"رجلاً عجوزاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşlı bir adam
        
    • yaşlı bir adamı
        
    • yaşlı bir adamdı
        
    • yaşlı birini
        
    • Yaşlı adamlar
        
    • yaşlı bir adama
        
    • yaşlı bir adamın
        
    • yaşlı adamı
        
    Tristan'ın asla yaşlı bir adam olacak kadar yaşamayacağını düşünürdüm. Open Subtitles لقد أعتقدت أن تريستان . لن يعيش ليصير رجلاً عجوزاً
    Tristan'ın asla yaşlı bir adam olacak kadar yaşamayacağını düşünürdüm. Open Subtitles لقد أعتقدت أن تريستان . لن يعيش ليصير رجلاً عجوزاً
    Yani, kötü yaşlı adamı yaralamak yerine, masum yaşlı bir adamı öldürmüş olabilirim. Open Subtitles لذا بدلاً من جرح رجل عجوز شرير قد أكون قتلت رجلاً عجوزاً بريئاً
    Gazete yazdığı bir şey yüzünden 20 kişi yaşlı bir adamı mı döveceksiniz? Open Subtitles عشرون رجلاً منكم ضدّ رجلاً عجوزاً من أجل شيء كتبه في صحيفة ؟
    Yedi buçuk saat ameliyat masasında kalan hasta, yaşlı bir adamdı. Open Subtitles كان رجلاً عجوزاً مستلقي على طاولة لسبع ساعات و نصف
    Seni öldürmek isteyen yaşlı birini tanıyorum Belden. Kızıl derili gibi. Yavaş. Open Subtitles أعرف رجلاً عجوزاً يود قتلك يا "بيلدين" علي الطريقة الهندية ، ببطئ
    Yaşlı adamlar için hapishane nasıl bir yerdir, bilir misin? Sana "babalık" derler. Open Subtitles هل تعرف ما معنى أن تكون رجلاً عجوزاً في السجن ؟
    Bir gecede saçları bembeyaz olmuş, yaşlı bir adama dönüvermişti. Open Subtitles شعرة استحال ابيضاً هذة الليلة . لقد صار رجلاً عجوزاً
    Az gitmiş uz gitmiş ve bir gün, içinde güçsüz ve yaşlı bir adamın yaşadığı ahşap bir kulübeye rastlamış. Open Subtitles حيث وقع على كوخاً خشبياً بالصدفه مع رجلاً عجوزاً نحيلاً بالداخل
    Yırtık elbiseli yaşlı bir adam. Open Subtitles لقد كان رجلاً عجوزاً جداً في سترة ممزقة.
    yaşlı bir adam için hiç de fena dövüşmüyorsun. Open Subtitles أتعرف؟ بالنسبة لكونك رجلاً عجوزاً أنت لست سيئاً في القتال
    Dün akşam buraya gelen yaşlı bir adam gördünüz mü? - 50'li yaşlarda, iri yapılı. Open Subtitles هل رأيت رجلاً عجوزاً قدم إلى هنا ليلة أمس في الخمسينات من العمر؟
    - yaşlı bir adam oluyorsun. - Evet, beni sen yaşlandırıyorsun. Open Subtitles لقد أصبحت رجلاً عجوزاً لقد جعلت مني رجلاً عجوزاً
    İnmesini sağla yoksa yaşlı bir adam olacak! Open Subtitles اجعله ينزل او سيصبح رجلاً عجوزاً
    İşin, yaşlı bir adamı kışkırtıp kalp krizi geçirtmek mi? Open Subtitles هل عملك هو أن تضايق رجلاً عجوزاً إلى أن سببت له أزمة قلبية؟
    Mahallemde kimse yaşlı bir adamı kesip... paçayı kurtaramaz. Open Subtitles لا أحد يقتل رجلاً عجوزاً في حيّي وينجو بفعلته
    yaşlı bir adamı nasıl heyecanlandıracaklarını iyi biliyorlar. Open Subtitles إنهم يعرفون جيداً كيف يحمسون رجلاً عجوزاً
    Yedi buçuk saat ameliyat masasında kalan hasta, yaşlı bir adamdı. Open Subtitles كان رجلاً عجوزاً مستلقي على طاولة لسبع ساعات و نصف
    Kalbi hasta olan yaşlı bir adamdı ve çok stres altındaydı. Open Subtitles كان رجلاً عجوزاً وقلبه ضعيف ولم يحتمل الضغط الكثير
    Sokakta kolunda genç bir kadınla dolaşan yaşlı birini görsen ne düşünürsün? Open Subtitles ترين رجلاً عجوزاً في الشارع مع فتاة صغيرة، مارأيك فيه؟
    Yaşlı adamlar için hapishane nasıl bir yerdir, bilir misin? Open Subtitles هل تعرف ما معنى أن تكون رجلاً عجوزاً في السجن ؟
    Bir gecede saçları bembeyaz olmuş, yaşlı bir adama dönüvermişti. Open Subtitles شعرة استحال ابيضاً هذة الليلة . لقد صار رجلاً عجوزاً
    Ama yaşlı bir adamın da seni dövüp kılıcını almasına izin verdin. Open Subtitles وايضاً تركت رجلاً عجوزاً يضربك حتي سالت منك الدماء ويأخذ سيفك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more