Hayır siz daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | لا يا سيدي. أنا أبداً مَا رَأيتُك قبل ذلك. |
Geçen sonbaharda Bertolt Brecht'in* "Mezbahaların Kutsal Johanna'sı*" oyununda görmüştüm seni. | Open Subtitles | رَأيتُك تمثليىن في عرض التضليل المسرحِي بالغة الالمانية، |
Evde Seni gördüm, biliyor musun? | Open Subtitles | رَأيتُك في ذلك البيتِ، أنت تَعْرفُ |
Seni burada aşağıda ilk gördüğümde, karanlıktan kormuştum, bence sen, bildiğim herşeyi değiştirebilecek güce sahipsin. | Open Subtitles | من اللحظة الأولى عندما رَأيتُك أسفل هُنا. خائف في الظلامِ |
Ama seni görünce buna ihtiyacın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لكن عندما رَأيتُك إعتقدتُ انك ربما تَحتاجها. هذه ستساعدك لتقول ..ما |
Seni daha önce hiç böyle sivil kıyafetlerle görmemiştim. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا رَأيتُك في الثوبِ المدنيِ قبل ذلك. |
Seni son gördüğümden beri tarzın bir hayli değişmiş, Dante. | Open Subtitles | . أذواقكَ متأكّدة تَغيّرتْ منذ أن آخر مَرّة رَأيتُك فيها ، دانتي |
- Seni daha önce buralarda hiç görmedim. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا رَأيتُك في أحد هذه قبل ذلك. |
Sizi daha önce buralarda görmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ مَا رَأيتُك حول هنا قبل ذلك. |
Büyük yıldönümü partisinden beri sizi hiç görmedim. | Open Subtitles | أنا مَا رَأيتُك منذ الحزبِ التذكاريِ الكبيرِ. - آه! |
Evet, sizi orada görmüştüm, demek ki komşuyuz. | Open Subtitles | رَأيتُك هناك في كَ السيارة، نحن يَجِبُ أَنْ نَكُونَ جيرانَ. |
Seni bir kavanoz mayonez yerken görmüştüm. | Open Subtitles | رَأيتُك وأنتَ تَأْكلُ جرّةَ المايونيز |
Haberlerde görmüştüm. | Open Subtitles | نعم، رَأيتُك على الأخبارِ، رجل. |
Kiriptur'a nasıl giderim diye bulmaya çalışıyordum, ama Seni gördüm. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ ابحث حول KiritPur، عندما رَأيتُك |
Kiriptur'a nasıl giderim diye bulmaya çalışıyordum, ama Seni gördüm. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ ابحث حول KiritPur، عندما رَأيتُك |
- Evet yapabilirsin.Seni gördüm. | Open Subtitles | - نعم، أنت يُمْكِنُ أَنْ. أنا فقط رَأيتُك. |
İlk seçmede seni gördüğümde öyle geldi ki, | Open Subtitles | عندما رَأيتُك في الإختبارِ الأول، أنا كُنْت، مثل |
Geçen hafta seni soyunma odasında gördüğümde, seni Dakota yelpazesi sandım. | Open Subtitles | عندما رَأيتُك في غرفةِ الخزانات الأسبوع الماضي، إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ تَهْوِية داكوتا. |
Seni dün görünce kendimi tutamadım.... | Open Subtitles | لَو أنا كُنْتُ قادرة على ايَقُّاف نفسي عندما رَأيتُك أمس. |
Ben seni görünce bilirsin, o gecelikle terasta... sen çok güzel görünüyordun ... kalbim ... atıyordu. | Open Subtitles | تَعْرفُى، عندما رَأيتُك فى هذة الشرفة اللّيلة، في ثوبِ النوم... بَدوتَ جميلَة جداً... قلبي... |
Tommy oğlum, seni yıllardır görmemiştim. | Open Subtitles | تومي، أنا مَا رَأيتُك منذ سَنَواتِ. |
Inga, seni ilk gördüğümden beri seni seviyorum ve herhangi bir erkeğin hiçbir zaman sevdiğini söylemediği kadını sevmesinden daha çok seviyorum. | Open Subtitles | إنجا، أحببتُك مِنْ المرة الأولى التي رَأيتُك... وأنا أَحبُّك أكثر مِنْ أيّ رجل أحب إمرأة من قبلً ... بأنّه أَبَداً تَكلّمَ معها واقعيا. |