Hayır, haki rengi giysi giyen, elleri kelepçeli, tek ayakkabılı başka biri. | Open Subtitles | كلا ، إنّه رجل آخر يرتدي الكاكي ويرتدي قفازات يدوية وحذاء واحد |
Bahtsızlığıma, hapishane dışındaki tek günümü daracık bir yerde, başka bir adamla geçiriyordum. | Open Subtitles | ولحظي الرائع أمضي يومي الوحيد خارج السجن في سيارة صغيرة برفقة رجل آخر |
Evet, senin için üzerine çıkmak isteyen başka bir adam. | Open Subtitles | نعم، إليك هو مجرد رجل آخر يريد قفز فى احضانك. |
Şimdi başka bir adamın yaptığı bir şey için asmak için aptalca. | Open Subtitles | لكنه غبي بما يكفي لأن يُشنق لجرم ارتكبه رجل آخر |
Bu kadar yolu başka biriyle olduğumu düşündüğün için geldin. | Open Subtitles | قطعت هذا الطريق لأنك ظننت أني بصحبة رجل آخر. |
Bu arada et paketleme bölgesinde korkan başka bir erkek korkularıyla yüzleşmeye hazırlanıyordu. | Open Subtitles | ووسط المدينة، في منطقة تعليب اللحوم... ... رجل آخر بالرعب تستعد لمواجهة مخاوفه. |
Gecenin içinde, bana karşı kendini öne süren bir adam daha. | Open Subtitles | ومع ذلك رجل آخر يأتي ليدافع عن نفسه ضدي في الليل. |
Ama şuanda söyleyebiliyorum ki o ve başka biri adam arasında sürekli görüşme gerçekleşmektedir. | Open Subtitles | حيث أننى أقد أن أخبرك أن ثمة إتصال تمّ بينها و بين رجل آخر |
Bak başka biri daha asılmış! Gelin ve bakın! | Open Subtitles | أخرجوا جميعا هنا تعالوا وانظروا بسرعة هناك رجل آخر تم تعليقه |
Tamamen süslenmiş,... ..birisiyle başka bir adamla buluşma hakkında konuşuyordu. | Open Subtitles | كانت حسنة المظهر، وتتحدث مع رجل بشأن مقابلة رجل آخر. |
- Dünyadaki en seçkin masayı başka bir adamla paylaşmayacağım. | Open Subtitles | لأنني لن أشارك أفخر طاولة في الوجود مع رجل آخر |
Kendine Gine domuzun olacak benim gibi başka bir adam bulamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك إيجاد رجل آخر في وضعي ليكون خنــــــــزير غينيا الخاص بك؟ |
Bu süre zarfında kötü davranmaya başlayan başka bir adam daha oldu. | TED | خلال ذلك الوقت، كان لدينا رجل آخر أصبح يتصرف بفظاظة. |
Don Lope beni asla başka bir adamın evine götürmezdi. | Open Subtitles | و لكن الدون لوبه لم يكن سيقبل أن يأخذني إلى منزل رجل آخر |
başka bir adamın bebeğini taşırken seni benimle evlenmen için kandırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لأنني خدعتك لتتزوجني بينما كنت حاملاً بطفل رجل آخر |
Sana ne kadar yalvarırsa yalvarsın, ayaklarına kapansın hatta başka biriyle seks yapacağını söylesin. | Open Subtitles | أنا لا أهتم إذا كانت هي تريد ذلك أو تتوسل لك بذلك أو تقول لك أنها ذاهبة لممارسة الجنس مع رجل آخر |
Karısını yatakta başka biriyle yakaladı. Onu yalnız bıraktı. | Open Subtitles | لقد وجد زوجته على السرير مع رجل آخر, تركها لوحدها |
Balayında onu başka bir erkek için terk etti. | Open Subtitles | تركته من أجل رجل آخر في شهر عسلهما نحن جاهزون للفاتورة؟ |
Bende o bilgi birikim yok, başka birinin aklından ne geçtiğini okuyamam. | Open Subtitles | ليس لدي تلك المعرفة ، التي القدرة على قول ما يفكر رجل آخر. |
Selam. Üzgünüm ama en iyi arkadaşın üst katta başka bir erkekle beraber. | Open Subtitles | مرحباً، أنا آسفة فأعز صديقاتك بالأعلى بصحبة رجل آخر |
İhbara göre burada bornozlu biri daha varmış. | Open Subtitles | البلاغ قال ان رجل آخر كان هنا ويرتدى روب الحمام |
DNA testi Fredrick ve olaya karıştığı için hapis yatan başka birini temize çıkardı. | TED | الآن برأ الحمض النووي فردريك كما أنه ورط رجل آخر الذي كان يقضي فترة في السجن. |
Dört Kübalı Amerikan ve diğer adam, James W. McCord. | Open Subtitles | أربع رجال امريكيون من أصل كوبي بالإضافة إلى رجل آخر: جيمس مككورد |
- Bekleyeceğini söyledi ama kadınlar bazen tuhaflaşıp başka erkek arayabiliyor. | Open Subtitles | و لكنك تعرف أن النساء مخادعات و يمكنهن أن يذهبن للبحث عن رجل آخر |
Karı o ibneyle düzüşüyordu, görüyorsun o golfçüyle, fakat karı başkasıyla evliymiş. | Open Subtitles | كانت تضاجع ذلك الوغد مدرب الجولف بينما كانت متزوجه من رجل آخر |
Magua'nın karısı onun öldüğünü sandı ve başka birine kaçtı. | Open Subtitles | زوجة ماجوا اعتقدت أنه مات وأصبحت زوجة رجل آخر |