Gelecekteki hali, benim söyleyemediğimi söylemeye oldukça istekli olacak biri. | Open Subtitles | نفسها المستقبلي، شخص ما الذي سَيَكُونُ جميعاً راغب جداً لإخْبارها ما أنا لا أَستطيعُ. |
Eminim bunu yapmak için istekli başka birisini bulabilirsiniz. | Open Subtitles | أنـا واثـق إنـي ســأخـذ شخص ما راغب بهذه العملية |
Ama bu, tanık kürsüsüne çıkıp teşkilatı çökertecek bir şey söylemeye hazır olmadığım anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أني لست راغب في التقدم لأشهد بأي شيء قد يحدث ضرر |
Ve kabul etsen de etmesen de, yüksek bir amaca hizmet ediyoruz. | Open Subtitles | و سواء انت راغب فى قبوله او لا نحن نؤدى امور عليا |
Bu kız, onu kurtarmak için neleri göze alırsın? | Open Subtitles | انها الفتاة، لأي مدى أنت راغب للذهاب لإنقاذها؟ |
Sadece gereken gücü kazandığımda dönmeye razı olacağım. | Open Subtitles | فقط أنا راغب لدعم أذواقي بالقوة الضرورية. |
Evet: "Onları isteyerek vurmuyorum, ama başımıza hayli dert açtılar." | Open Subtitles | نعم:"أنا غير راغب في قتلك ولكنك سببّت لنا الكثير من المشاكل |
Onunla bir düşmanlığımız var ...ve sana yardım etmeye hazırım. | Open Subtitles | إعتبر هذا. هو وأنا عندي حقد وأنا راغب لمساعدتك. |
Hiçbir Tok'ra ortakyaşamı isteksiz bir konukçu ile kalıcı olarak birleşmek istemez. | Open Subtitles | لا يوجد سمبيوت توك رع يختار الارتباط مع مضيف غير راغب للنهاية |
Hiç kimse burada gördüklerini onaylamak ya da reddetmek istemiyor. | Open Subtitles | لا أحد راغب أن يؤكِد أو يُنكِر ما نراهُ هُنا. |
Durum şu ki, önceki insani varlığını istekli bir şekilde doğru şekle koyabilmelisin. | Open Subtitles | قصدى هو ، مِنْ الضروري أَنْ تَكُونَ راغب فى وضع وجودِكَ الإنسانيِ السابق داخل السياقِ الصحيحِ |
Bay Allen, yeteneklerinizin tam sınırını bulmaya istekli olsam da kendinizi dizginlemenizi öneririm. | Open Subtitles | سيد الن مع اني راغب بالكامل لتحديد مدى الكامل لقوتك انا افضل اخذ الحذر |
Biz bu deklarasyonda bize katılacak kalpleri istekli ve cesur olan herkesi davet ediyoruz. | Open Subtitles | فنحن ندعوا أي رجل شجاع و راغب الى الأنضمام ضمن هذا المرسوم |
Mükemmel bir kobay. İstekli ve harcanılabilir. | Open Subtitles | أنه فأر تجارب مثالي راغب للآمر وقابل للأستهلاك |
Birlikte çalıştığın insanları kandırmaya hazır olman gerekiyor. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونُ راغب للخَدْع الناس تَعْملُ مَع. |
bir pazarlığı kazanmak için, vazgeçmeye hazır olduğunuzu göstermelisiniz. | Open Subtitles | لربح أية مفاوضات، عليك أن تظهر بأنك راغب بالإنصراف |
Bundan sonra, seninle de konuşmayı kabul ediyorum. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا، أنا راغب للكلام معك، أيضا. |
kabul etmezseniz eminim ayrılıkçılar konseyi seve seve kabul eder. | Open Subtitles | لو رفضت، أنا متأكد ان مجلس الإنفصاليون سيكون أكثر من راغب للموافقة على سعري |
Hayır, ama bu kadar yaklaşmışken, haksız olma ihtimalini göze alamam. | Open Subtitles | - لا، أنا لا. لكن لست راغب لإنتهاز الفرصة أنا خاطئ. |
Ama işi telafi edersen, davadan vazgeçmeye razı. | Open Subtitles | لكنه راغب في التنازل عن القضية إذا قمت بالحفلة |
Adamın biriyle buraya, isteyerek gelmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يُشاهدُ مثل هي جاءتْ هنا بشكل راغب مَع a john |
Şu anda Hayalet'in Cortina'da olduğuna... 10,000 frank bahse girmeye hazırım. | Open Subtitles | أنا راغب لمراهنتك 10,000 فرنك الذي الخيال في كورتينا في هذه اللحظة بالذات. |
İsteksiz bir konukçuda kalmaktansa kendisini feda edeceğini garanti ederim. | Open Subtitles | هو يضحي بنفسه في النهاية بدلا من البقاء مع مضيف غير راغب |
Artık babanın... küçük oğlunu görmek istemiyor demek. | Open Subtitles | إنه عندما يصبح الأب ! غير راغب برؤية أبنه الصغير |
Belki de meclise teknoloji paylaşımı isteği konusunda öneride bulunacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنها تقترح أن الكيريا راغب في مشاركتكم تقنياته |