"رغبتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • isteği
        
    • istediğini
        
    • arzusu
        
    • isteğini
        
    • istiyordu
        
    • isteklerine
        
    • istediğinden
        
    • rızası
        
    • istemesinin
        
    • istemediğinden
        
    • isteğine
        
    • istemesi
        
    • arzusunu
        
    • istemediği
        
    • istememesinin
        
    Ben de öyleyim, ama onu isteği dışında biriyle evlenmeye zorlayamayız. Open Subtitles وأنا أيضاً, لَكنَّنا لا نَستطيعُ إجْبارها على الزَواج من شخص ما ضدّ رغبتها
    Hayır, seçeneklerini açık tutmak istediğini net bir şekilde belirtmişti. Open Subtitles لا, فقد كانت رغبتها واضحة تماما في ترك الخيارات مفتوحة
    Akrabalarına ya da dostlarına bırakma konusunda bir arzusu var mıydı? Hayır. Open Subtitles لكن هل سبق و عبرت عن رغبتها اتجاه أقارب أو أصدقاء ؟
    Varlığını yok sayıp, sana dokunmasına izin vermeyip, ta ki yaşama isteğini kaybedene kadar ruhunu parçalara ayırmıyorsun? Open Subtitles لا تعترفي بوجودها و لا تدعيها تلمسك، و بالتدريج قللي من قيمتها حتى تفقد رغبتها بالعيش
    Gabrielle, hiç şüphesiz ki, eski yaşantısını geri istiyordu, ama Carlos'un ihanetinden dolayı acı çekmesini daha çok istiyordu. Open Subtitles أرادت (جابرييل) أن تعود حياتها كما كانت بلا شك (لكنها رغبتها في أن يدفع (كارلوس ثمن خيانته كانت أكبر
    Ama bence ona biraz zaman verip isteklerine saygı duymamız gerekecek. Open Subtitles لكن أظن أنه يجب أن تمنحها بعض الوقت وتحترم رغبتها
    Özel bir şey almak istediğinden bahsetmedi mi yani size? Open Subtitles ألم تذكر رغبتها في شراء أي شيء استثنائي؟
    Ve kadının kendini uyarma yeteneği ve isteği... cinsel birleşme üreme için gerekli olması özelliğini kaybettikçe... kat be kat artacak. Open Subtitles وقدرة المرأة بالاضافة الى رغبتها بالثقة في نفسها سوف تزداد بشكل ملحوظ وسيسلب الاتصال منها قدرتها على الانجاب
    Zaten cinayetten aranıyordunuz. Üstüne de bir federal ajanı kaçırıp isteği dışında alıkoyuyorsunuz. Open Subtitles أنتَ مطلوبٌ أصلاً بجريمة قتل و الآن اختطفتَ عميلةً فيديرالية و تحتجزها ضد رغبتها
    Başına onun isteği dışında bir şey geldiğini gösteren kanıt yok diyorum. Open Subtitles أقول أنه ليس هناك دليل لأعتقد بأن هناك أيّ شئ قد حدث ضد رغبتها.
    Benim fikrim şu. Hep daha fazla yemekli ziyafet düzenlemek istediğini söyler-- Open Subtitles إليكَ ما أفكّر به، كانت تتحدّث عن رغبتها في حفلات غداء أكثر.
    Sophie gidip babasını görmek istediğini söyler; babası her nerdeyse. TED تُبدي صوفي رغبتها في الذهاب لرؤية أبيها حيث يكون.
    bu insanlığı kurtarmak istediğini düşünmek için yeterli mi? Open Subtitles و هل معرفة رغبتها في انقاذ البشرية كافي بالنسبة لك؟
    Onun fiziksel dünyayı bütünüyle keşfetme arzusu, hayatını şekillendirecekti nihayetinde de radikal ve yeni felsefelere ilham olacaktı. TED رغبتها في استكشاف العالم المادي بالكامل ستقلب حياتها، وفي نهاية المطاف، استلهمت فلسفة جديدة مُناهضة.
    Onun tek arzusu Pagan kurallarını kurmak! Open Subtitles بسبب رغبتها صحيح للعودة بنا إلى الوثنية.
    On dakikalığına fındık almaya dışarı çıkıyorum, siz bu arada onun yaşama isteğini alıyorsunuz. Open Subtitles غادرت لعشرة دقائق لأحضر بندق مكاديميا ويبدو أنكما سحقتما رغبتها بالحياة
    Amerika'da çalışmak istiyordu. Open Subtitles التقينا في الجامعة أعربَت عن رغبتها بالعمل في "أمريكا"
    ama nihayetinde, isteklerine razı gelmekten başka seçeneğimiz kalmadı. Open Subtitles لكن في نهاية المطاف لم يكُن أمامنا خيار آخر سوى التوافق مع رغبتها في الرحيل
    Hemşiresi olduğunuz sürece Bayan Lahey hiç hayatını sonlandırma istediğinden bahsetti mi? Open Subtitles أعبرت لك السيدة (لايهي) عن رغبتها بإنهاء حياتها عندما كنت ممرضتها ؟
    Ancak, orada rızası dışında tutulduğuna dair bir kanıtımız olursa hükümetten destek alabiliriz. Open Subtitles لكن لو أن هناك دليل على احتجازها ضد رغبتها فربما نحظي بدعم حكومي
    Onu burada istemesinin tek sebebi, ona aşık olması. Open Subtitles أما رغبتها بوجوده هنا فسوى لأنها تحبّه.
    Bak, sonradan pişman olmak istemediğinden medikal bir karar alıyor. Open Subtitles هي تبني قراراً طبياً على عدم رغبتها في الشعور بالذنب
    Bu tümüyle kadına bağlı ve ne kadar çok orgazm olabileceğini öğrenme isteğine. Open Subtitles هذا يعتمد بشكل كلي على المرأة وكم رغبتها بالوصول الى الذروة الجنسية
    Buna rağmen, çatı katı satın almak istemesi ilişkilerinin sandığım kadar ciddi olmadığı anlamına gelebilir. Open Subtitles مع أنّ حقيقة رغبتها في شراء شقة علوية قد تعني في الواقع أنّ علاقتهما ليست جادّة بالقدر الذي تصوّرتُه
    Sally'nin son arzusunu yerine getirmeye çalışıyorum. Open Subtitles كان سالي أقرب إلى الأسرة ولم يستطيع احد، ان يعارض رغبتها وهي ميتة
    Tara'yı buradan istemediği halde götürmeye... Open Subtitles تريد أن تأخذ تارا بعيداً عن هنا ضد رغبتها
    Ve bence modellerle uğraşmak istememesinin bir sebebi kendisinin Pauling'in gibi bir kimyacı olmamasıydı. TED وأظن بأن جزءاً من سبب عدم رغبتها في بناء مجسمات كان عدم كونها عالمة كيمياء بينما كان باولينغ عالم كيمياء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more