Atları alacağımız yerde, o adamı trene getirme işini ayarla. | Open Subtitles | رتب لصعود هذا الرجل معنا على متن القطار فى الصباح عندما نتوقف لألتقاط الجياد. |
O toplantıları ayarla. Ona bırakırsak asla olmaz. | Open Subtitles | رتب تلك الإجتماعات إذا تركنا ذلك له فلن تحدث أبداً |
Philip'le Harvich'in arka kapısında buluşacağız eski dostumuz Friar Benedict her şeyi ayarladı. | Open Subtitles | نحن سنقابل فيليب في الخلف باب هارويتش راهب بنيديكت صديقي القديم رتب كل |
Warrick hükümetinin üst düzey yöneticileri ile bazı görüşmeler ayarladı. | Open Subtitles | وارك , رتب لنا بعض اللقائات مع كبار أعضاء حكومته |
Çifti sahile götüren arabayı oda görevlisi ayarlamış. | Open Subtitles | البواب رتب امر السياره التي اخذتهم الى الشاطئ |
Babam evlenmem için zengin bir Danimarkalı tüccarın kızını ayarlamıştı. | Open Subtitles | رتب لي والدي الزواج من ابنة شريكه التجاري الدانماركي |
Şapkanı düzelt. Kalemini keskinlet, ortak. Hazırlık sınavı. | Open Subtitles | رتب قبعتك ابري اقلامك يا صديقي لديك امتحان فصلي |
Walker'la bir toplantı ayarla. Mümkünse bu akşam. Altı gibi geleceğim. | Open Subtitles | رتب لإجتماع مع واكر، الليلة إن كان أمكن، سأصل عند السادسة تقريباً. |
Morty, Liverpool'da Trevor ve Shanks'le randevu ayarla. | Open Subtitles | مورتي, رتب اللقاء مع ترفور وشانكس في ليفربول . |
Fremont ve Coates seni ararlarsa, bir görüşme ayarla. | Open Subtitles | " انظر , إن اتصل بك " فريمونت " و " كوتس رتب معهم لقاء |
Yarın yatırım şirketimle bir görüşme ayarla. | Open Subtitles | رتب اجتماع غداً مع شركتي للإستثمار. |
Babası hayatı boyunca düğün ayarladı ama o bir tanesini bile yapamadı. | Open Subtitles | والده رتب الزيجات طوال حياته. لكنه لم يستطع ترتيب أمر زيجة واحدة.. |
Dediğim gibi, Avrupalı ajansım ayarladı. | Open Subtitles | كما أخبرتكم مدير أعمالى فى أوروبا رتب ذلك |
Evet, Joey bebeğinin doğumunu 50lerdeki bir filmde ayarladı. | Open Subtitles | جوي رتب اموره للحصول على الطفل من فلم في الخمسينيات |
Tüm bunları o ayarladı. - Kodoroff mu? | Open Subtitles | أنا لا أعرف أسمه إنه مع الشخص الذى رتب ذلك |
Tony o gece Swann'ın buraya gelip seni öldürmesini ayarlamış. | Open Subtitles | توني " رتب دخول " سوان " إلى " هنا في تلك الليلة وقتلك |
Bunu daha önce de yaşadım. Birisi bir yarış ayarlamıştı. | Open Subtitles | لقد كنتُ في هذا الموقِف من قبل ، أحدهم رتب لنا سباقا ً |
Yemeğin bittiyse, yatağını düzelt. | Open Subtitles | إن إنتهيت من الأكل، رتب سريرك |
Sıçtığın boku temizle, Michael. | Open Subtitles | رتب أموركَ. مِن أجلكَ. |
Bunu, bağışı ayarlayan göz bankasına e-posta olarak gönderdim, Old Dominion Göz Kuruluşu ve bu e-postayı, doğru kişiye ulaştırmalarını istedim. | TED | أرسلت الإيميل إلى بنك العين الذي رتب التبرع مؤسسة أولد دومينيون العين، وسألت إذا استطاعوا إرساله للشخص الصحيح. |
Buluşmayı ayarlayın ve gazın CIA'in eline geçmesini sağlayın. | Open Subtitles | رتب اللقاء سأتاكد أن تحصل المخابرات المركزيه على الغاز |
Onca yıl, nasıl olur da bana evlatlık verilmeni Ajan Howard'ın ayarladığını söylemezsin? | Open Subtitles | كل هذه السنوات، كيف لم تقل لي ان العميل هاورد هو رتب اعتمادك |
Anlıyorum ki, bu toplantı ayarlandı ve konusu, "eskiden" ve "hâlâ" olarak belirlendi. | TED | علمت بأن هذا اللقاء قد رتب تحت شعار "من كان إلى لا زال". |
Dörtgözü rahat bırak. Güzel bir parti düzenledi çocuk. | Open Subtitles | دع المعاق ذو النظارت وشأنه لقد رتب حفلة رائعة |
Evet, ama Kral, babamın ayarladığı gibi Fransız Prenses ile evlenmeliydi. | Open Subtitles | نعم، لكن كان على الملك أن يتزوج الأميرة الفرنسية كما رتب ابي للأمر. |
Kardeşi ve kuzenleriyle birlikte bir av gezisi düzenlemiş. | Open Subtitles | رتب لرحلة صيد.. رفقة أخيه وأبناء عمومته. |
Hayatını bana göre değil, kendi keyfine göre ayarlıyor. Böyle yaşamaya niyetim yok. | Open Subtitles | انه قد رتب حياته لراحته هو وليس أنا انا لا انوي ان اعيش هكذا |
Karbüratörü tamir et. | Open Subtitles | رتب المكربن |