Eften püften karakterlerini değil de yapılan promosyonu suçluyor olabilir. | Open Subtitles | ربما هو يلقي اللوم على التسويق بدلاً من ضعف شخصياته |
Ona göre buradaki farkı yaratan Tom olabilirmiş çünkü o adapte olalı yıllar geçmiş, diğerleri için sabit bir örnek olabilir. | Open Subtitles | إنه يعتقد بأنه توم الذي عامل الفارق هنا لإنه حصل على سنوات كثيره حتى تكيّف ربما هو يعمل كقوه راسخه للأخرون |
Bu işten hoşlanmıyorum. Belki o da hoşlanmıyordur. | Open Subtitles | أنا لا أحب هذه الوظيفه و ربما هو أيضا كذلك |
Belki o hep öyleydi. -Sadece dolunayda... | Open Subtitles | ربما هو هكذا دائما وعندما يكون القمر مكتملا |
Tüm kötülüklerin kaynağından bahsediyoruz, belki de ölçülü iyimserlik en iyisi. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن مصدر كل شر، التفاؤل قياس ربما هو أفضل. |
Buraya kadarı kolaydı ama sonra Muhtemelen gelişigüzel bir tercih yaptım ve söyleşeceklerimin belli bir yaşın üstünde olmasını tercih ettim ki, bu kararım ekrana epey yaşlı bir görüntü yansımasına yol açtı. | TED | كان هذا سهلا، و لكن بعدها إتخذت قرار، ربما هو تَعسفي، أن هؤلاء الأشخاص يجب أن يكونوا في فئة عمرية معينة، و التي كانت تبدو في بداية هذا البرنامج حقاً كبيرة في السن. |
- Belki radyo dinlemiyordur. - Kafasındaki sesi tercih ediyordur. | Open Subtitles | ـ ربما هو لا يستمع إلى الراديو إنه يفضل الأصوات فى رأسه |
Bilmiyorum... Belki sadece bir kardeş şeyidir, ama o bugün kendinde değil. | Open Subtitles | لا أعرف ربما هو شعور أخوي، لكنني أشعر أنها ليست طبيعية اليوم |
Kadın tavlamak için bar gezen bir bölge sakini olabilir. | Open Subtitles | ربما هو من سكان المدينة يتجول في الحانات ليلتقي النساء. |
Ameliyatlardan sonra onları gören tek kişi sensin. Bu olabilir. | Open Subtitles | أنت الوحيدة التي رأتهم بعد تلك العملية انتظر ربما هو |
İşaretlenmiş olabilir ama tetiği çekmek zorunda olan kişi sen olacaksın. | Open Subtitles | ربما هو المُعلم عليه، لكن أنتِ من سيتوجب عليه ضغط الزناد |
Bilmiyorum, belki de haklısın. Belki o gerçekten harika çocuktur, ama Tanrı aşkına! | Open Subtitles | لا أعرف ربما أنت محق ربما هو نابغة لكن يا إلهى |
Belki o da senin bilmediğin emirleri uyguluyordur. | Open Subtitles | ربما هو ايضاً يتبع الاوامر التى لا تعرف عنها شيئاً |
Belki o, arkasına saklandığım bir cadı maskesiydi. | Open Subtitles | ربما هو قناع العيد التنكري الذي كنت أختبئ خلفه |
Bilmiyorum, belki de sadece ağaç dengesini bulsun diye orada. | Open Subtitles | لا أعرف ربما هو موجود كي تستطيع الشجرة موازنة نفسها |
belki de buranın iklimini kontrol etmesi için yollanmıştır. -Evet. | Open Subtitles | ربما هو هنا ليرى اذا كان المناخ صالحاً للمعيشة ؟ |
belki de kendi kendini eritmiştir böylece etrafa daha fazla yayılabilir. | Open Subtitles | ربما هو أذاب نفسه حتى تصبح منه نسخ عديدة ليلهو أكثر |
Belli ki bizi atlatmaya çalışıyor. Muhtemelen şehirde bir yerde saklanıyordur. | Open Subtitles | من الواضح انه يحاول ان يُضللنا ربما هو مختبئ هنا فى المدينة |
Muhtemelen tuhaf birinin tekidir. Şehir bunlarla dolu. | Open Subtitles | ربما هو مجرد شخص غريب الأطوار المدينة تعج بهم |
- Lex bunu kolaymış gibi gösteriyor. - belki de öyledir. | Open Subtitles | حسناً ليكس يجعل الأمر يبدو سهلاً - ربما هو كذلك - |
Belki sadece varsaymıştır. Çoğunlukla bir intihar notu olmaz mı? | Open Subtitles | حسنا ربما هو فقط يفترض اليس هناك عادة ملاحظة انتحار؟ |
Biliyorum, ve belki de sen haklısın. Belki bu bir stres. | Open Subtitles | اعلم ، و ربما انتِ على حق ربما هو اجهاد و لكن كل ما اعرفه |
Hava çok soğuk değil. Niye böyle sıkı giyinmiş? Belki bir şeyler saklıyordur. | Open Subtitles | لأيمكن آن يكون السبب تلك البرودة الزايدة ربما هو يحاول إخفاء شيئاً ما |
Cikar ortaya. Eminim. Herhalde su an evde bizi bekliyordur, | Open Subtitles | أنا واثقه أنه أنصرف ربما هو عندى فى البيت ينتظرنا الآن |
Belki adam iş dışında iyi biridir. | Open Subtitles | ربما هو طيب خارج أوقات العمل |
O şu an okulda, Büyük ihtimalle birinci sınıftan birinin odasında. | Open Subtitles | عاد الى المدرسة ربما هو في غرفة احدى الطالبات الجُدُد الان |