"رجل صالح" - Translation from Arabic to Turkish

• iyi bir adam
• iyi biri
• iyi bir adamsın
• iyi birisin
• İyi adam
• iyi biriyim
• iyi bir insan
• iyi birisi
• iyi bir adamdı
• iyi bir insansın
• iyi biridir
• iyi adamdır
• iyi bir adamdır
• iyi bir insandır

Daniel, kendi boyutundaki Teal'c'in iyi bir adam olduğunu söylüyor.
هذا الرجل دانيال، يقول ان تيلك في عالمه رجل صالح

Ne kadar iyi bir adam olduğunu karıncayı bile incitmeyeceğini söyledi vs.
قال: يا لهُ من رجل صالح إنه لم يؤذي ذبابة من قبل،

O iyi biri. Senin aksine, evine bir şeyler getiriyor.
إنه رجل صالح وأستطيع الإعتماد عليه، على خلافك

O iyi biri. Senin aksine, evine bir şeyler getiriyor.
إنه رجل صالح وأستطيع الاعتماد عليه، على خلافك

İyi bir adamsın. Sen unutmuş olsan bile ben bunu biliyordum.
أنت رجل صالح, أنا أعرف ذلك حتى لو نسيت أنت ذلك

Doğruya doğru, bir şey yapmayacağını biliyorum iyi birisin çünkü.
وحقا اعرف بأنك لن تفعل اي شئ لأنك رجل صالح

Kötü şeyler yapan iyi adam. Garcia, Joey Short'un gerçek adını bulur musun?
هذا يفسر سلوكه أيضاً، رجل صالح يقوم بأعمال سيئة

O kadar zamandır, o canavarın ardında iyi bir adam olduğunu biliyordum.
كنت طيلة تلك السنوات على يقين بوجود رجل صالح وراء صورة الوحش

Huw da sen ve ağabeyleri kadar iyi bir adam olursa, bana yeter.
أريد الأفضل للصبي إذا كان رجل صالح مثلك ومثل أخوته

Jack, bilmeni istiyorum ki, ben bundan sonra iyi bir adam olacağım.
الآن ، جاك ، كل منا يعرف انني ساصبح رجل صالح من الآن فصاعدا ، أليس كذلك؟ جيد

O iyi bir adam, büyük sorumluluk taşıyan bir iş yapıyor.
انه رجل صالح , وكان عمله ينطوي على مسئوولية كبيرة

Bak, günlerimi hastane için iyi biri olarak geçiriyorum asistanlarım için, hastalarım için.
أنا قضيت عمري و انا رجل صالح للمستشفى و المشرفين و المرضى

O lanet bankadaki adam iyi biri. Hepsi iyi adamlar.
ذلك رجل صالح بذلك المصرف، جميعهم رجال صالحون

O lanet bankadaki adam iyi biri. Onların hepsi iyi adamlar.
ذلك رجل صالح بذلك المصرف، جميعهم رجال صالحون

çünkü biliyorum ki sen iyi bir adamsın, ve biliyorum ki aşkın uzun zaman önce sona erdi.
لأنني أعرف أنك رجل صالح و أعلم أن الإعجاب انتهى من فترة

Lütfen beni öldürme. Sen iyi bir adamsın, centilmensin.
أرجوك لا تقتلتني إنك رجل صالح ، إنك سيد مهذب

Sen her zaman iyi birisin, John. Bundan hiç şüphe duymadım.
أنت دائما رجل صالح يا جون لم أشك أبدا في ذلك

İyi adam! O sonuncu iyi adamdı!
رجل صالح,الأخير كان رجلاً صالحاً

20 yıl önce bir kadınla bir hata yapmış iyi biriyim.
أنا رجل صالح ارتكب غلطة مع امرأة منذ 20 عاماً

Geçmişine rağmen senin iyi bir insan olduğunu biliyorum.
على الرغم من ماضيك... أعرف أنك رجل صالح...

Ama olan bu değil. Alex iyi birisi. Ve ondan hoşlanıyorum.
لكن هذا ليس ما حدث إنه رجل صالح وهو يعجبني

Üvey kardeşin kolayca etki altında kalıyordu ama kalbinde iyi bir adamdı ölümü talihsizlik.
أخاك الغير شقيق . كان يسهل عليه التأثير لكن , في الواقع , رجل صالح

Sen iyi bir insansın Gregor ve iyi bir hükümdar.
. " انت رجل صالح " جريجور . وحاكم جيد

Levoy yanlış şeyler yapabilir ama o iyi biridir.
اعلم انه يختلق المتاعب كثيرا لكن رغم ذلك, انه رجل صالح

En son gördüğümde hakemlik yapıyordu, iyi adamdır.
لقد كان يقوم بالتحكيم بآخر مرة رأيته رجل صالح

Hmm, üzüldüm. Eminim kocanız iyi bir adamdır.
هذا أمر مُؤسف جداً مؤكد أنّ زوجكِ رجل صالح

Ağabeyim, Başkanımız, iyi bir insandır ama ülkemizi, yatırımcılara ilgi çekici kılmaya çalışmıyor.
أخي ، الرئيس ، إنّه رجل صالح ولكن ليس لديه القدرة على جعل بلادنا جذّابة