Yaratıcılığın, insana refakat eden kutsal bir ruh olup, insanlara, meçhul ve uzak bir kaynaktan, anlaşılmaz sebeplerle geldiğine inanıyorlardı. | TED | أعتقد الناس أن الإبداع كان روحاً إلهية مصاحبة جاءت إلى البشر من مصدر بعيد وغير معروف، لأسباب بعيدة وغير معروفة. |
Ben o kayıp bir ruh ve tasarrufu gerekli söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك أنه كان روحاً ضائعة و بحاجة لإنقاذ |
Asil bir ruhu vardı, bütün hepsi asil bir ruha sahiptiler. | TED | كان يمتلك روحاً عظيمة، كجميع المتواجدين يملكون روحاً عظيمة. |
Kötü ruhu cehenneme gönderdim, başka ruhu lanetlenmekten kurtardım. | Open Subtitles | أن ترسل روحاً شريرة للجحيم و تحفظ روحاً طيبة من أن تصبح ملعونة يعجبني ذلك |
Bir adamın kendi ruhu yoktur, sadece büyük bir ruhun bir parçası vardır. | Open Subtitles | لا يمتلك الرجل روحاً تخصه فقط قطعة صغيرة من روح كبيرة |
Ben saf bir ruh değilim... ama vücudu kendine ağır gelen bir adamım. | Open Subtitles | لستُ روحاً صافيا بل أنا إنسان ولشقي الجسدي حِملٌ يثقل كاهلي |
Ağıza götürülen parmak onun seni ruh eşi olarak seçtiği anlamına gelir. | Open Subtitles | الإصبع في الفم يعني أنك المختار لكي تكون روحاً لجسدها |
Olabildiğince çok cinayet işleyecek ve sonra da ortaya bomboş bir ruh bırakacak. | Open Subtitles | سيقتل الكثير من البشر على قدر ما يمكنه وبعد ذلك يحرر روحاً من العالم السفلى فى الجحيم |
Çok ateşli gözlerin var. Yaşlı bir ruh görüyorum. | Open Subtitles | أنت لديك عيون حساسة جداً و لكنى أرى روحاً بالية |
Bu okula başladı , ben bir söz verdim, o içinde sihirli bir ruh asla zarar vermem. | Open Subtitles | عندما بدأت المدرسة ، وعدت وعداً أن السحر أبداً لن يؤذي روحاً |
Sen kendimi özgür ruh düşünün kadar l gibi, biliyorum, l gerçekten yapamam. | Open Subtitles | اتعلمين ، بقدر ما أعتبر نفسي روحاً حرة فأنا لا أستطيع حقاً أحتاج للعودة إلى المنزل |
Bir adamın kendi ruhu yoktur, sadece büyük bir ruhun bir parçası vardır. | Open Subtitles | لا يمتلك الرجل روحاً تخصه فقط قطعة صغيرة من روح كبيرة |
Müdürüm lütfen. Bu adamın çok nazik bir ruhu var. | Open Subtitles | أرجوك سيدي الآمر ، هذا الرجل يملك روحاً طيبة |
ruhu olan bir bebeği öldürmek için gözlerini oymanız ve kafasını koparmanız gerekir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للقضاء على دمية تمتلك روحاً هي أن تتخلص من عينيها وتقطع راسها |
Gene de neşeli, zeki ve engin bir ruhu vardır. Onun için çalışmaktan zevk alacaksın. | Open Subtitles | أقصد أن لدي روحاً محبوبة و ستحب العمل عنده |
Anlatıcısı gibi Melville, gençliğinde dünya çapında bir dizi zorlu yolculukta denizci olarak çalışan alışılmadık ve meraklı bir ruhtu. | TED | مثل راويه، كان ميلفيل روحاً غريبةً ومضطربةً، تلقّى تعليماً غير تقليدي بعمله كبحّار على سلسلة من الرحلات الشاقّة حول العالم في شبابه. |
Temel olarak sadece mekanik olarak çalışıyorlar ama daha çok Tanrı'nın mekanikleri çünkü yaptıkları iş hayat kurtarmak. | Open Subtitles | ألات منقذة للأرواح انهم بالأسفل ينقذون روحاً بالفعل |
Yani bunu salgılamak için gerçekten çok öfkeli bir hayalet olmak lazım. | Open Subtitles | أقصد، كيتصنعشيئاًكهذا ، لابد أن تكون روحاً غاضبة بشدة |
Baek Ah var ya oldum olası pek bir duyarlı ve narin ruhlu olmuştur. | Open Subtitles | أنت تعلمين شيئاً ما بشأن بايك آه؟ لقد كانَ دائماً روحاً حساسةً ورقيقةً. |
Benim ruhum olmadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنني لا أمتلك روحاً ؟ |
Ölmek istemiyorsun, ama cana kıymayı da bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تريد أن تموت و لكنك لا تعرف أن تقتل روحاً |
Teknolojinizle böbürlendiğinizi biliyorum ve bu çok etkileyici ama hâlâ bir insanın ruhunu silebileceğinize inanmıyorum. | Open Subtitles | اعلم أنك موهوب جداً فى تلك التكنولوحيا ، وهذا مدهش للغاية ولكنى لا أفهم لماذا تمحى روحاً |
Ama hisleriniz değiştiyse şunu söylemek zorundayım, beni büyülediniz, bedeniniz ve ruhunuzla, sizi... sizi seviyorum. | Open Subtitles | حتى و إن كانت تغيرت مشاعرك يجب أن أخبرك لقد سحرتيني جسداً و روحاً و أنا أحب... |