"Erkekliği yeteneğine galip gelmiş." | Open Subtitles | انك قلت : موهبته مزقت بواسطة خوف رجولته انك قلت : |
Erkekliği hakkında endişelenmeye başladığında onu durdurmak zorundaydım. | Open Subtitles | لم يكن يعرف اضطررت لإيقافه عندما بدأ في القلق بشأن رمز رجولته |
Steve'i tanıyorsam eminim maçoluğunu korumak için yalan söylemiştir ya da başkasını korumak için. | Open Subtitles | حسب معرفتي بـ (ستيف) , فأنا واثقة من أنه كان يكذب لحماية رجولته أو لحماية شخص آخر |
Greg Norbert'ın erkekliğine laf çakmaya karşı koyamadın. | Open Subtitles | لم تستطع مقاومة إهانة جريج نوربرت في رجولته |
Sana erkeksi olduğunu gösterebileceği bir durum yaratmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تكوني في موقف معه حيث يظهر لك رجولته |
Sorun olmaz, böylesi hâlâ daha iyi. En azından Erkekliğini bulur. | Open Subtitles | لا بأس، الأمر أفضل هكذا، على الأقل وجد رجولته |
erkekliğinden bahsederek, sex objesi olmadığını bağırmaya başladı. -Bunu çok severiz! | Open Subtitles | وبدأ يتكلم عن رجولته يتوقعون أننا نحب ذلك |
Bu adam onları sekse zorlayarak erkekliklerine meydan okuyor, sonra da abartarak dalga geçiyor. | Open Subtitles | إذا تحدي هذا الشخص هو مع رجولته عن طريق حمل نفسه للقيام بالمعاشرة ثم يسخر منهم بافراط |
Dili ve Erkekliği arasında bir seçim yapması gerekti. | Open Subtitles | وكان عليه أن يختار بين لسانه أو رجولته |
- Shirley, bunu Troy'un ilk banyosu olarak düşün, ama köpük yerine Erkekliği var. | Open Subtitles | - حسنا شيرلي، فكري فيه - كـ تروي يحضى استحمامه الأول فقط الفقاعات هي رجولته |
Erkekliği olan her erkek için. | Open Subtitles | للرجل أن يثبت رجولته |
Bugün erkekliğine tekrar geri döndü, değil mi? | Open Subtitles | لقد عاد إلى رجولته اليوم، أليس كذلك؟ |
Michael, erkekliğine olan güvenini geri kazanmıştır kendi Erkekliğini sorgulayan oğluna rastlar. | Open Subtitles | عاد (مايكل) واثقاً بشأن رجولته عندما قابل أبنه, الذي كان يشكك في رجولته |
Bazen bir erkek o kadar erkeksi davranır ki bu sana geymiş gibi görünür. | Open Subtitles | أحيانا يمكن للرجل أن يكون مرتاحا جدا في رجولته لدرجــة أن يبدو مثليــا |
Ondan daha erkeksi bir erkek yok kasabada. | Open Subtitles | {\H000000FF\3cH000000FF\blur7}{\fnArabic Typesetting}# {\H00C000C0\3cH00C000C0\blur7}{\fnArabic Typesetting}لا يوجد من بالقرية بنصف رجولته حتى{\H00FF0000\3cH00FF0000\blur7}{\fnArabic Typesetting} # |
Hatırlarsan kardeşinin Erkekliğini almıştı. | Open Subtitles | لا تستخف بها و تذكر انها هي التي حرمت اخاك من رجولته |
Her Şükran Günü bıçağı babamın elinden alırken aslında onun Erkekliğini elinden aldığını fark etmedin. | Open Subtitles | كل عيد شكر تأخذين السكينة بعيداً عن أبي وعندما تفعلين هذا تأخذين رجولته لن تأخذيها مني |
Çünkü sen kız kardeşisin ve eğer ağlarsa, erkekliğinden bir şey götürmüyormuş gibi davranabilirsin. | Open Subtitles | لأنك شقيقته ، و إذا بدأ بالبكاء لك على الهاتف ، يمكنه أن يعتقد أن هذا لا يقلل من رجولته |
Demek istediğim, ancak erkekliğinden şüphe duymayan bir erkek kadın iç çamaşırı giyebilir. | Open Subtitles | فقط رجل آمنة تماما مع رجولته... ... يمكن أن يتجول في الملابس الداخلية النسائية. |