"رخصته" - Translation from Arabic to Turkish

    • lisansını
        
    • ehliyetini
        
    • ehliyeti
        
    • lisansı
        
    • ehliyet
        
    • ruhsatını
        
    • Ehliyetine
        
    • iptal
        
    Bu adam liseli gençlere yasadışı reçeteler yazdığı için lisansını kaybetmiş. Open Subtitles لقد سحبت منه رخصته لأحل وصف أدوية غير شرعية لشباب المدارس الثانوية
    Birileri lisansını iptal edip, onu başka bir köşeye şutlamak istiyormuş. Open Subtitles يبدو أن شخص كان يحاول سحب رخصته وطرده لركن آخر
    lisansını ne zaman geri alacak? Böylece bu oyunu oynamayı bırakabiliriz. Open Subtitles متى يستعيد رخصته حتّى نتوقّف عن ممارسة تلك اللعبة؟
    Burada birkaç saat içinde ehliyetini alabileceğini düşünen bir göçmenimiz var. Open Subtitles لدينا مهاجر هنا يعتقد انه يمكنه الحصول على رخصته في بضع ساعات
    ehliyetini almak istiyor işte. O kadarı kafi. Open Subtitles يريد أن يحصل على رخصته وأتوقع أن ذلك كافِ
    İçkili araba kullandığı için ehliyeti askıya alındı sanıyordum. Open Subtitles مهلاً, أظن أن رخصته معلقة بسبب قيادته ثملاً
    Birkaç şaibeli arazi yüzünden lisansı askıya alınan bir avukat olarak tanıtıldı. Open Subtitles ديكس لقد ذهب بصفته محامي أُلغيت رخصته بسبب صفقات أراضي غير شرعية
    Bunlardan biri ortaya çıkarsa açığa alınır ve büyük ihtimalle lisansını kaybeder. Open Subtitles لو أيّ من الحادثتين ظهرت على الملأ، سيتم إيقافه وفي الغالب سيفقد رخصته
    Patoloji sertifikasını yenileme sınavından çakan 45 yaşındaki bir doktorun vakası ki ne yazık ki bu doktor, lisansını kaybedip kovulmakla karşı karşıya kalacak. Open Subtitles طبيب عمره 45 عام فشل في إختبار علم الأمراض لتجديد رخصته الطبية و سيفقد رخصته الطبية و يُطرد
    lisansını aldıktan sonra hiç uçmadı. Open Subtitles هو لم يحلق بطائرة منذ اليوم الذي حصل فيه على رخصته
    Ama ne yazık ki bir türlü randevu almayı beceremediğim ve eskiden sevdiğim bütün şarkıları fon müziği olarak kullandığı için lisansını kaybetmesi gereken bir doktordan yardım almaya çalışıyorum. Open Subtitles من سوء الحظ من طبيب يبدو انني لن احصل على موعد معه ويتعين ان يفقد رخصته لجعلي استمع
    Danışman doktorlarından biri lisansını kaybederse mahkemen düşüyor. Open Subtitles إذا فقد أحد الطبيبَين المشرفَين رخصته فالحكم بأسره يُلغى
    - Böyle yetersiz bir doktor lisansını nasıl elinde tutuyor aklım almıyor. Open Subtitles كيف لدكتورٍ غير كفءٍ أن يحافظ على رخصته الطبيّة ؟
    Ve lisansını kaybedebilir ve kaçakçılık için cezai yaptırımla karşı karşıya kalabilir. Open Subtitles وقد يخسر رخصته ويواجه تُهمًا جنائية تتعلق بالتهريب.
    ehliyetini de yeni almış. Open Subtitles فقط حصل على رخصته أيضا. هو سيئ جدا من.
    - ehliyetini postayla yenilemiş. Open Subtitles وجدّد رخصته عن طريق البريد الإلكتروني. -هل هي مزيّفة؟
    Ben, şey şey, ah, o, aslında, şey biz dışarıda takılırken kurabiyecide ehliyetini düşürmüş. Open Subtitles ... انا حسنا ، اوه ، في الحقيقة ... هو سقطت منه رخصته بينما كنا نتجول
    Vay anasını. ehliyeti, ruhsatı ve sigortası tamamen sahte. Open Subtitles يا للهول,ان رخصته و أوراق تسجيله و تأمينه كلها مزيفة
    ehliyeti Kingman, Arizona'dan adres ya da telefon yok. Open Subtitles رخصته بها عنوان (كينغمان، أريزونا) وليس مُدرج رقم هاتف.
    lisansı elinde pek fazla kalmayacak. Onu FBI a gammazlayacağız. Open Subtitles سنحصل على رخصته Rat his ass out to the Feds.
    ehliyet ve ruhsatınızı görebilir miyim lütfen? Open Subtitles هل أستطيع أن أرى رخصته التسجيل، وبطاقة التأمين، من فضلك؟
    Jack... Sana önerim, Will'in silah taşıma ruhsatını iptal etmen olur. Open Subtitles إنني أوصيك بتعليق رخصته بحمل الأسلحة النارية
    Ehliyetine göre bu civarda yaşıyormuş. Open Subtitles رخصته قيادته تذكر أنّه يسكن بمكان قريب.
    Emirlere uymadığı için Seyahat izni derhal iptal edildi. Evet, Efendim! Open Subtitles لقد تجاوز رخصته ، الشيء الذي سبب في إلغائها على الفور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more