| Bu çok romantik olur. İleride çocuklarımıza anlatacak bir anı olur. | Open Subtitles | ستكون خطوة رومنسية وشيئاً جميلاً نقصه على مسامع أولادنا يوماً ما |
| - Evet. romantik komedide olsaydık bu bizim tanışma şeklimiz olurdu. | Open Subtitles | أتدري ، لو كانت هذه مسرحية رومنسية سيكون هذا اللقاء جذاب. |
| romantik bir ilişki komplonun kanıtı değildir ama alakasız da değildir. | Open Subtitles | حسنٌ , علاقةٌ رومنسية ليست دليلاً على المؤامرة، لكنّها لها صلة. |
| Mumları romantik olsun diye... bayanlar için aldım. | Open Subtitles | ظننت أنّ الشموع ستكون رومنسية للسيدتين هذا رائع |
| Bu gerçekten olaylara tatlı ve romantik bir bakış açısıydı. | Open Subtitles | يا لها من رؤية جميلة، و رومنسية للأشياء. |
| romantik sinyaller göndermek istemedim. | Open Subtitles | أردت شيئاً لا يبعث إشارات رومنسية بأي شكل |
| Karısıyla romantik bir kaçamak planlıyordu, hatırladın mı? | Open Subtitles | فقط كان يخطط لرحلة رومنسية مع زوجته، أتذكرين؟ |
| Hayatının en romantik gecesini sana yapılan ilk eşşek şakasının olduğu yerde geçirmek gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي الإحتفال بأكثر ليلة رومنسية في حياتك في غرفة حدث لك فيها أول مقلب ساخر |
| Onu romantik bir sandal gezisine çıkarmıştım, sonra şeyi çıkarmaya karar verdim... | Open Subtitles | لقد اخذتها الى جولة رومنسية بالعبارة.ولسبب ما قررت ان اخرجه |
| New York Magazine'nin önerdiği "En romantik ve bütçeye en uygun ilk beş yer" arasındaydı. | Open Subtitles | انها واحده من افضل خمس طرق رومنسية نشرتها مجلة نيويورك |
| Bir büyük, güzel, aptal romantik jest daha. | Open Subtitles | مره آخرى حركة كبيرة و جميلة و رومنسية غبية |
| Çünkü bu zamana kadar yapılan en romantik randevu olacaktı. | Open Subtitles | لأن هذا الموعد سيكون الأكثر رومنسية على الإطلاق |
| Ya da başka bir romantik Grappa partisidir. | Open Subtitles | أو ربما حفلة قرابا رومنسية أخرى أو شيء ما |
| Güzel bir yemek, parkta romantik bir konser, sonra da havai fişekler, anlatabildim mi? | Open Subtitles | عشاء خيالي, حفلة رومنسية في الحديقه وبعد ذلك ألعاب نارية إذا عرفتي ما أقصد |
| Bayanlar, bir erkeğin size diyebileceği en romantik şey nedir, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلمون أكثر كلمة رومنسية يمكن أن يقولها الرجل ؟ |
| Aklınıza şey gelmiştir şimdi, önünde öldürsem daha romantik olmaz mıydı? | Open Subtitles | الآن تعتقد هل أنّه أكثر رومنسية بقتله أمامها؟ |
| İşte, bu şarkı. Sözlerine dikkat et romantik ama saçmalamadan. | Open Subtitles | حسنا، بالنسبة لهذه الأغنية عليك أن تستمع للكلمات لأنها رومنسية جدا |
| Benim biraz romantik olmamı istiyordu, bu yüzden ben de ona bizi en başta bir araya getiren silahı verdim. | Open Subtitles | وأرادت مني أن أكون أكثر رومنسية أعطيتها المسدس الذي جمعنا سوي في المقام الأول |
| Ne kadar romantik? Sahilde yürüyüş yapmak bunun yanında yüze yumruk yemek gibi kalacak. | Open Subtitles | سيجعل رومنسية المشي على الشاطئ أشبه بضربة على الوجه |
| SEn de biliyorsun aramızda romantizm ya da başka birşey yok. | Open Subtitles | لا يبدو انه يوجد رومنسية كبيرة تحدث هنا او شىء من هذا القبيلِ. |
| Evet, beni ağlattı, çok güzel ve çok romantikti. | Open Subtitles | نعم ، لقد أبكتني كانت جميلة جداً، رومنسية جداً |
| Ama sanırım ben ümitsiz bir romantiğim. | Open Subtitles | ولكن اعتقد اني سأصبح اقل رومنسية |