحار وسقوط الإمبراطورية الرومانية |
Bu duvarı yıkmayı ve diğer taraftaki yatak odasını ana banyo haline getirmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | نفكر بأن نهدم هذا الجدار وأن نجعل الحمام الآخر حماماً رئيسياً |
30 yıldır ana esin kaynağıyım. | Open Subtitles | لقد كنتُ مرجعاً رئيسياً لـ30 سنة |
Kuzey Amerika'nın dokusuz kumaşlar sektöründe ikinci firmasında baş mühendisti. | Open Subtitles | هو كان مهندساً رئيسياً في المصنع رقم اثنان في امريكا الشمالية للاقمشة غير المنسوجة |
Bu bir baş melekte işe yarayacak mı diye bahse girdik. | Open Subtitles | وضعنا رهاناً، فلنرَ إن كان يقتل ملاكاً رئيسياً. |
Kanalın baş haber sunucusu olsam da fark etmiyor. | Open Subtitles | حتى لو كانت الوظيفة مقدماً رئيسياً |
Bayan Love yeni oyunumda baş rol oynuyor. | Open Subtitles | الآنسة (لوف) ستلعب دوراً رئيسياً في مسرحيتي الجديدة. |
Kocası baş şüpheliyimiş. | Open Subtitles | ...زوجها كانَ مشتبهاً رئيسياً |
Yani dört yıl boyunca, dizide ana karakterdi. | Open Subtitles | لأربعة سنوات، كان ممثلاً رئيسياً |
Petro-kimyasal sanayinin yerini tamamen alacak bir sistem geliştirmek gibi mütevazi hedeflerimiz var. (Kahkaha) (Alkış) Elbette. Bunu TED'de yapamazsanız, nedere yapacaksınız? (Kahkaha) Bu sistem, enerjinin ana kaynağı olabilir. | TED | نحن حقيقة، كما تعلمون-- لدينا أهداف متواضعة لإحلال كل قطاع البتروكيماويات. (ضحك) (تصفيق) نعم. إن لم تستطيع فعل ذلك في مؤتمر "تيد"، أين يمكنك فعله؟ (ضحك) ليصبح مصدراً رئيسياً للطاقة. |
ana yemeği yapmamış. | Open Subtitles | لم يعدّ طبقاً رئيسياً. |
1917'de Türklerin elindeki Kudüs'ü ele geçirmek İngilizlerin ana amacıydı. | Open Subtitles | كان الاستيلاء على (القدس) التي يسيطر عليها الاتراك هدفاً رئيسياً لبريطانيا عام 1917 |
Ve şu Ray Buxley, 94 yılının ana şüphelisi miydi? | Open Subtitles | {\pos(192,210)}و(راي بوكسلي) هذا، كان مشتبهاً رئيسياً عام 94؟ |
Yani Titan'ı, ana Caddeyi bilir gibi biliyor olacaklar. | Open Subtitles | كَانَ شارعاً رئيسياً. نعم. |
Ve Jocelyn, iki ünite 0-negatif daha getir ana damardan vermek için hazırlık yap. | Open Subtitles | ويا (جوسيلين), اعطني وحدتي دم "أو -" وجهزي خطاً رئيسياً |