"رجل ميت" - Translation from Arabic to Turkish

• Ölü adam
• ölü bir adam
• Ölü adamın
• ölü bir adamın
• ölü bir adamsın
• ölü bir adamım
• ölü birini
• bir ölü
• bir ceset
• Ölü birinin
• artık ölüsün
• öldün
• ölü bir adamı
• İdamlık
• Ölü biri

Benzin istasyonunda ki Ölü adam gibi rehinemiz de aynı yolun yolcusu olacak.
رجل ميت في محطة البنزين ورهينتنا سيحدث له نفس الشيء

Ailen niçin ölü bir adam için fazladan para versin ki?
لماذا تدفع عائلتك مبلغ أضافي من اجل راحة رجل ميت ؟

Kardeşime Ölü adamın kıyafetini giyemeyeceğini söyle.
أخبر أخي لا ترتدي بنطال رجل ميت

ölü bir adamın yüzü pembemsi bir kırmızı hal alır.
تطبيق ذلك على وجه رجل ميت سيحوّله إلى أحمر وردي.

Ölü bir adama bakıyorum! Sen ölü bir adamsın!
أنظر إلى ايها الرجل الميت أنت رجل ميت

Evet ben bu radyo işinin batırırsam ölü bir adamım.
نعم, إذا فشلت في مقابلة الراديو هذه, فأنا رجل ميت.

ölü birini silahlı gibi gösterip, parasını çaldığınızı söylüyor.
ثم لاحظتك تغرس مسدس على رجل ميت وتأخذ ماله

- bir ölü ile bir odadayız.
ـ راقب الباب فقط ـ نحن بالغرفة مع رجل ميت

Geldiğiniz iyi olmuş. Yukarıda bir ceset var. - Patron.
مجيئكم لم يذهب سدى، فهناك رجل ميت بالأعلى.

New York birleşik devletlerinde nerde bir Ölü adam varsa, orda mutlaka bir kız vardır.
تبعا للولايات المتحدة لمدينة نيويورك, عندما يكون هناك رجل ميت, فالدافع فتاة بشكل ما

"Ölü adam Eli" - Bu gece şanslıyım ayrıca eve gidemeyeceğim sanırım.
اوه , يد رجل ميت حظ سئ , يبدو انك لن تذهب الى المنزل الليلة

Havuzda ölü bir adam var ve o kişi sensin.
هناك رجل ميت في الحوض, و هذا الرجل هو أنت

Bölüm Üç ÖLÜ BİR ADAM ADALET ARIYOR
الجزء الثالث نداء رجل ميت من أجل العدالة

Evet, eğer biraz daha Ölü adamın kanından verirsem kendini çok daha kötü hissedeceksin.
- نعم , حسناً , ستشعرين بحال أسوأ لو أننا اعطيناكِ حقنة أخرى من دماء رجل ميت

Üzerinde Ölü adamın yüzü olan bir naylon parçası.
قطعه بلاستيك وعليها وجه رجل ميت

ölü bir adamın masasında biriken okunmamış dosyalar yığınından başka bir şey değildi.
كل ما تملكه هي زيادة كومة الملفات غير المقروءة على مكتب رجل ميت

Üç gün boyunca ölü bir adamın yanında uyudum, sırf onun payı olan bir kaşık küflü ekmeği almak için.
نمتُ بجانب جثة رجل ميت لمدة ثلاثة أيام، للحصول فقط على حصته من ملعقة خبز متعفن.

Eğer yok, ama yok, sen ölü bir adamsın!
بدون لو , بدون ولكن أنت رجل ميت

- Yani şimdi sen ölü bir adamsın. Yapabilirim. Bana bir şans daha ver.
لذا فأنت الآن رجل ميت - أستطيع القيام بهذا ، أعطني فرصة أخرى -

Ben ölü bir adamım.
انا رجل ميت انا واحد فى الساعين وراء الكبار

Ellerine ölü birini vermek istemiyorum.
لا أريد أن أسلمهم رجل ميت هذا هو السبب

Elimde bir ölü ve kanatlı bir olay yeri var.
ذلك سيتطلب الكثير من الشريط لدي جثة رجل ميت ومسرح جريمة بأجنحة

bir ceset yüzerek yanıma geldi.
كم أني نظفت جثمان رجل ميت يشاركني بالكتف

Ölü birinin elini kesip asansörü çalıştırmak için mi kullanacaksın?
سوف تقطعين يد رجل ميت و تستعملها في فتح مصعد؟

Daha ziyade "Sen artık ölüsün"ün kahkahaları.
أكثر من كونها الضحكة الشريرة "أنتَ رجل ميت"

Üzgün, güzel ya da müzik kelimelerini duyarsam öldün.
إذا لم أسمع كلمة حزينة، جميلة أو الموسيقى، وكنت رجل ميت.

ölü bir adamı şahit göstermenin oldukça kötü göründüğünü biliyorum, ama gerçek bu.
أعلم أنه من الصعب الاعتماد على شهادة رجل ميت ولكن هذه هي الحقيقة

İdamlık geliyor!
رجل ميت يمشى هنا.

Kendi evimde de Ölü biri var ve bunu da polise nasıl açıklarım bilmiyorum
يوجد رجل ميت في منزلي و ليس لدي الوقت لكي أشرح للشرطة