"رحلة طويلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzun bir yolculuk
        
    • uzun yoldan
        
    • Yolumuz uzun
        
    • Yol uzun
        
    • uzun bir yol
        
    • Uzun yol
        
    • Yolculuk uzun
        
    • Uzun bir uçuş
        
    • uzun bir yolculuğa
        
    • Uzun bir yolculuktan
        
    - uzun bir yolculuk ve küçük bir zaferdi, Majesteleri. Open Subtitles ؟ لقد كانت رحلة طويلة ياصاحب الفخامة, وآلت ببعض النتائج
    Belki de engebeli bir yolda uzun bir yolculuk yapmalıyız. Open Subtitles أقصد ربما يمكننا أن نأخذ رحلة طويلة على طريق وعر
    Lütfen, uzun yoldan geldim ve uyumak istiyorum. Open Subtitles أرجوكم، كانت رحلة طويلة وأريد قسطاً من النوم.
    Bakın beyler, Yolumuz uzun. Open Subtitles ..أمامنا رحلة طويلة أيها السيدان , سوف توقفوا
    Adım Shapeley. Tanışalım, ne de olsa Yol uzun. İnsan sıkılır. Open Subtitles اسمى هو شابيلى - ممكن نتعرف , انها رحلة طويلة
    Bir mesaj için oldukça uzun bir yol, değil mi? Open Subtitles انها رحلة طويلة من أجل توصيل رسالة، ألا تظن ذلك؟
    Malavi'de hamile bir kadın ya evde doğum yapıyor ya da en yakındaki kliniğe uzun bir yolculuk yapması gerekiyor. TED امرأة حامل في ملاوي إما أن تلد في المنزل، أو أنه يجب السير رحلة طويلة حقا إلى أقرب عيادة.
    uzun bir yolculuk yaptık ve biraz yorgun. Open Subtitles كُنا في رحلة طويلة ، إنهُ فقط مُتعب قليلاً
    Bundan 30 yıl önce uzun bir yolculuk sonrası yorgun düşmüş yaşlı bir adam Uğultulu Tepeler'e geri döndüğünde başlayan bir hikaye. Open Subtitles بدأت القصة منذ ثلاثون عاما عندما عاد رجل عجوز إلي مرتفعات وذيرينج مرهق بعد رحلة طويلة
    Ayrıca uzun bir yolculuk olacak ve yalnızlaşabilirim. Open Subtitles بالإضافة إلى إنها رحلة طويلة و ربما أكون وحيداً
    Evet General, New Liberty'den uzun bir yolculuk oldu. Open Subtitles حسنا، جنرال، لقد كانت رحلة طويلة من عصر الحرية
    Geldiğiniz için teşekkürler. Anladığım kadarıyla uzun yoldan geldiniz. Open Subtitles أود أن أشكرك على مجيئك أنا اتفهم انها رحلة طويلة لك
    Lütfen uzun yoldan geldiniz içeriye geçelim. Open Subtitles من فضلك لقد أتيت من رحلة طويلة لنذهب للداخل
    Belli birbirlerine çok benziyorlar! Çok uzun yoldan geldiler. Open Subtitles يالها من رحلة طويلة قدموا لها بعض الخمر
    Bana teşekkür edeceksin. Yolumuz uzun ve Kunduz açken huysuz olur. Open Subtitles اشكروني لاحقاً انها رحلة طويلة وهذا القندس يجوع سريعاً
    Yolumuz uzun olacak dedim ama dinlemedin. Open Subtitles لقد قلت بانها ستكون رحلة طويلة ولكنك لا تسمع ابداً
    Yol uzun ve o da artık bir yavru sayılmaz. Open Subtitles إنها رحلة طويلة وهو لم يعد صغيراً.
    Çocuklar Yol uzun sürecek. Open Subtitles أولاد... ... ستكون رحلة طويلة.
    İşimizin ilk kuralı, önümüzde çok uzun bir yol var. Open Subtitles أول أمر في هذا العمل أن لدينا رحلة طويلة بأنتظارنا.
    Uzun yol öncesi çişe gitmek alışkanlığımdır. Open Subtitles أحب أن أفرغ مثانتي دائماً قبل رحلة طويلة
    - Calais'ye üç gün var. Yolculuk uzun. Open Subtitles كاليس منذ 3 ايام بعيدا ,انها رحلة طويلة.
    Uzun bir uçuş oldu. Uçuş sersemliği yaşıyorum. Open Subtitles لقد كانت رحلة طويلة أشعر بقليل من الدوران
    Baharda, Erland Amca beni uzun bir yolculuğa çıkardı. Open Subtitles وعندما حلّ الربيع، أخذني العم ايرلاند في رحلة طويلة
    Onu görmek için ölüyoruz ve Uzun bir yolculuktan geldik. Elbette. Open Subtitles لقد كنا نتطلع شوقًا لرؤيتها ، فلقد كانت رحلة طويلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more