"راحتي" - Translation from Arabic to Turkish

• rahat
• rahatım
• Huzur
• mola
• huzuru
• rahatımı
• rahatlığımı
• molasındayım

Eski sevgililerimden birisi orada olsa ben rahat olamazdım.
أنا لَنْ أكُونَ بكل راحتي اي احد من المسنين هنا.

Vergi ödeyenlerin parasıyla rahat mıyım diye görmek için mi geldiniz?
هل عدت لتتأكد أن أموال دافعي الضرائب تستخدم جيدا من أجل راحتي ؟

Tabii benim rahatım senin için bir sorun teşkil etmiyor.
بالتأكيد، راحتي ليس لها أهمية عندك.

Artık Huzur içinde dinlenebilirim.
لكنيالآنأذهب الى راحتي في سلام

Öğlen mesaisi telaşı azalıyor. Yakında mola vereceğim.
ذروة الغداء أوشكت على الإنتهاء, وفترة راحتي إقتربت

Bir Taşa dokunabiliyorum topragı kokluyorum ama! Siz ikiniz,benim huzuru tehdit eden sularda gezmeye bayılıyorsunuz.
واشم رائحة الخطر , انتم لديكم شئ بعيد اكبر من راحتي

Bu aşk, kendi rahatımı ve eğlencemi... ...sizin uğrunuza bir kenara koymama sebebiyet veriyor.
وهكذا فأن الحب يجبرني على أن أنحاز عن راحتي وسروري بك في تلك الأيدي التي تلقيتها

Yalnızlıktan konuşmuyorum ya da rahatlığımı gözettiğimden değil.
أنا لا أطلب يدك بسبب وحدتي أو بهدف راحتي

Kendi başıma karım olmadan... bir rahat sıçamayacak mıyım yahu?
تبا لك يجب أن آخذ راحتي بالتغوط من دون تلوي زوجتي علي

Kadınlar, özellike çekici kadınların yanında kendimi çok rahat hissediyorum, bilirsin.
وانا اخذ راحتي امام الفتيات الفتيات الجميلات

rahat bölgemden çıkmam gerek.
أنني بحاجة للخروج من منطقة راحتي

Bu rahat bölgemin dışında olurdu, ama hayır.
الآن هذا سيكون خارج منطقة راحتي لكن لا

Aslında hayır, rahat gezmiyorum.
في الحقيقة لا أنا لست أخذ راحتي

- Bazen ben de kendimle ilgili rahat olduğum çemberin içinde saklanıyormuşum gibi hissediyorum.
-نعم -أحياناً أشعر بتلك الطريقة عني مثل أنا أختبئ داخل منطقة راحتي

Biliyorum ve özür dilerim. Burada söz konusu olan sadece benim rahatım değil!
انها ليست راحتي فقط المهدده بالخطر هنا

Ya benim rahatım?
وماذا عن راحتي انا ؟

Burada benim rahatım söz konusu değil.
راحتي لايمكن أن تكون هنا

Huzur da, derdim de..
"راحتي ، ألامي "

Huzur da, derdim de..
" راحتي ، ألامي "

mola veriyorum şimdi.
سأذهب لأخذ راحتي

kalbimi, rahatlığımı, aklımın huzuru, ah anne.
قلبي ، راحتي ، وراحة بالي يا أماه

Bana karşı kibardın ama ben sadece rahatımı ve huzurumu düşünüyordum.
... أنت كنتَ لطيفًا معي تُفكر فقط في راحتي و رفاهيتي

Kahve molasındayım, tamam mı?
أنا في وقت راحتي, حسناً؟