| Evet, şu mini-buzdolabını Güvenlik görevlisine görünmeden geçirmeme yardım et. | Open Subtitles | أجل، ساعدني على تهريب هذا البراد الصغير من رجال الأمن |
| Ya da ben senin dışarı çıktığını görebilirim. Ben ya da Güvenlik. | Open Subtitles | أو آراكِ تخرجين الأن , إما أن آخرجكِ أنا أو رجال الأمن |
| Çocuğu almaya geldim ama Güvenlik izin vermiyor. Ben emrettim. | Open Subtitles | أتيت لأخذ الفتى، لكنّ رجال الأمن لم يسمحوا لي بذلك |
| Tüm odalar 24 saat boyunca gözetim ve Güvenlik altında. | Open Subtitles | مراقبة على مدار الساعة و رجال الأمن في كلّ غرفة |
| Güvenliği geçmek için iyi bir fikirdi. | Open Subtitles | ظننت أن هذه طريقة ممتازة للمرور من رجال الأمن |
| Hiç gitmedim ama gitmiş olsaydım ki gittiğimi söylemiyorum sadece Güvenlik görevlilerinin çok profesyonel LAPD memurları olduğu için giderdim. | Open Subtitles | كلا ، لايعني هذا أنني ذهبت لكن إن فعلت و انا لا أقول بأنني فعلت إنه فقط لكون رجال الأمن |
| Güvenlikle konuş bak bakalım Güvenlik kamera kayıtları var mı ya da kulübün dış cephesini gören birşey var mı. | Open Subtitles | تكلّم مع رجال الأمن لمعرفة إذا كان لديهم كاميرات بأعلى الأبواب أو أن أحداً من المدنيين قد صور ما حدث |
| Ahbap, artık geriye dönemem. Güvenlik bana karşı şok tabancası kullanmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد قُضي أمر ذلك يا صاح، كان على رجال الأمن إستخدام المسدس الصاعق. |
| Güvenlik önemli bir unsur ama yetkililer kendilerinden emin görünüyorlardı. | Open Subtitles | رجال الأمن ينتابهم القلق قليلاً، لكن بدا على القادة إرتياحهم. |
| Dışarıdayken Güvenlik sizi tur otobüsüne geri götürmeden önce, beş kutunun da içine bakabilirsiniz. | TED | وعند خروجكم يمكنكم البحث في أي خمسة صناديق قبل أن يصطحبكم رجال الأمن إلى حافلة الجولة |
| Venezuela'da neredeyse her üç ölümden biri Güvenlik hizmetlerinden. | TED | في فنزويلا، حوالي واحدة من كل ثلاث جرائم قتل تُقترف بمعرفة رجال الأمن. |
| Rus Güvenlik görevlilerinden biri, Benz. İstasyonları izler. Trende. | Open Subtitles | واحد من رجال الأمن الروس بنز انه يراقب المحطات وهو على متن القطار |
| Karaborsa. Fazladan Güvenlik önlemi almalarını söylemiştim. | Open Subtitles | بيع التذاكر، أخبرتهم أن يضعوا المزيد من رجال الأمن |
| Artık gitsen iyi olur, Seth yoksa Güvenlik seni akıl hastası sanır. | Open Subtitles | الأفضل أن تذهب الآن يا سيث أو سيعتقد رجال الأمن أنك مريض نفسيا |
| Bir Güvenlik görevlisinin kılına bile zarar vermemek için bir takım akrobatik çılgınlıklar yapacaktır. | Open Subtitles | سيفضل القيام بعرض أوكروباتي خطير دون المساس بشعرة من رأس أي من رجال الأمن |
| Seni hemen bir Güvenlik kabinine götürüp tepeden tırnağa aramadan geçirmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أخذك من بين رجال الأمن لأجري لك فحصا |
| Seni hemen bir Güvenlik kabinine götürüp tepeden tırnağa aramadan geçirmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أخذك من بين رجال الأمن لأجري لك فحصا |
| Güvenlik ve hizmetliler aynı logoyu taşıyor, bu yüzden aynı şirketten olmalılar. | Open Subtitles | رجال الأمن والصيانة يرتدون نفس الشعار لذا لا بدّ وأنّهم مرسلون لنفس الشركة |
| Ya buradan gidin ya da Güvenliği çağırırım. | Open Subtitles | اما أن تخرج من هنا أو سأستدعى رجال الأمن |
| Bir özgeçmişin var mı yoksa Güvenliği mi çağırmalıyım? | Open Subtitles | هل تمتلكين شيئاً لى , أم يجب على أن أستدعي رجال الأمن فقط ؟ |
| Bir havalandırma borusunda sürünüyordu, hem de tek başına, güvenliğe haber bile vermeden. | Open Subtitles | لقد كان يزحف خلال فتحة التهوية لوحده دون اخبار رجال الأمن |