"رفاقه" - Translation from Arabic to Turkish

• arkadaşları
• arkadaşlarıyla
• arkadaşlarının
• arkadaşlarından
• arkadaşıyla
• arkadaşlarını
• arkadaşı
• arkadaşının
• dostlarının
• yoldaşlarını
• adamları
• dostlarını
• dostlarıyla
• dostlarından

Cenazesinde arkadaşları sürekli benim yanıma gelip onun hakkında hikâyeler anlatıyorlardı.
وفي جنازته ، استمرّ رفاقه بالتحدّث معي وإخباري عن مواقفه وقصصه

Kendini 23 yaşında astığında, onun için yas tutanlar yakın arkadaşları... ..ve annesiydi.
عندها يشنق نفسه على سقيفته الأمامية في 23 الناس الوحيدون الذي يندبونه هم بضعة من رفاقه وأمه

Winchell takım arkadaşlarıyla baş başa verirken... kale çizgisi tarafındaki büyük saati görebilir.
وينشل يجمع رفاقه في حشد يستطيع أن يرى الساعة الكبيرة من مكانه

Bir dedekif, dedektif arkadaşlarının desteği olmadan pek bir şey yapamaz.
المحقق بدون مساندة رفاقه المحققين لا يستطيع فعل الكثير

San Antonio da onunla savaşan silah arkadaşlarından kalanları bugün yattıkları yere gömdü.
و قام بإحراق رفات رفاقه الذين دافعوا عنها

Birkaç arkadaşıyla beraberce içip, yaşlı bir adama sataşmış ve öldürmüş.
الذي قام مع بعض من رفاقه وبعد نوبة شراب بالتعدي على رجل عجوز في شجار وقتله

arkadaşlarını güldüren çocuktan yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim.
ربما يمكنني التحول من الفتى الذي جعل رفاقه يضحكون إلى الرجل الذي أمكنه حشد المئات أو الآلاف.

Kurtardığı insanlardan biri bir çavuştu ve onunla bir arkadaşı bir sıhhi tahliye helikopterine doğru gidiyorlardı.
من بين الناس الذين أنقذهم كان هناك رقيب، كان هو وأحد رفاقه يحاولون الوصول إلى مروحية الإخلاء الطبي.

Peki ya arkadaşları?
و ماذا عن رفاقه ؟ مُعظمُهملَهُمسِجلاتٌإجرامية.

Şu Koca G*tlü ve onun sarhüş arkadaşları beni paten pistinde unuttu.
صاحب المؤخرة الكبيرة و رفاقه السكارى تركوني في حلبة التزلج

O babanın arkadaşları gelirse diye vardı.
لقد كان ليصبح بمقدور والدك أن يجلب رفاقه ليناموا هنا

Polisi çağırdım, geldiler, dudağı şişmişti çünkü karşılık verdim, onlara deli olduğumu söyledi ve sonra polisler, 58. bölükten arkadaşları çıktı.
شفاهه إنتفخت لأني قاومته أخبرهم أني مجنونة وظهر أنهم رفاقه من القسم 58

Denedim ama ne o ne de arkadaşları ayrılıyor.
لقد حاولت فرد قائلا أنه لن يرحل هو أو رفاقه ماذا؟

Annesi ona savaş sırasında şeker paketleri gönderirmiş o da arkadaşlarıyla paylaşırmış.
أعتادت والدته أن ترسل له علبات من الحلوى أثناء الحرب وأنه كان يشاطرها مع رفاقه.

arkadaşlarıyla marinaya pikniğe gitmiş.
لقد قال الرجل بأنه ذهب إلى المرسى مع رفاقه للنزهة؟

Kazazede arkadaşlarının peşinden silahla giden kim acaba?
ربّاه، من منّا الذي يسعى بأثر أحد رفاقه بالتحطّم حاملاً السلاح؟

- Bu da arkadaşlarından biri arkadan saldırınca oldu.
ذلك لما إندفع علي أحد رفاقه من الخلف إنه يكذب..

Birkaç motorcu arkadaşıyla ve eski sevgilisiyle konuştum.
تحدّثتُ لبعض رفاقه راكبي الدراجات الناريّة وخليلة قديمة.

Yaralı yüz arkadaşlarını satıp Scotty'ye yarınki iş hakkında bazı deliller vermeye karar vermiş.
ذو الندبه أراد أن يكشف رفاقه فأعطى سكوتى بعض الأدله بخصوص مهمة باكر

Böyle devam eden 2 dakika 48 saniyelik küfürleşmeden sonra öğreniyoruz ki, Cummings ve iki arkadaşı elektronik eşya taşıyan bir kamyonu kaçırmışlar.
المهم، بعد مضي دقيقتان و 48 ثانية من الكلام البذيء النقطة المهمة أن كامينجز واثنان من رفاقه استولوا على شاحنة مليئة

Kız arkadaşının dostlarından biriyle çıkmasını izleyen kişi sen değilsin.
لم تكن واحدة مشاهدة صديقتك تخرج مع واحد من رفاقه.

Evi, aslında, Martin'in eski dostlarının dönüp dönmediğini belirlemek için.
مراقبة منزله بالأحرى، ليساعدنا على معرفة إذا ما كان رفاقه القدامى قد عادوا مجددًا

Gözetleme işini iyi biliyor silahları iyi biliyor Müslüman yoldaşlarını terör eylemine ikna etmek için nasıl kışkırtacağını iyi biliyor.
لديه وعي كامل لتفادي المراقبة له علم بالأسلحة ومدرّب في كيفية تحريض رفاقه المسلمين لارتكاب أعمال إرهابية

IRA'nın büyük adamları onun için parti düzenlememişler.
رفاقه في الجيش الجمهوري الأيرلندي لم يقيموا له حفلة

Eğer Maybourne'u tanıyorsam, eski dostlarını takiptedir.
إذا ما كنت أعرف مايبورن جيدا فهو يتتبع نشاط رفاقه القدامى

Merriell, Sledge'in With the Old Breed: At Peleliu and Okinawa adlı kitabını okuyana kadar Denizci dostlarıyla 35 yıl boyunca hiç konuşmadı.
لم يتحدث (ميريل) مع رفاقه المارينز لأكثر من 35 عاماً حتى قرأ كتاب (سليدج)، "مع الرفاق في (بيليليو) و(أوكيناوا)"