-Çünkü görünüşe göre... rahibe Mary Clarence rahibe filan değilmiş. | Open Subtitles | لأنه تبين أن الأخت ماري كلارنس ليس راهبة على الاطلاق |
İncil'den örnek verme konusunda bir rahibe ile yarışmam, çünkü yenilirim. | Open Subtitles | لن أدخل فى حوار عن الكتاب المقدس مع راهبة لأننى سأخسر |
Ama, kendimi haftada en az bir kere rahibe gibi hissediyorum. | Open Subtitles | . ولكن هناك يوماً على الأقل كل أسبوع أشعر وكأنني راهبة |
Ben sadece iyi bir Hemşire ve iyi bir rahibe olmak... ve nereye gönderilirsem orada Tanrı'ya hizmet etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أصبح ممرّضة جيّدة و راهبة صالحة .. و لأعمل أعمال الربّ أينما تُرسلوني. |
Yargıç St. Raven rahibe olup... yemin etmişti ya hani. | Open Subtitles | عندما أصبح شرف القديس الغراب راهبة وأخذ تعهد من الصمت؟ |
Kardinal odasında bir rahibe hiç iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ليست فكرة جيّدة أن تكون راهبة في غرفة أحد الكرادلة |
Ve son olarak bu da konustugum yirmi alti yasinda bir rahibe. | TED | أخيراً، هذه راهبة عمرها 26 سنة تكلمت معها. |
Bu kız rahibe olmak için doğmuş... ki siz bin yıl geçse olamazdınız, Muhterem rahibe. | Open Subtitles | تلك الفتاة وُلدت لتكون راهبة .. شيئاً لا يمكنكِ أبداً أن تكونيه خلال آلالاف السنين، أيّتها الأخت الموقّرة. |
Pekala... belki de bir rahibe sizin kadar bakımlı olmamalıdır. | Open Subtitles | ربما لم يكن ينبغي امرأة في جمالك ان تكون راهبة '. |
Bilmiyorum. Daha önce geceyi bir rahibe ile geçirmemiştim. | Open Subtitles | لست ادري فلم اقضي الليل مع راهبة من قبل. |
Eminim rahibe olmadan önce, ne olduğunu bilmek isterdim. | Open Subtitles | انا متأكد بأن لديها الخبرة الكافية قبل ان تصبح راهبة |
Eğer bir rahibe olmasaydım, kendi başımın çaresine bakacaktım. | Open Subtitles | قلت لي لو لم تكوني راهبة لتركتك تنقذين نفسك. |
Ama bir rahibe olacaktın, Tanrı'ya hizmet edecektin... Anlayamıyorum... | Open Subtitles | إذا كنتى ستصبحين راهبة لخدمة الرب كنت سأتفهم ذلك. |
rahibe olsaydım, daha fazla hoşuna gider miydim? Hikayede ki gibi. | Open Subtitles | هل كنت ستحبنى أكثر لو كنت راهبة كما فى تلك القصة ؟ |
- Tanrı yardımcın olsun Hemşire! | Open Subtitles | ليصعد الجميع بالتوفيق في العمل الجيد، راهبة |
Bir gün pederin biri genç bir rahibeyi arabayla evine götürüyormuş. | Open Subtitles | كاهن منح راهبة شابة توصيلة من الكنيسة للمنزل في أحد الأيام |
Eğer bir manastırın kutsal kuralı yok edilirse... böylesine kusursuz bir rahibenin davranışları incelenerek yeniden düzene sokulabilir derler. | Open Subtitles | يقولون لو أنّ التعاليم المُقدّسة للدير دُمّرَت .. يمكنها أن تُستعاد بدراسة طباع راهبة مثاليّة. |
Sokaklarda kutlama yapan en az bir düzine üstsüz kadın gördüm. Birkaç dakika önce hareket halindeki aracın üzerinde oynayan bir rahibeye tanık oldum. | Open Subtitles | قبل لحظة شاهدت راهبة و هي ترقص فوق سيارة ماشية |
Vicdan mı? Ben böyle bir şey yapmam. Ben bir rahibeyim. | Open Subtitles | الشعور بالذنب لاأود أن أحسس أحداً بالذنب فأنا راهبة |
12 yaşındaydım kadın rahibeydi baskıyı sen düşün! | Open Subtitles | كنت في الثانية عشر من عمري وكانت راهبة ، تحدثنا عن الضغط |
Sizi rahibeden çok bir Juaristalı olarak görüyorum, küçük kardeşim. | Open Subtitles | انا افضلك يا اخت كثائرة اكثر من راهبة. |
İngiliz'in dolabını yağmalamak, rahibeyle çıkmaya benziyor. | Open Subtitles | مهاجمة ثلاجة رجل أنجليزي مثل مواعده راهبة |
Tamam, önceden bir rahibeymiş. | Open Subtitles | حسنا، لقد كانت راهبة تبيّن الآن فقط |
-Sen rahibesin? | Open Subtitles | رائع ، أنتِ راهبة |
Bir Karanlık rahibesi parşömeni alıp kaçtı üstelik aramızda saatlerce yol farkı var ve sen buna talih diyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | راهبة ظلمة فرّت باللـّفيفة و تمتطي حصاناًَ ، و تدعو ذلك إبتاسمة حظ؟ |