"راحة يدك" - Translation from Arabic to Turkish

    • avucunun
        
    • avuç
        
    • avucunda
        
    • avuçlarını
        
    Çok güçlü bir mevki, demek istediğim,insanların... en büyük umutlarını,hayallerini avucunun içinde tutuyorsun,gerçekten. Open Subtitles إنه منصب خطير أن تحمل اعظم آمال وأحلام الناس فى راحة يدك
    Eminim onları avucunun içine almışsındır. Open Subtitles حسنا, أنا متأكد أنكِ كنتِ تحملينهم في راحة يدك
    Onu avucunun içine almıştın, her pazar seni arıyordu ve daha seni hiç görmemişti bile. Open Subtitles جعلته يأكل من راحة يدك كل يوم احد و لم تدعيه يرى وجهك
    İyi ki bu var çünkü avuç içine iki elektrot koyarak deride terleme sonucu oluşan direnç değişikliğini ölçebiliriz. TED وهذا من حسن الحظ، لأننا نستطيع أن نضع قطبين كهربائيين على راحة يدك وقياس التغير في مقاومة الجلد الناتجة عن التعرق.
    Şimdi ise avuç içine sığan bir kamera, ve boş DVD almak için birkaç kuruş yeterli. TED ألان، تحتاج إلي كاميرا تسع راحة يدك وبضعة دولارات لاقراص مدمجة فارغة.
    Bir kargo konyeynerini avucunda saklayamazsın. Open Subtitles حسناً ، إلا إذا كان بإستطاعتك الإمساك بحاوية بضائع في راحة يدك
    Arkanı dön. Bana avuçlarını göster. Sakın bana bakma. Open Subtitles استدر وأرني راحة يدك لا تنظر إلي
    Bu şehir senin avucunun içinde. Open Subtitles تملكين البلدة كلها فى راحة يدك
    Bu şehir senin avucunun içinde. Open Subtitles تملكين البلدة كلها فى راحة يدك
    avucunun içinde... tütünün kokusunu duyabildiğimi hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أنني... كنت أستطيع شم رائحة التبغ في راحة يدك
    avucunun içinde... tütünün kokusunu duyabildiğimi hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أنني... كنت أستطيع شم رائحة التبغ في راحة يدك
    Görünüşe göre onları avucunun içine almışsın. Open Subtitles يبدو أنك وضعتهم تماماً في راحة يدك
    Ve sen onları avucunun içinde tuttuğunda. Open Subtitles يمكنك الاحتفاظ بها في راحة يدك.
    Pekâlâ, avucunun içinde tut... Open Subtitles حسنا، ضعها في راحة يدك
    Floransa zaten senin avucunun içinde. Open Subtitles تملك "فلورنسا" في راحة يدك
    Auranı toplayıp avuç içinden püskürt! Open Subtitles أشحِذ الطّاقة عبر جسدك، ثم أطلقها عبر راحة يدك.
    Sonra medyum büyük annesinden bahsetti ve avuç içlerinde parmaklarını gezdirerek yalan söyleyip söylemediğini anlayabileceğini anlattı. Open Subtitles ثم أخبرتك عن جدتها الروحانية ثم أخذت يدك قائلةً أنها ستحدد ما إن كنت كنت تكذبين فقط بتمرير أصابعها حول راحة يدك ؟
    Gizemli, avucunda tehlike görüyor. Open Subtitles الروحاني يرى خطراً في راحة يدك
    Silahı at, arkanı dön ve bana avuçlarını göster. Open Subtitles ارم السلاح واستدر وأرني راحة يدك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more