Uydularımız merkezi terk eden iki araç tespit etti. | Open Subtitles | الاقمار الصناعية رصدت سيارتين يغادرون المجمع. |
Sensörlerimiz yaşam destek sistemlerine bir tehlike tespit etti. | Open Subtitles | مستشعراتنا رصدت تهديدالأنظمة حفظ الحياة خاصتنا |
Herneyse, ben bir Alman kamyon konvoyu tespit ettim, ve , kendi kendime düşündum, | Open Subtitles | اذا على اية حال, لقد رصدت تلك القافلة من الشاحنات الالمانية وقلت لنفسي |
Komşuları dün gece eve girerken görmüş. | Open Subtitles | رصدت أحد الجيران وصول الضحية إلي منزلها الليلة الماضية |
Bir hemşire çocuğu acil serviste görmüş. | Open Subtitles | الممرضة رصدت الفتى للتو فى غرفة الطوارىء |
Bayan Brunell en son sizin taksinizde görüldü. | Open Subtitles | كانت الاخيره الانسه بيرنال رصدت في سيارتها |
Tamam, tamam, yer belirleyicisinde en son fırın kalorifer odasında görülmüş. | Open Subtitles | حسنا، لقد رصدت أجهزة الاستشعار موقعة فى غرفة التحكم فى الفرن. |
Teğmen, uzaktan kumandalı uçak senin Cadillac'ı sınır çitinin orada Mile Marker 63'te tespit etti. | Open Subtitles | حضرة الملازم . . طائرة الاستطلاع رصدت السيارة الكاديلاك عند العلامة 63 من السياج الحدودى |
İnsansız uçaklar Afganistan-Pakistan sınırında hareketlenmeler tespit etti. | Open Subtitles | عموماً، رصدت كاميرات المراقبة إشتباكات عنيفة بالقرب من الحدود الأفغانستانية الباكستانية، |
Hava trafik ekipleri plakası uyuşan beyaz bir minibüs tespit etmişler. | Open Subtitles | ... الحركة الجوية رصدت شاحِنة بيضاء تحمل لوحة تسجيل مُزيّفة حسناً |
Seri katil Tasha Ogden adında bir kadını kaçırdı ama polisler arabasını tespit edince onu dışarı attı ve kaçtı. | Open Subtitles | ولكن عندما رصدت الشرطة سيارته ألقى بها خارجاً، وهرب |
Adamlar Pacho'yu tespit ettiği zaman o çoktan kaçmaya başlamıştı. | Open Subtitles | في الوقت الذي رصدت فيه العصابة باشو كان مسبقاً هربا مبتعداً |
Bu sabah ikide, bir Apache helikopteri silah alışverişi tespit etmiş. | Open Subtitles | 0200 هذا الصباح، أباتشي رصدت تبادل الأسلحة. |
Askerler üzerimize ateş açmadan önce Hillman mevkimizin üzerinde kayıp bir insansız tarım uçağı tespit etmişti. | Open Subtitles | قبل ان يقوم مرتدو البدلات الزرقاء بالاتجاه الينا هيلمان رصدت طائره بدون طيار ضالّه فوقنا |
İki ay önce, bir Federasyon Yıldızgemisi Praxis'te büyük bir patlama tespit etti. | Open Subtitles | منذ شهرين، رصدت مركبة فضائية فيدرالية انفجارًا، على قمر كوكب "كلينغون"، "براكسيس." |
Kurşunu çıkardılar, köprücük kemiğinin altındaki damar zarar mı görmüş ne bekleyip göreceğiz. | Open Subtitles | لقد تمكنوا من إزالة الطلقة، ولكنها رصدت الشريان تحت الترقوة تقريباً. ربما مسألة وقت، وراحة، من يعلم؟ |
Rus polisi olay yeri yakınında bir şüpheli görmüş, ama adam kalabalık bir tren istasyonunda onları atlatmış. | Open Subtitles | وبشكل مأساوي أكثر في نفس الحالة الشرطه الروسيه رصدت مشتبه به بالقرب من مسرح الجريمه, |
Şoför onu otobanın kenarında görmüş. | Open Subtitles | السائق رصدت لها على جانب الطريق السريع. |
Tüm birimler, şüpheli araç okyanusun kuzeyinde görüldü. | Open Subtitles | "كل الوحدات رصدت سيارة مشتبه به شمالاً على المحيط" |
Bil bakalım tam öldürüldüğü sırada dükkanını önünde kimin minibüsü görülmüş. | Open Subtitles | وخمّن مركبة من رصدت خارج متجره عندما مات |
- Danson'un 10 mil doğusunda bir hortum belirledi. - Ee noolmuş? | Open Subtitles | لقد رصدت منظمة الأرصاد إعصار يبعد عشرة أميال شرق دانسن |